Çok yakın geçmişte, AKP'nin eskilerinden bazılarını mahallede tutabilmek için onlara sekseninden sonra dolgun ücretle devlet katında iş bulunduğunu duymayan kalmadı herhalde.
Hatta bu yeni işe koyulmuş olan zevattan birinin, kendilerine takdir edilen dolgun ücretleri dillerine dolayanlara "edepsizler" dediği de hala dillerde dolaşıyor.
Söz konusu iktidar partisinin geçmişinde çok önemli mevkilerde görev almış, önemli koltukları işgal etmiş olanlardan bazılarının ise bugünlerde seksen milyonun önüne konularak "kurtarıcı ekip" olarak takdim edildiklerini hayretle ve ibretle seyrediyoruz.
Ülkenin uçurumun başına getirilişinde sanki onların hiç rolleri yokmuş gibi, ekonominin dar boğazda debelenişinde onların hiç payları olmamış gibi, dış politikada "sıfır komşu, sıfır dost" durumuna gelişimizde sanki onlar görev almamışlar gibi şimdi millete kurtarıcı kadro olarak takdim ediliyorlar.
Ülkenin yer altı ve yer üstü kaynakları özelleştirme adı altında küresel tefecilere ve yerli iş birlikçilerine peşkeş çekilirken, tarımına ve hayvancılığına adeta kibrit suyu akıtılırken, topyekûn ülke ecnebilerin Pazar yerine dönüştürülürken sanki bu eski AKP'liler ya da AKP'nin eskileri devlet kademelerinde en tepedeki koltukları işgal etmiyorlardı!
Libya'daki muhaliflere valizlerle para götürüp yüz binlerce masumun ahını alanların bu millete ne verecekleri sorulmayacak mıdır?
Suriye'de hiç yoktan "muhalefet icad etmek için", menfur ve melun 'Arap Baharı' fitnesini bir komşu ülkeye taşımak için İstanbul'da toplantı üstüne toplantı yapanların ve Suriye konusunda ABD ve İsrail ile aynı çizgide olduklarını beyan edenlerin, dolayısıyla milyonlarca Müslümanın yerinden-yurdundan edilmesinde başrol oynayanların hangi yüzle tekrar kurtarıcı rollerine soyundukları sorulmayacak mıdır?
Bu millet ve bu devlet on sekiz seneden beri görev başında olan, iktidar koltuğunu işgal eden AKP'nin muvazzaflarından ne hayır gördü ki AKP'nin eskilerinden ya da eski AKP'lilerden ne hayır görsün?
Yaklaşık yirmi yıl evvel, söz konusu parti kurulurken de adeta 'Bulunmaz Bursa Kumaşı' olarak takdim edilmemiş miydi?
On sekiz yıllık iktidarlarının sonunda ülke ne halde, millet ne halde, devlet ne halde, ekonomi ne halde, adalet ne halde, tarım ne halde, hayvancılık ne halde?
Dış politika ne halde, komşularla aramız ne halde, üst üste yapılan yanlışlardan ötürü maruz kaldığımız mülteci sorunlarıyla durumumuz ne halde?
Hemen hemen hayatın her alanında başkalarının yazdıkları senaryoyu oynayacak olduktan sonra ha eskileri olmuş ha da yenileri olmuş, ne fark eder ki?
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024