Epstein dosyalarının açılması tiyatro mu?
Epstein Dosyaları Yasası, Trump’ın imzasıyla 30 gün içinde binlerce gizli belgeyi gün yüzüne çıkaracak; kurbanlar için umut, elitler için kâbus başladı. Bu adım gerçek bir adalet temizliği mi, yoksa 2026 seçimleri için partizan bir tiyatro mu? Herkes aynı soruyu soruyor: Kim korkuyor, kim saklanıyor?
19.11.2025 15:45:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Dün gece oybirliğiyle geçirilen Epstein Dosyaları Yasası, Başkan Trump'ın masasına ulaştı. Bu yasa, Jeffrey Epstein'ın karanlık imparatorluğuna dair tüm sınıflandırılmamış belgelerin 30 gün içinde kamuoyuna açılmasını emrediyor. Yıllardır beklenen bir hesaplaşma mı, yoksa 2026 ara seçimleri öncesi bir siyasi manevra mı? Epstein'ın intiharı üzerinden 6 yıl geçmişken, bu adım hem umut hem şüphe uyandırıyor.
Yasanın kalbi: Ne açılacak, ne saklı kalacak?
Yasa, Adalet Bakanlığı'na (DOJ) Epstein, ortağı Ghislaine Maxwell ve bağlantılı diğer figürlerin -ki bunlar arasında hükümet yetkilileri, iş insanları ve hatta politikacılar var- tüm belgelerini yayınlama yükümlülüğü getiriyor. Soruşturma dosyaları, sivil uzlaşmalar, bağışıklık anlaşmaları ve tanık ifadeleri gibi materyaller kapsama giriyor. Ancak kurbanların kimlikleri ve çocuk istismarına dair görseller gibi hassas içerikler korunuyor. Bu, yıllardır FBI ve DOJ'un tozlu raflarında bekleyen binlerce sayfayı gün ışığına çıkarabilir.
Önemli bir detay da şu: Devam eden soruşturmalar veya "yürütme ayrıcalığı" iddiaları altında bazı belgeler gizli kalabilir. Trump'ın DOJ'u zaten Epstein'ın Demokrat bağlantılarını incelemeye başladı; bu da yasanın tarafsızlığını sorgulatıyor. Epstein'ın ağı, Wall Street'ten Beyaz Saray'a uzanan bir örümcek ağıydı. Açılacak dosyalar, Bill Clinton'dan Prince Andrew'ya kadar isimleri yeniden gündeme getirebilir mi?
Trump'ın imparatoriçesi: Neden şimdi?
Başkan Trump, yasayı imzalayacağını "Ben hepsine varım" diyerek duyurdu. Aslında, Kongre onayı olmadan da bu belgeleri açabilirdi nitekim kampanya vaatlerinden biriydi. Ama Senato'yu devreye sokarak, hem Demokratları köşeye sıkıştırdı hem de kendi tabanını tatmin etti. Trump, "Sınır güvenliği ve vergi indirimleri önceliğimiz" diye eklese de, bu hamle 2026 seçimlerinde "elitlere karşı savaş" narratifini güçlendiriyor.
Eleştirmenler, bunun bir dikkat dağıtma oyunu olduğunu söylüyor. Trump'ın Epstein'la geçmişteki fotoğrafları unutulmadı; 2002'de onu "harika adam" diye övmüştü. Şimdi ise, Maxwell'in hapis cezasını artıran bir adım daha attı. Siyasi kazanç mı, yoksa gerçek bir temizlik mi? DOJ'un yenilenen soruşturması, özellikle Epstein'ın "küçük siyah defteri"ndeki Demokrat isimlere odaklanıyor bu da yasayı partizan bir araca dönüştürebilir.
Kurbanların sessiz çığlığı: Umut ve korku
Epstein'ın kurbanları için bu yasa bir dönüm noktası. Dün Capitol Hill'de düzenlenen bir nöbette, hayatta kalanlar gözyaşlarına boğuldu; House Demokratları'ndan gelen alkışlar duygusal bir rahatlama yarattı. Yıllardır adalet arayan kadınlar -Lisa Bloom gibi avukatlar öncülüğünde- bu adımı "gecikmiş bir zafer" olarak nitelendiriyor. Belgelerin açılması, yeni davalar ve tazminatlar doğurabilir.
Ama korku da var. Belgeler, kurbanları yeniden mağdur edebilir mi? Medya fırtınası, travmayı tetikleyebilir. Dahası, Epstein'ın ağı hala ayakta; Suudi prenslerden Silikon Vadisi milyarderlerine uzanan bağlantılar, yeni skandallara yol açabilir. Toplumsal olarak, bu yasa cinsel istismar mağdurlarının sesini güçlendirirken, elitlerin dokunulmazlığını sorgulatıyor.
Gelecekteki dalgalanmalar
Bu yasa, Amerikan adalet sisteminin kırık aynasını yansıtıyor. Belgeler açıldığında, Wall Street'te hisseler sallanabilir, diplomatik krizler patlayabilir. Trump'ın DOJ'u, FBI'ın eski "hiçbir suç delili yok" iddialarını çürütecek mi? Eğer dosyalar boş bir kutu çıkarsa, güven erozyonu hızlanır. Öte yandan, somut deliller gelirse, yeni Maxwell'ler hapse girer ve belki de Epstein'ın "intiharının" gizemi çözülür.
Sonuçta, bu bir zafer mi yoksa tiyatro mu? Epstein dosyaları, güç koridorlarının kirli çamaşırlarını dökecek. Ama asıl soru: Adalet, politikacıların elinde oyuncak mı kalacak? 30 gün sonra göreceğiz; o güne kadar, Amerika nefesini tuttu.
Yasanın kalbi: Ne açılacak, ne saklı kalacak?
Yasa, Adalet Bakanlığı'na (DOJ) Epstein, ortağı Ghislaine Maxwell ve bağlantılı diğer figürlerin -ki bunlar arasında hükümet yetkilileri, iş insanları ve hatta politikacılar var- tüm belgelerini yayınlama yükümlülüğü getiriyor. Soruşturma dosyaları, sivil uzlaşmalar, bağışıklık anlaşmaları ve tanık ifadeleri gibi materyaller kapsama giriyor. Ancak kurbanların kimlikleri ve çocuk istismarına dair görseller gibi hassas içerikler korunuyor. Bu, yıllardır FBI ve DOJ'un tozlu raflarında bekleyen binlerce sayfayı gün ışığına çıkarabilir.
Önemli bir detay da şu: Devam eden soruşturmalar veya "yürütme ayrıcalığı" iddiaları altında bazı belgeler gizli kalabilir. Trump'ın DOJ'u zaten Epstein'ın Demokrat bağlantılarını incelemeye başladı; bu da yasanın tarafsızlığını sorgulatıyor. Epstein'ın ağı, Wall Street'ten Beyaz Saray'a uzanan bir örümcek ağıydı. Açılacak dosyalar, Bill Clinton'dan Prince Andrew'ya kadar isimleri yeniden gündeme getirebilir mi?
Trump'ın imparatoriçesi: Neden şimdi?
Başkan Trump, yasayı imzalayacağını "Ben hepsine varım" diyerek duyurdu. Aslında, Kongre onayı olmadan da bu belgeleri açabilirdi nitekim kampanya vaatlerinden biriydi. Ama Senato'yu devreye sokarak, hem Demokratları köşeye sıkıştırdı hem de kendi tabanını tatmin etti. Trump, "Sınır güvenliği ve vergi indirimleri önceliğimiz" diye eklese de, bu hamle 2026 seçimlerinde "elitlere karşı savaş" narratifini güçlendiriyor.
Eleştirmenler, bunun bir dikkat dağıtma oyunu olduğunu söylüyor. Trump'ın Epstein'la geçmişteki fotoğrafları unutulmadı; 2002'de onu "harika adam" diye övmüştü. Şimdi ise, Maxwell'in hapis cezasını artıran bir adım daha attı. Siyasi kazanç mı, yoksa gerçek bir temizlik mi? DOJ'un yenilenen soruşturması, özellikle Epstein'ın "küçük siyah defteri"ndeki Demokrat isimlere odaklanıyor bu da yasayı partizan bir araca dönüştürebilir.
Kurbanların sessiz çığlığı: Umut ve korku
Epstein'ın kurbanları için bu yasa bir dönüm noktası. Dün Capitol Hill'de düzenlenen bir nöbette, hayatta kalanlar gözyaşlarına boğuldu; House Demokratları'ndan gelen alkışlar duygusal bir rahatlama yarattı. Yıllardır adalet arayan kadınlar -Lisa Bloom gibi avukatlar öncülüğünde- bu adımı "gecikmiş bir zafer" olarak nitelendiriyor. Belgelerin açılması, yeni davalar ve tazminatlar doğurabilir.
Ama korku da var. Belgeler, kurbanları yeniden mağdur edebilir mi? Medya fırtınası, travmayı tetikleyebilir. Dahası, Epstein'ın ağı hala ayakta; Suudi prenslerden Silikon Vadisi milyarderlerine uzanan bağlantılar, yeni skandallara yol açabilir. Toplumsal olarak, bu yasa cinsel istismar mağdurlarının sesini güçlendirirken, elitlerin dokunulmazlığını sorgulatıyor.
Gelecekteki dalgalanmalar
Bu yasa, Amerikan adalet sisteminin kırık aynasını yansıtıyor. Belgeler açıldığında, Wall Street'te hisseler sallanabilir, diplomatik krizler patlayabilir. Trump'ın DOJ'u, FBI'ın eski "hiçbir suç delili yok" iddialarını çürütecek mi? Eğer dosyalar boş bir kutu çıkarsa, güven erozyonu hızlanır. Öte yandan, somut deliller gelirse, yeni Maxwell'ler hapse girer ve belki de Epstein'ın "intiharının" gizemi çözülür.
Sonuçta, bu bir zafer mi yoksa tiyatro mu? Epstein dosyaları, güç koridorlarının kirli çamaşırlarını dökecek. Ama asıl soru: Adalet, politikacıların elinde oyuncak mı kalacak? 30 gün sonra göreceğiz; o güne kadar, Amerika nefesini tuttu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.

















































































