logo
25 NİSAN 2024

En fazla istihdam kaybeden il...

ATSO Başkanı Davut Çetin, pandemiden ekonomik olarak en fazla etkilenen ilin Antalya olduğunu belirterek, 'Dünyada pandemiden en fazla etkilenen sektörler havayolu taşımacılığı ve turizmdir. Bu nedenle Türkiye'de pandemiden ekonomik olarak en fazla etkilenen il Antalya'dır.' dedi.
17.09.2020 02:08:00
En fazla istihdam kaybeden il...
En fazla istihdam kaybeden il...
ATSO Başkanı Davut Çetin, pandemiden ekonomik olarak en fazla etkilenen ilin Antalya olduğunu belirterek, 'Dünyada pandemiden en fazla etkilenen sektörler havayolu taşımacılığı ve turizmdir. Bu nedenle Türkiye'de pandemiden ekonomik olarak en fazla etkilenen il Antalya'dır. SGK'nın Haziran ayı rakamları yeni yayımlandı. Haziran ayı itibarıyla kayıtlı aktif ücretli sayısı Türkiye genelinde 295 bin düşmüştür, bunun 148 bini, yani yarısı Antalya'dır. Antalya en fazla kayıtlı istihdam kaybeden ildir' dedi.

Önümüzdeki ayların vergi, prim ödemeleri ayları olduğunu da hatırlatan Çetin, ciroları artan sektörlerin ödeme yapabileceğini, ama işyerleri kapanmış, kapasitesi düşmüş işletmelerin ödeme gücünün düzelmediğini kaydetti. Çetin, " İl ve sektör bazında seçici destek verilmeli ve Antalya için destekler 2021 yılı sonuna kadar devam ettirilmelidir. Cirosunu %60-70 kaybeden sektör varken, ciro kaybı yaşamamış sektöre destek verilmemelidir.' dedi

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meslek Komiteleri Müşterek Toplantısı online olarak gerçekleşti. Toplantıda pandeminin Antalya ekonomisine etkileri ve sektörel sorunlar ele alınırken, Başkan Davut Çetin tarafından üyelere Oda'nın yaptığı çalışmalar aktarıldı. Toplantının ikinci bölümünde ise ekonomist Mahfi Eğilmez tarafından üyelere 'Türkiye ve Dünyada Ekonomik Görünümü' konusunda bir sunum yapıldı.

Toplantının açılışında konuşan Başkan Davut Çetin, pandemiden ekonomik olarak en fazla etkilenen ilin Antalya olduğunu belirterek, 'Dünyada pandemiden en fazla etkilenen sektörler havayolu taşımacılığı ve turizmdir. Bu nedenle Türkiye'de pandemiden ekonomik olarak en fazla etkilenen il Antalya'dır. SGK'nın Haziran ayı rakamları yeni yayımlandı. Haziran ayı itibarıyla kayıtlı aktif ücretli sayısı Türkiye genelinde 295 bin düşmüştür, bunun 148 bini, yani yarısı Antalya'dır. Antalya en fazla kayıtlı istihdam kaybeden ildir' dedi.

Pandemi sürecinde Odanın son derece yoğun bir mesai yürüttüğünü kaydeden Başka Çetin, bu süreçte ATSO'da yapılan çalışmaları üyelere anlattı. Pandeminin en çok turizmi ve Antalya'yı etkileyeceğini öngördüklerini söyleyen Çetin sözlerine şöyle devam etti: 'Mayıs ayında durumu daha iyi anlatmak için Kalkınma Ajansı desteğiyle Üniversiteye bir rapor hazırlattık. Ayrıca bir anket yaptık. Bölgesel girdi-çıktı tablosuyla turizmde daralmanın Antalya ekonomisine etkisi araştırıldı. Mayıs ayında turizmde bugünkü duruma geleceğimizi senaryolarla ortaya koyduk. Turist sayısının 2.5 ila 5 milyon arasında kalabileceğini, ikinci çeyrekte Antalya ekonomisinde %28 civarında daralma olacağını, yıl genelinde %15 ile %22 arasında daralma beklediğimizi söyledik. Uçuşlar başlayınca turizm eski günlere döner diye düşünülüyordu. Oysa Rusya, İngiltere gibi ülkelerde bile eski günlere dönüş olmadı. 13 Eylül itibariyle ziyaretçi sayımız 2 milyon olmuştur ve geçen yıla göre %83 düşüş söz konusudur. 2 milyon turistin 700 bini Rusya, 354 bini Ukrayna, 239 bini Almanya, 148 bini İngiltere'den gelmiştir. Rusya pazarında da düşüş oranı yine %83'dür.'

Turizmdeki düşüş bütün ekonomiyi etkiliyor

Pandemiye rağmen Antalya turizminin güvenli işletme sertifikalarıyla önemli bir aşama kaydettiğini kaydeden Davut Çetin, 'Turizmde artık asıl mesele gelecek yıllardaki toparlanma hızı olacaktır, güvenli turizm sertifikasına ihtiyaç gelecek yıl devam edecektir. Fakat sonuç itibariyla turizmde düşüş, bütün ekonomiyi etkilemektedir. Turizm gelirinde 7 aylık kayıp yaklaşık 11 milyar dolardır. Şu dönemde cari açık artışının ve döviz sıkıntısının bir sebebi de budur. Biz raporumuzla hem turizmdeki bu kaybı öngördük hem de turizmden en fazla etkilenen sektörleri de belirledik. Bu tablo pandemiden ve turizmdeki kayıptan en fazla etkilenen sektörleri göstermektedir. Burada daha çok hizmet sektörleri yer almıştır' şeklinde konuştu.

Rapor dışında anket çalışması da yaptıklarını hatırlatan Başkan Çetin, anketle sektörlerin ciro ve istihdam düşüşünü, ihtiyaçları tespit ettiklerini bildirdi.

Anket çalışmasıyla üyelerin ekonomi yönetiminden beklentilerini de belirlediklerini söyleyen Başkan Çetin, 'Anketten çıkan en önemli talepler, vergi ve prim indirimi, desteklerin 2021 yılında da devam etmesi, kira desteği gibi genel gider destekleri verilmesi oldu' dedi.

Meslek komiteleri ne bekliyor

ATSO Meslek Komitelerinin beklentilerine de değinen Başkan Davut Çetin, vergi ve SGK prim yükünün azaltılması, Pandemiden etkilenen sektörlerde ödemelerin 2021 yılına ertelenmesi ve yayılması, Kira desteği, Kamu kurumlarının özel sektöre borçlarının ve KDV alacaklarının ödenmesi, Kısa çalışma ödeneğinin devam etmesi, Mücbir sebep kapsamında vergi ve prim ertelemesinin kritik sektörlerde devam etmesi, Talebin düştüğü sektörlerde KDV ve ÖTV indirimleriyle talebin desteklenmesi, Eximbank stok finansman destek sürecinin hızlandırılması taleplerini devamlı olarak dile getirdiklerini belirterek oluşturulan raporların ilgili bakanlara gönderdiklerini, desteklerin il ve sektöre göre verilmesini gerektiğini söylediklerini kaydetti.

Ekonomi yönetiminin Odalar ve Borsalar Birliği ile Nisan ve Mayıs aylarında sürekli toplantılar yaptığını ve önemli destekler sağladığını söyleyen Başkan Çetin şunları söyledi: 'Kredi paketleri arka arkaya açıklandı, biz de Nefes kredi sağladık. Vergi ertelemesi, kısa çalışma ödeneği, kredi paketi sayesinde hem işletmeler nefes aldı hem de ekonomide Haziran sonrası toparlanma başladı. Pandemiden bu yana TL kredilerde artış 500 milyar liradır, 5 ayda %30 artış olmuştur. Antalya 25-30 milyar civarında kredi kullandı. Bu sayede krizin etkileri bir nebze azaldı. Antalya'da yaklaşık 140 bin çalışan için kısa çalışma ödeneği alındı. Bugüne kadar kısa çalışma için İşsizlik fonundan toplam 18 milyar ödendi, Antalya buradan 800 milyon lira civarında ödeme aldı. Bunun dışında Temmuz sonunda turizmde ve yeme-içme sektöründe KDV indirimi yapıldı, kira stopaj indirimi yapıldı, son olarak eğitimde KDV indirildi.

Kişi başı gelirde 8 bin dolara doğru iniyoruz

Bu arada Merkez Bankası da hatalar yapmıştır. Kredi ve faiz konusunda aşırı gaza basılmıştır, kredi alıp altına yatıran olmuştur. Hem faize hem dövize müdahale edilmiş, Merkez Bankası rezervi 7 ayda 33 milyar dolar azalmıştır. Bunun sonucunda hem faiz hem döviz kuru artmıştır. Temmuz ve Ağustos'ta konut, otomobil satışı, beyaz eşya satışı rekor kırdı, ama şimdi girdi maliyetleri arttı, konut ve araba fiyatları uçtu ve piyasa durdu. Bu V tipi büyüme, W tipi büyümeye dönebilir, çünkü döviz artınca bizde samanın fiyatı bile artıyor. Kişi başı gelirde 8 bin dolara doğru iniyoruz.

ABD ve Almanya gibi ülkeler ekonomiye kredi dışında bütçeden de büyük destek verdiler, bizde krediye ağırlık verildi. Almanya bazı kredileri pandemiden önce devamlı zarar göstermiş firmalara vermedi. ABD bazı kredi desteklerini kredinin tedarikçi, ücret, genel gider ödemelerine harcanmasına bağladı. ABD'de pandemi nedeniyle 200 bin can kaybı yaşandı, ama ekonomide küçülme bizimle aynı düzeyde oldu. Bizim basında ABD %31 gibi küçüldü gibi haberler çıktı, ama doğrusu %9.5'dur.'

Kurunun yanında yaş da yanacak

Ekonomide orta vadeli planın açıklanmasını beklediklerini kaydeden Çetin, Orta vadeli planda ekonomik desteklere açıklık getirmesini, detaylı programların ortaya konulmasını istedi.

'Önümüzdeki aylar vergi, prim ödemeleri aylarıdır' diyen Başkan Çetin, Mayıs ayından bu yana Ekim sonrasında vergi ödemeleri için uyarıda bulunduğunu hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: 'Ciroları artan sektörler ödeme yapabilir, ama işyerleri kapanmış, kapasitesi düşmüş işletmelerin ödeme gücü düzelmedi. Bu nedenle aylardan beri il ve sektör bazında seçici destek verilsin ve Antalya için destekler 2021 yılı sonuna kadar devam ettirilsin diyorum. Vergi ve prim desteklerinde pandemiden ve turizm kaybından etkilenmiş il ve sektörlere öncelik verilmelidir. Cirosunu %60-70 kaybeden sektör varken, ciro kaybı yaşamamış sektöre destek verilmemelidir, bu yapılmadığı takdirde kurunun yanında yaş da yanacaktır. Yapısal reform adımları görmek istiyoruz. Reformlar yapılmadan kalıcı destekler devam edemez ve kalıcı bir toparlanma olamaz. Ekonomi yönetiminin reformları gündeme alacağını, taleplerimizin karşılık bulacağını ümit ediyorum.'

Akdeniz'de büyük mücadele ediyoruz

Ülke olarak pandemi ve ekonomik sorunların dışında, Akdeniz'de ve Kıbrıs'ta da büyük bir mücadele verdiğini belirten Çetin, 'Fransa, Yunanistan'ı kışkırtmaktadır. ABD Rum kesimiyle bir anlaşma yaptı. Avrupa Birliği yaptırım tehdidinde bulundu. Yunan Cumhurbaşkanı Meis adasında askerlerle poz vermiştir. Türkiye Akdeniz'de çok doğru adımlar atmıştır, fakat kazanmak için önce iletişim savaşını kazanmalıyız. Dünyada güçlü olmamızın yolu demokraside güçlü olmaktan geçmektedir. Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nda kongreler yaparak, Ankara'da Millet Meclisi dünyada itibar sağlamış, milleti harekete geçirmiştir. Meclisin, muhalefetin ve sivil toplumun güçlü olması dış politikada güç sağlamaktadır. Akdeniz ve Mavi Vatan meselesinden bu ders de çıkarılmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi biran önce tatilden dönmelidir' şeklinde konuştu.

ATSO camiasına teşekkür

Büyük sıkıntılara rağmen ATSO meclisi, komiteleri, personeli ile düzenli çalışmaya devam ettiğini söyleyen Başkan Davut Çetin, 'Bundan hepimiz gurur duymalıyız. Bu konuda hepinize teşekkür ediyorum. Birçok komitemizle önlemler üzerinde çalıştık, işyeri kapanmalarında sürekli istişare sağladık. Turizm grubumuz, ticaret grubumuz pandemi başında aktif çalışmışlardır. Bazı komitelerimiz eğitimler yapmıştır, genişletilmiş toplantılar yapılmıştır. Taşıt Kiralama grubumuz mesleki yeterlik çalışması yürütmektedir. Bu dönemde otellerimiz, restoran ve kafe gibi işletmelerimiz uzun süre kapalı kaldılar, zarar ettiler. AVM'ler kapalı kaldı, hem pandemiden hem turizmden etkilendiler. Eğlence yerleri, SPA işletmeleri neredeyse açılmadı. Kira, elektrik gibi harcamalar ciddi sorun oldu. Eğitim kurumlarında, kreşlerde ayrı sorunlar yaşanıyor. Kamu kurumlarının ve belediyelerin ödemelerinde sıkıntılar iyice arttı. Medikal sektörü bu konuda büyük sorun yaşıyor. Kamunun medikal sektöre 4-5 yıllık birikmiş borçları var ve şimdi borcun önemli kısmının silinmesini istiyorlar. Bu tür uygulamalar ticaret kurallarına aykırıdır. Ayrıca ikide bir değişen uygulamalar başlı başına bir mesele halini almıştır. Toplu taşımada kalabalıklar önlenemedi, uçaklarda orta koltuklardan vazgeçilmedi, marketlerde mesafe kuralı uygulanamadı, pazarlarda önlemler iki hafta sürdü. Bunların yerine en fazla kısıtlama eğlence yerlerine, konser ve tiyatro gibi yerlere getirildi. En azından bu işletmelerin zararlarının karşılanması gerekir. Oda olarak bütün sorunları, mevzuat konularını ve destek taleplerini hem TOBB'a hem Bakanlıklara iletiyoruz. Sorunlar bazen belediye ile ilgili oluyor, oraya müdahale ediyoruz. Bazen Valilikle ilgili oluyor, onu çözüyoruz' dedi.

Herkes popülizmden kaçınmalı

Sorunların çözümü için bürokrasinin Odalarla birlikte çalışması gerektiğine değinen Çetin, 'Medyada ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sektörel sorunların tartışılması ve herkesin popülizmden kaçınması gerekiyor. Bizim taleplerimizin karşılık bulması için bürokrasinin Odalara kulak vermesi, sorması gerekiyor. Bir sıkıntımız popülizmdir. Haziran ayından sonra birçok kurum ekonomi iyi gidiyor diye açıklamalar yaptı. Bunlar ekonomi yönetiminde rehavet yaratabiliyor. Ayrıca sorunların ulusal basın tarafından ele alınması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tartışılması gerekiyor ki herkes neyin nasıl olması gerektiğini anlasın. Maalesef artık herkesin sosyal medyası, televizyonu, gazetesi farklı. Kimse kimseyi duymuyor. Büyük Millet Meclisi zaten tatildedir. Bu faktörler sorunların çözülmesini zorlaştırmaktadır' şeklinde konuştu.

Toplantının ikinci bölümünde iktisatçı Mahfi Eğilmez tarafından üyelere 'Türkiye ve Dünyada Ekonomik Görünümü' konusunda bir sunum yapıldı.

Eğilmez, bütün dünyada ekonomik sistemde ciddi bir küçülme olduğunu belirterek 'Dünyanın 4 büyük ekonomisi ABD, Çin, Euro bölgesi ve Japonya ekonomilerinin hepsinde müthiş bir çöküş var. Bu çöküş 2008 yılındaki krizden daha derin bir çöküş. Şu anda karşımızda olan sorun 2008-2009 yıllarındaki yaşanan krizden daha ağır' şeklinde konuştu.

Mahfi Eğilmez, ülkeler arasında ticaret savaşlarının devam ettiğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Ülkelerin birbirinden ticareti kısıtladığı bir dönemden geçiliyor. Bu durum bizim ekonomimizi de çok etkiliyor. Bu da büyüme ile ticaret arasındaki ilişkiyi gösteriyor. Dünya sistemi uluslararası ticarete ne kadar açıksa, büyüme de o kadar çok oluyor.'

Eğilmez, sunumuna Türkiye ve dünya ekonomilerinden örnekler vererek devam etti. Toplantı, soru-cevap bölümü ile sona erdi. İHA
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü

'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Kara Yolları Trafik Yönetmeliği'nde değişiklik yapıldığı iddialarını yalanlayarak, uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyet alamayacağı ve ehliyetini yenileyemeyeceği iddiasının manipülasyon içerdiğini bildirdi.
25.04.2024 13:48:00
İhlas Haber Ajansı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasların Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında belirlendiğ hatırlatılarak, 'Yürürlükte olan yönetmeliğin 7. maddesi kapsamında ağır derecede veya orta derecede uyku apnesi olanlar ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilen kişilerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacakları, ancak uyku apnesinin kontrol altına alındığı veya tedavi edildiği doktor heyeti tarafından tespit edilen kişilere sürücü belgesi verilebileceği açıkça belirtilmiştir. Yönetmelikte güncel bir değişiklik söz konusu değildir' denildi.


Açıklamada, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiği uyarısında bulunuldu.

Çorlu tren kazası duruşması başladı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının duruşması başladı.
25.04.2024 10:49:00
İhlas Haber Ajansı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Çorlu tren kazası duruşması başladı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 2018'de 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davanın duruşması başladı.

Kazada hayatını kaybeden vatandaşların yakınları şehirde yürüyüş yaparak duruşmanın görüleceği Çorlu Halk Eğitim Merkezindeki mahkeme salonuna giriş yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'de duruşmayı takip ediyor.

Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması

 Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.
25.04.2024 10:42:00
İhlas Haber Ajansı
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Uzmanından 'Çöl tozu' açıklaması
Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH'lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. 'Neden olduk' diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım' dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye'de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan'ın başkenti Atina'yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye'yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

'Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH'lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında'

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, 'Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri'nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH'lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama 'Penceremizi çok açalım, havalandıralım' gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım' dedi.

'Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor'

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, 'Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. 'Neden olduk, ne değişti' diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.

Grip vakaları arttı, servisler doldu

Trabzon'da havaların son günlerde bir sıcak bir serin seyretmesi ile birlikte gribal enfeksiyonların artış gösterdiği ve geçtiğimiz yıl Eylül ayından beri aktif olan grip salgının sürdüğü belirtildi.
25.04.2024 09:12:00
İhlas Haber Ajansı
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Grip vakaları arttı, servisler doldu
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, 'Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte' dedi.

Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, 'Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza'nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs'ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye'den Çin'e giden de var, Çin'den Türkiye'ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor' diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.