Bugünün Müslümanlarını anlamak gerçekten zorlaşıyor. Faize yaklaşım açısından bakıldığında Yahudiler küresel tefeci? Kur'an, "Yahudilerin? kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz aldıklarından" (Nisa: 160) bahsediyor.
Hıristiyan batı dünyası papaz Malthus'un faizci kapitalist-liberal serbest piyasa ekonomisi ile övünerek batıyor.
Haçlı-Siyonist ittifakı faizi merkeze koyarak sömürü çarkını devam ettiriyor? Zayıf ülkeleri, mazlum milletleri ve de Müslüman dünyayı köleleştirip, borçlandırıp sömürüyor. "Sürdürülebilir borçlanma" birey ve milletlerin temel ekonomik amentüsü haline geldi.
Müslümanım diyenler, İslam iddiasında bulunanlar, bize İslam ne diyor, Kur'an ne emrediyor, Allah'ın Resûlü ne yapmış demeden, batının peşine takılmış gidiyor. Faizi yiyor, alıyor, veriyor, sistemleştiriyor, ekonomi programı halinde yürütüyor. Buna meşruiyet üretiyor, fetvalar alıyor-veriyor.
Faizsiz bir model var mı yok mu diye araştırmıyor. Veya böyle bir modeli duyunca burun kıvırıyor, sırtını dönüyor? Böylece başı sıkıntıdan kurtulmuyor.
Öncelikle, İslam'a göre, "Büyük günah olup haram kılınan bir şeyi hafife almak küfürdür." İmam Rıza (a.s), "Faizi de hafife almak kâfir olmak demektir" buyuruyor.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Veda Hutbesi'nde, "Her türlü faizcilik kaldırılmıştır. İlk kaldırdığım faiz amcam Abbas'ın faizidir. Sermayeleriniz yine sizindir. Ne zulmediniz, ne de zulüm görünüz. Borçlular, alacaklılara ancak aldıkları parayı iade edeceklerdir" buyurmuştur.
Allah (c.c), "Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz" (Al-i İmran, 130) buyuruyor. Ayetten anlaşılan manayı tersinden ele alarak kat kat olmayan faizin yenebileceğini söylemek mümkün değildir. Zira Bakara 275. ayeti ile, miktarı ne olursa olsun faiz mutlak olarak yasaklanmıştır:
"Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, 'Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır. (Allah onu affeder) Kim tekrar faize dönerse işte onlar cehennemliklerdir, orada ebedi kalacaklardır."
"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geri kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resûlü ile savaşa girdiğinizi bilin" (Bakara: 278-279).
Esasında faizle umulan malı-mülkü artırma da bir hayaldir:
"İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. (Rum: 39).
Ve yine, "Allah, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır (bereketlendirir). Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez" (Bakara: 276) buyurulmaktadır.
Faizsiz bir model veya sıfır faizli bir model var mı? Var tabii ki? Milli Ekonomi Modeli? Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ait model?
Helâl kazanmanın, helâl harcamanın, Allah'ın sonsuz nimetlerini paylaşmanın, bölüşmenin, insanca yaşamanın ekonomik reçetesi?
Faiz yüksek düşsün, faizi aşağı çekin diyenler veya faizsiz bir yol arayanlar, samimi ise Sayın Baş'ın modeline dönsünler?
Aklımız varsa, menfaatimizi ve geleceğimizi düşünüyorsak, imanımızın gereğini de ifa edeceksek, Allah (c.c.) bize yol gösteriyor işte? Sıfır faizli Milli Ekonomi Modeli var ve dünyada uygulamaya geçti bile?
BRICS ülkeleri, Avrasya Birliği ve Şangay Beşlisi ekseninde şekillenen ekonomik platform, 4 milyarlık nüfusu ile MEM'in para tanımı (milli para-yerli para) doğrultusunda biçimleniyor, doları devre dışı bırakıyor. Dolardan ve sömürüsünden kurtulmak isteyenler, samimi ise Sayın Baş'a ve modeline gelsinler? Çünkü "milli para-yerli para" tanımı ilk defa ve sadece Haydar Baş'a aittir. Aşırılmaya?
Müslümanlar, özellikle Türk Milleti, Sayın Baş'ın modelini baş tacı etmeli, cami önlerinde "Amerika, olmadan olmaz" demek yerine, İslam'ın ve ilmin sesine kulak vermelidir.
Hıristiyan batı dünyası papaz Malthus'un faizci kapitalist-liberal serbest piyasa ekonomisi ile övünerek batıyor.
Haçlı-Siyonist ittifakı faizi merkeze koyarak sömürü çarkını devam ettiriyor? Zayıf ülkeleri, mazlum milletleri ve de Müslüman dünyayı köleleştirip, borçlandırıp sömürüyor. "Sürdürülebilir borçlanma" birey ve milletlerin temel ekonomik amentüsü haline geldi.
Müslümanım diyenler, İslam iddiasında bulunanlar, bize İslam ne diyor, Kur'an ne emrediyor, Allah'ın Resûlü ne yapmış demeden, batının peşine takılmış gidiyor. Faizi yiyor, alıyor, veriyor, sistemleştiriyor, ekonomi programı halinde yürütüyor. Buna meşruiyet üretiyor, fetvalar alıyor-veriyor.
Faizsiz bir model var mı yok mu diye araştırmıyor. Veya böyle bir modeli duyunca burun kıvırıyor, sırtını dönüyor? Böylece başı sıkıntıdan kurtulmuyor.
Öncelikle, İslam'a göre, "Büyük günah olup haram kılınan bir şeyi hafife almak küfürdür." İmam Rıza (a.s), "Faizi de hafife almak kâfir olmak demektir" buyuruyor.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Veda Hutbesi'nde, "Her türlü faizcilik kaldırılmıştır. İlk kaldırdığım faiz amcam Abbas'ın faizidir. Sermayeleriniz yine sizindir. Ne zulmediniz, ne de zulüm görünüz. Borçlular, alacaklılara ancak aldıkları parayı iade edeceklerdir" buyurmuştur.
Allah (c.c), "Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz" (Al-i İmran, 130) buyuruyor. Ayetten anlaşılan manayı tersinden ele alarak kat kat olmayan faizin yenebileceğini söylemek mümkün değildir. Zira Bakara 275. ayeti ile, miktarı ne olursa olsun faiz mutlak olarak yasaklanmıştır:
"Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, 'Alışveriş de faiz gibidir' demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır. (Allah onu affeder) Kim tekrar faize dönerse işte onlar cehennemliklerdir, orada ebedi kalacaklardır."
"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geri kalanı bırakın. Eğer böyle yapmazsanız Allah ve Resûlü ile savaşa girdiğinizi bilin" (Bakara: 278-279).
Esasında faizle umulan malı-mülkü artırma da bir hayaldir:
"İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. (Rum: 39).
Ve yine, "Allah, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır (bereketlendirir). Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez" (Bakara: 276) buyurulmaktadır.
Faizsiz bir model veya sıfır faizli bir model var mı? Var tabii ki? Milli Ekonomi Modeli? Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e ait model?
Helâl kazanmanın, helâl harcamanın, Allah'ın sonsuz nimetlerini paylaşmanın, bölüşmenin, insanca yaşamanın ekonomik reçetesi?
Faiz yüksek düşsün, faizi aşağı çekin diyenler veya faizsiz bir yol arayanlar, samimi ise Sayın Baş'ın modeline dönsünler?
Aklımız varsa, menfaatimizi ve geleceğimizi düşünüyorsak, imanımızın gereğini de ifa edeceksek, Allah (c.c.) bize yol gösteriyor işte? Sıfır faizli Milli Ekonomi Modeli var ve dünyada uygulamaya geçti bile?
BRICS ülkeleri, Avrasya Birliği ve Şangay Beşlisi ekseninde şekillenen ekonomik platform, 4 milyarlık nüfusu ile MEM'in para tanımı (milli para-yerli para) doğrultusunda biçimleniyor, doları devre dışı bırakıyor. Dolardan ve sömürüsünden kurtulmak isteyenler, samimi ise Sayın Baş'a ve modeline gelsinler? Çünkü "milli para-yerli para" tanımı ilk defa ve sadece Haydar Baş'a aittir. Aşırılmaya?
Müslümanlar, özellikle Türk Milleti, Sayın Baş'ın modelini baş tacı etmeli, cami önlerinde "Amerika, olmadan olmaz" demek yerine, İslam'ın ve ilmin sesine kulak vermelidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Dr. Abdullah Terzi / diğer yazıları
- “Tüketim en büyük kaynaktır” / 11.12.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019
- Mesaj TV’ye kavuştuk / 06.12.2019
- NATO neye yarar ki? / 04.12.2019
- Haydar Baş Çin’de değil, Türkiye’de / 28.11.2019
- Erdoğan–Trump görüşmesi ve Sayın Baş / 16.11.2019
- ‘ABD bitmiştir’ / 01.11.2019
- Bu Meclis off! / 28.10.2019
- ‘Bağımsızlık güneşi doğuyor’ / 25.10.2019
- Kolay değil 18 yıl geçti… / 26.09.2019
- ‘Materyalizm ne saçma şey!’ / 19.08.2019