logo
31 MAYIS 2025

Fakirlik, bu milletin kaderi mi'/ Mehmet İNEKÇİO'LU

31.03.2006 00:00:00
Sosyoloji biliminde toplumda yaşayan insanlar ekonomik olarak zengin, orta sınıf ve fakir olmak üzere 3 kategoriye ayrılırlar. Dünyada uygulanan ekonomik sistemlerde insanlar sistemlere göre farklı yerlerde olurlar. Komünist sistemde devlet zengindir. Bir de devletin yöneticileri olan polit büro üyeleri zengindir. Halkın tamamı devlet için çalışır ve fakirdirler. İhtiyaçlarının asgarisi, az bir geçimlik olarak devlet tarafından karşılanır. Kapitalist liberal ekonomik sistemde ise büyük küresel sermaye sahipleri zengindir. Bu sistemde devlet de fakirdir halk da, bizim ülkemizde olduğu gibi... Devletten zengin olan küresel sermaye sahipleri, devlet idaresinde bulunan siyasileri kontrol altına alırlar. Hatta bu para sahipleri siyasete girerek devlet yönetimini kontrollerine alıp sermaye sahiplerinin menfaatine çıkardıkları yasalarla adeta ülkenin kaynaklarını holdinglerin menfaatine peşkeş çekerler. Devletin ve milletin malı olan KİT'leri özelleştirerek sermayelerine sermaye katarlar. Bu sermeye sahipleri devlete faizle para satarak devleti borçlandırırlar ve devleti kendilerine faiz ödemeye mecbur ederler, devlette, bunlara ödeyeceği faizi vergi olarak halkın üzerine salar. Devlet, milletten vergi olarak aldığı bu paraların tamamını küresel sermaye sahiplerine aktarır. Bunun adı çağdaş köleliktir, bu girdabın içerisinde debelenen devletin, asli vazifesi olan eğitim, sağlık ve yatırımları tamamıyla durma noktasına gelir, sosyal devlet olma fonksiyonunu kaybeder. Halk ise günlük ihtiyacını karşılayamayacak bir ücretle çalıştırılır.  DİE'nin açıklamasına göre, bugün ülkemizde açlık sınırının 600 Ytl yoksulluk sınırının 2000 Ytl olduğu göz önüne alınırsa asgari ücretin 380 Ytl olması buna bir örnektir. Bu örnekten yola çıkarak işçi, memur, emekli, esnaf, çiftçi ve köylü tamamen yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Hatta büyük bir kısmı ise açlık sınırının altına düşmüştür.  İnsanımızın %60'ı açlık, %25'i yoksulluk, %10'nu ise orta hallidir, geri kalan %5 sermaye sahibi, ya süper holdingler ya da tuzu kuru olan zenginlerdir. Bu holding sahipleri ve zenginler böyle bir ekonomik sistemin devamı için siyasete devamlı müdahale ederler. Çünkü bu ekonomik sistemin değişmesi onların işine gelmez. Bu ekonomik sosyal yapı yani toplumun %85'inin yoksulluk ve açlık sınırının altında %10'unun orta halli, %5'inin ise sömürgeci olması tamamıyla uygulanan ekonomik sistemin neticesidir. Bu sistem devam ettiği müddetçe yoksulluk sınırın altında yaşayanların büyük bir kısmı açlık sınırının altına, orta halli zenginlerin büyük kısmının yoksulluk sınırının altına düşmesi kaçınılmazdır, çünkü dün kendi kendine yeten insanlar bu gün açlık sınırında hatta bazıları açlık sınırının altında yaşamaktadır Buna göre gelecekte iki sınıf insan ortaya çıkacaktır. Süper holding sermaye sahipleriyle, büyük çoğunluğunun açlık sınırının altında yaşadığı geniş halk kitlesi, yani %2'i süper holding sahipleri, %98'i sefalet içerisinde yaşayan halk. Bu ilmi bir gerçektir, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Böyle bir ekonomik sistemde doğan insanların çoğunun fakir olması, doğduğu coğrafyanın ekonomik yapısından kaynaklanmaktadır. Bana göre, yani ekonomik anlamda  fakirlik kader değildir. Fakirlik, sömürü neticesinde ortaya çıkan bir olgudur ve zekât; sosyal hayatta fakirliğin ortadan kaldırılması içindir.  Allah (cc) Müslümanlara, dünyada adaleti, can emniyetini, mal emniyetini, namus emniyetini, din ve vicdan emniyetini koruma misyonu yüklemiştir. Bizim geleneğimizde, devlet; babadır. Devlet zengindir ama o, zenginliğini halkının menfaatine sunar. Devletle beraber, millette zenginleşir. Bizim devlet geleneğimizde. Halkın geçimi, sağlığı, eğitimi ve neslin korunması devletin garantisi altındadır. Adaletle yönetilen toplumda hiç kimse yoksulluk sınırının altında yaşamaz. Adalet haklıya hakkını haksıza da haddini bildirmektir. Ülkemizde ekonominin temeli haksız kazanç üzerine bina edilmiştir döviz, faiz ve borsa haksız kazançtır bu sistemde para ile para kazanma vardır üretim ve emeğin değeri yoktur üretim ve emekle geçinen insanlar mağdur olmuştur.3 Kasım 2002 seçimlerinde BTP  (Bağımsız Türkiye Partisi) Lideri Prof. Haydar BAŞ, "Bizim Milli Ekonomi Modelimizde fakirlik artık bu milletin kaderi olmayacaktır" demişti o zamanlar insanlar bunu anlayamamıştı. Şimdi milli ekonomi modeli kitap haline getirildi ben kitabı okuduktan sonra fakirliğin kader olmadığını daha iyi anladım. Sahi size göre fakirlik kader mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
Daha kötüsünü Covid-19 döneminde görmüştük
Tarımda ve sanayide alarm
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
İsrailliler Batı Şeria'da kaçak yerleşim kurmaya çalışıyor
Filistinlilere ait bir evin kalıntıları üzerine...
Erdoğan'ın hedefinde CHP var
'Bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı'
Sabrediyorlar ancak nereye kadar!
Sanayici gerçekten zor durumda
Çok kritik uyarı
Hesap numaranızı verirken iyi düşünün
Umreye gideceğiniz firmayı iyi araştırın!
Dini tur şirketleri şikayetlerin merkezinde
İşte 171 günde dönenlerin sayısı
Suriyelilerin dönmeye niyeti yok
Adana'ya da sıçradı
İBB'ye 5. dalga operasyon
İstanbul'a 5. operasyon
Çok sayıda belediye başkanı gözaltına alındı
İsrail, Gazze'deki ateşkesin amacını açıkladı
İran'a odaklanmak için...
Suriye-İsrail dolaylı müzakereleri sürüyor
Suriye Enformasyon Bakanı açıkladı
Trump, çelikte tarifeyi yüzde 50'ye çıkardı
"Bir ulusal güvenlik meselesi"
Eski başkan da aynı kafadaydı
MÜSİAD asgari ücrete zamma soğuk
Türkiye'de tek tük satılıyor!
Türk işçisi Amerikalılar için araba fiyatına buzdolabı üretiyor
Daha kötüsünü Covid-19 döneminde görmüştük
Tarımda ve sanayide alarm
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
123456789101112131415
Daha kötüsünü Covid-19 döneminde görmüştük
Tarımda ve sanayide alarm
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
İsrailliler Batı Şeria'da kaçak yerleşim kurmaya çalışıyor
Filistinlilere ait bir evin kalıntıları üzerine...
Erdoğan'ın hedefinde CHP var
'Bu ülkenin tarihini 100 yılla sınırlandırdı'
Sabrediyorlar ancak nereye kadar!
Sanayici gerçekten zor durumda
Çok kritik uyarı
Hesap numaranızı verirken iyi düşünün
Umreye gideceğiniz firmayı iyi araştırın!
Dini tur şirketleri şikayetlerin merkezinde
İşte 171 günde dönenlerin sayısı
Suriyelilerin dönmeye niyeti yok
Adana'ya da sıçradı
İBB'ye 5. dalga operasyon
İstanbul'a 5. operasyon
Çok sayıda belediye başkanı gözaltına alındı
İsrail, Gazze'deki ateşkesin amacını açıkladı
İran'a odaklanmak için...
Suriye-İsrail dolaylı müzakereleri sürüyor
Suriye Enformasyon Bakanı açıkladı
Trump, çelikte tarifeyi yüzde 50'ye çıkardı
"Bir ulusal güvenlik meselesi"
Eski başkan da aynı kafadaydı
MÜSİAD asgari ücrete zamma soğuk
Türkiye'de tek tük satılıyor!
Türk işçisi Amerikalılar için araba fiyatına buzdolabı üretiyor
Daha kötüsünü Covid-19 döneminde görmüştük
Tarımda ve sanayide alarm
Marmaray'da çocuklarının yanında darbetmişti
Tutuklandı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.