Emeklinin gözü refah payında
Market raflarındaki fahiş fiyatlar, emeklilerin alım gücünü eritirken, refah payı tartışmaları adil bir yaşam mücadelesinin sembolü haline geldi. Enflasyonun gölgesinde eriyen maaşlar ve yükselen hayat pahalılığı, milyonlarca emekli için sadece ekonomik değil, aynı zamanda derin bir sosyal adaletsizlik sorunu yaratıyor
20.05.2025 14:36:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Türkiye'de emekli maaşları, uzun süredir gündemden düşmeyen ve milyonlarca vatandaşın doğrudan yaşam kalitesini etkileyen bir sorun yumağı olmaya devam ediyor. Özellikle son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, emeklilerin alım gücünü derinden sarsarken, "refah payı" tartışmaları da bu krizin ortasında adalet arayışının bir simgesi haline gelmiş durumda.
Peki, refah payı nedir, emekliler için neden bu kadar hayati ve bu soruna adil bir çözüm bulmak gerçekten mümkün mü?
REFAH PAYI NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİ?
Refah payı, memur ve emekli maaşlarına yapılan zamların, enflasyonun üzerinde bir iyileştirme sağlaması amacıyla eklenen paydır. Yani, sadece enflasyon farkının telafi edilmesi değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik büyümesinden ve refah artışından emeklilerin de pay alması hedeflenir. Özellikle enflasyonun resmi rakamların üzerinde hissedildiği dönemlerde, emeklilerin yaşam standartlarını korumak ve geliştirmek için kritik bir araçtır.
Türkiye'de emekli maaşları, genellikle her altı ayda bir açıklanan enflasyon (TÜFE) oranlarına göre belirleniyor. Ancak, son dönemde yaşanan yüksek enflasyon ve market raflarındaki fahiş fiyat artışları, bu enflasyon oranının emeklinin gerçek yaşam maliyetini yansıtmadığı eleştirilerini beraberinde getiriyor. Dört aylık enflasyon verileri baz alındığında SSK ve Bağ-Kur emeklileri için %13.36, memur emeklileri için ise %6.94 gibi oranlar telaffuz edilse de, bu oranlar, eriyen alım gücünü telafi etmekten çok uzak. İşte tam da bu noktada refah payı, emekliler için bir umut kapısı olarak görülüyor.
REFAH PAYI TARTIŞMALARININ ARKA PLANI
Refah payı tartışmaları, emeklilerin "insanca yaşayacak" bir maaş talebinden kaynaklanıyor. Türkiye'de yaklaşık 16 milyonu aşkın emekli olduğu düşünüldüğünde, bu kitle hem demografik hem de sosyo-ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip. Ancak, emeklilerin büyük bir kısmının asgari ücretin altında veya asgari ücrete yakın maaş alması, hayat pahalılığı karşısında onları savunmasız bırakıyor.
Hükümet, zaman zaman emekli maaşlarında iyileştirmeler yapsa da, bu iyileştirmelerin kalıcı ve yeterli olmadığı yönünde eleştiriler yükseliyor. Emekliler, sadece enflasyon farkı ile değil, aynı zamanda geçmiş yıllarda yaşanan kayıpların da telafi edilmesini talep ediyor. Sendikalar, emekli dernekleri ve muhalefet partileri, refah payının yasal bir zemine oturtulmasını ve düzenli olarak uygulanmasını savunuyor.
ADİL BİR ÇÖZÜM MÜMKÜN MÜ?
Emekliler için adil bir refah payı sisteminin tesisi, karmaşık ve çok boyutlu bir sorundur. Ancak imkansız değildir. İşte bu konuda atılabilecek adımlar ve çözüm önerileri:
1. Emekli maaşlarına yapılacak zamlarda, TÜİK verilerinin yanı sıra, bağımsız kuruluşların enflasyon verileri ve vatandaşın gerçek yaşam maliyetini yansıtan alternatif enflasyon sepetleri de dikkate alınmalıdır. Böylece, emeklinin alım gücünün daha doğru bir şekilde korunması sağlanabilir.
2. Ülke ekonomisi büyüdükçe, bu büyümeden emeklilerin de hak ettikleri payı alması bir "sosyal adalet" meselesidir. Refah payının, belirli bir formüle bağlanarak, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüme oranları veya verimlilik artışları gibi makroekonomik göstergelerle ilişkilendirilmesi, emeklilerin refah seviyesinin yükselmesini sağlayabilir.
3. Tüm emeklilerin aynı oranda zam alması, özellikle düşük maaş alan emekliler için yeterli olmayabilir. Kademeli bir zam sistemi ile en düşük maaş alan emeklilere daha yüksek oranlarda iyileştirme yapılması, gelir adaletsizliğini bir nebze de olsa azaltabilir.
4. Uzun vadede, emeklilik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak için kapsamlı reformlar kaçınılmazdır. Aktif/pasif sigortalı oranının iyileştirilmesi, kayıt dışı istihdamla mücadele, emekli Sandığı'nın gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi gibi adımlar, emekli maaşlarının iyileştirilmesi için zemin hazırlayacaktır.
5. Emekli maaşları konusu, siyasi bir malzeme olmaktan çıkarılıp, tüm paydaşların (hükümet, sendikalar, emekli dernekleri, sivil toplum kuruluşları) bir araya gelerek, uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler üretmeleri gereken bir mesele olarak ele alınmalıdır.
Peki, refah payı nedir, emekliler için neden bu kadar hayati ve bu soruna adil bir çözüm bulmak gerçekten mümkün mü?
REFAH PAYI NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİ?
Refah payı, memur ve emekli maaşlarına yapılan zamların, enflasyonun üzerinde bir iyileştirme sağlaması amacıyla eklenen paydır. Yani, sadece enflasyon farkının telafi edilmesi değil, aynı zamanda ülkenin ekonomik büyümesinden ve refah artışından emeklilerin de pay alması hedeflenir. Özellikle enflasyonun resmi rakamların üzerinde hissedildiği dönemlerde, emeklilerin yaşam standartlarını korumak ve geliştirmek için kritik bir araçtır.
Türkiye'de emekli maaşları, genellikle her altı ayda bir açıklanan enflasyon (TÜFE) oranlarına göre belirleniyor. Ancak, son dönemde yaşanan yüksek enflasyon ve market raflarındaki fahiş fiyat artışları, bu enflasyon oranının emeklinin gerçek yaşam maliyetini yansıtmadığı eleştirilerini beraberinde getiriyor. Dört aylık enflasyon verileri baz alındığında SSK ve Bağ-Kur emeklileri için %13.36, memur emeklileri için ise %6.94 gibi oranlar telaffuz edilse de, bu oranlar, eriyen alım gücünü telafi etmekten çok uzak. İşte tam da bu noktada refah payı, emekliler için bir umut kapısı olarak görülüyor.
REFAH PAYI TARTIŞMALARININ ARKA PLANI
Refah payı tartışmaları, emeklilerin "insanca yaşayacak" bir maaş talebinden kaynaklanıyor. Türkiye'de yaklaşık 16 milyonu aşkın emekli olduğu düşünüldüğünde, bu kitle hem demografik hem de sosyo-ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip. Ancak, emeklilerin büyük bir kısmının asgari ücretin altında veya asgari ücrete yakın maaş alması, hayat pahalılığı karşısında onları savunmasız bırakıyor.
Hükümet, zaman zaman emekli maaşlarında iyileştirmeler yapsa da, bu iyileştirmelerin kalıcı ve yeterli olmadığı yönünde eleştiriler yükseliyor. Emekliler, sadece enflasyon farkı ile değil, aynı zamanda geçmiş yıllarda yaşanan kayıpların da telafi edilmesini talep ediyor. Sendikalar, emekli dernekleri ve muhalefet partileri, refah payının yasal bir zemine oturtulmasını ve düzenli olarak uygulanmasını savunuyor.
ADİL BİR ÇÖZÜM MÜMKÜN MÜ?
Emekliler için adil bir refah payı sisteminin tesisi, karmaşık ve çok boyutlu bir sorundur. Ancak imkansız değildir. İşte bu konuda atılabilecek adımlar ve çözüm önerileri:
1. Emekli maaşlarına yapılacak zamlarda, TÜİK verilerinin yanı sıra, bağımsız kuruluşların enflasyon verileri ve vatandaşın gerçek yaşam maliyetini yansıtan alternatif enflasyon sepetleri de dikkate alınmalıdır. Böylece, emeklinin alım gücünün daha doğru bir şekilde korunması sağlanabilir.
2. Ülke ekonomisi büyüdükçe, bu büyümeden emeklilerin de hak ettikleri payı alması bir "sosyal adalet" meselesidir. Refah payının, belirli bir formüle bağlanarak, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüme oranları veya verimlilik artışları gibi makroekonomik göstergelerle ilişkilendirilmesi, emeklilerin refah seviyesinin yükselmesini sağlayabilir.
3. Tüm emeklilerin aynı oranda zam alması, özellikle düşük maaş alan emekliler için yeterli olmayabilir. Kademeli bir zam sistemi ile en düşük maaş alan emeklilere daha yüksek oranlarda iyileştirme yapılması, gelir adaletsizliğini bir nebze de olsa azaltabilir.
4. Uzun vadede, emeklilik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak için kapsamlı reformlar kaçınılmazdır. Aktif/pasif sigortalı oranının iyileştirilmesi, kayıt dışı istihdamla mücadele, emekli Sandığı'nın gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi gibi adımlar, emekli maaşlarının iyileştirilmesi için zemin hazırlayacaktır.
5. Emekli maaşları konusu, siyasi bir malzeme olmaktan çıkarılıp, tüm paydaşların (hükümet, sendikalar, emekli dernekleri, sivil toplum kuruluşları) bir araya gelerek, uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler üretmeleri gereken bir mesele olarak ele alınmalıdır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.