Haydar Baş Hocamızın bir ömür çabaladığı, yetişmesi için gayret ettiği "örnek insan"a olan ihtiyacımızın günden güne arttığını hep birlikte yaşıyoruz.
O'nun dikkat çektiği her konu o kadar önemli ve hayati ki, hiç vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi bir zorunluluk olarak karşımızda duruyor.
"Biz bir şeye sahip çıkıyorsak laf olsun diye konuşmayız, öyle olduğu için, ona inandığımız için sahip çıkarız" diyen Haydar Baş Hocamız parolasını, "maddeye esir olmayan, bilakis maddeyi esir alan, Hak için madde hakimiyeti kuran bir nesil" yetiştirmek olarak belirlemişti.
Ve sayısız insanın hayatına dokundu. Kimini düştüğü çukurdan çıkardı, kimini düşmekten kurtardı. O, öğretmenleri anlatırken, "her meslek sahibi para kazanır, servet kazanır ama öğretmenler insan kazanır" demişti. Bu güzel tanımlama hakikatte O'nu anlatır. Çünkü O, hayatı boyunca, hep 'insan' kazandı. Özlenen, beklenen insanı yetiştirmek için gayret etti. Yıkılmayan ve kıyamete kadar hiç yıkılmayacak kaleler inşa etti.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız, her anını Hakk'ın rızası için yaşadı ve esen yeller, kopan fırtınalar O'nu asla yolundan çeviremedi.
Milletin inancına kasteden diyalogcuların kurduğu tuzakları bozarken yumruğunu havaya kaldırıp, 'Korkmaz İbrahim olan Nemrud'un ateşinden' diye haykırırken de, 'Ben, sizden oy dilenmeye gelmedim, sizi kurtarmaya geldim' diye milletine seslenirken de hep aynı kararlılıkla, aynı imanla hareket etti.
Çağlayan meydanından haykırdığı 'Bu vatan bizimdir, bizim kalacak' nidaları dalga dalga Trabzon'a, Ankara'ya, Kayseri'ye, Elazığ'a, yurdun dört bir yanına ulaştı. 'Sağ kolumu kesseniz Türk kanı, sol kolumu kesseniz Kürt kanı akar' sözleriyle, vatanın bağrına saplanmaya çalışılan ayrılık hançerlerini paramparça etti.
O'na gelen, O'nun çağrısına kulak veren, O'nda dirildi. Ehl-i Beyt'le buluştu, tek bilek tek yürek oldu. O'nun şemsiyesi altına giren herkes kardeşliği doya doya yaşadı. İnsanların derdiyle dertlenmekten bir an vazgeçmedi, geri durmadı.
Herkesin karnı doysun, sırtı giysin diye, yağmur-kar demeden, köy-kent demeden, uzak-yakın demeden memlekette ayak basmadığı toprak, ulaşmadığı insan bırakmadı.
Türk milletini Ata'sıyla buluşturan yine O oldu. Atatürk'ü öyle güzel anlattı ki, her defasında gözleri doldu ama heyecan ve coşkusundan hiçbir şey eksilmedi. Mustafa Kemal sevgisini gönüllere kazıdı.
Bir bahar sabahı gözyaşlarıyla, hıçkırıklarla uyandık. Haydar Baş Hocamızın, 'Abla' diye hitap ettiği Kumru Memmedaliyeva'nın dediği gibi o gün, merhamet dünyamızı, şefkat dünyamızı, adalet dünyamızı, samimiyet dünyamızı yitirdik. Yaşanılası, katlanılası bir gün değildi. Dağlar eridi, denizler kabardı, fırtınalar esti yüreğimde. Sessiz çığlıklarım arşa ulaştı.
Yaşadıklarımı dile getirmek, yazıya dökmek pek mümkün değil. O günün hüzün ve kederi son nefesime kadar hep içimde olacak. Ama gün hüzün ateşiyle kendinden geçme günü değildi. Çünkü biz, O'ndan böyle öğrenmemiştik.
Biz, O'nun çökük harabeyi yükseltelim diye, bir ömür ilmek ilmek işlediği ve yıkılmaz birer kale haline getirdiği, geleceğin Türkiye'sini inşa edecek gençleriz. Her türlü zorluğa dayanacak gücümüz ve O'nun bize bıraktığı büyük medeniyet mirasımız var.
"Gençler, bu mücadelede en güçlü önderler Hacı Bektaş Veli'nin arkadaşları gibi sizler olacaksınız" dediğinde, O'na verdiğimiz sözümüz var. Emanetlerine sahip çıkacak, kale gibi dimdik ayakta duracak ve O'nun bayrağını zirvede tutmak için var gücümüzle çalışacağız.
Ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Emaneti emanetimizdir, sonuna kadar omuz omuza yolumuza devam edeceğiz. O'nun, bizlere verdiği vazifenin bilincindeyiz. Bir an olsun unutmadan, geçmişten aldığımız güçle geleceğe sağlam adımlarla yürümeye kararlıyız.
O'nun hayalleri, bizim hayallerimizdir, mutlaka gerçekleştireceğiz.
O'nun istikameti bizim istikametimizdir, asla sapmayacağız.
- ÇİĞDEM PALA: Açık mektup / 14.04.2025
- SEÇİL DAMLA KAYAALP - Öğrenme / 08.03.2025
- BURHAN BORAN: Deprem / 27.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Maarif yüzyılı mı, masallar yüzyılı mı? / 20.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Parayı kim basarsa düzeni o kurar / 19.02.2025
- FATİH HAYDAR GÜNER - Petro-Dolar Tuzağından Kurtuluş: Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Vizyonu / 18.02.2025
- AYŞE ZIVALI: Hoca Atatürk / 08.02.2025
- OZANCAN DERNEK /Efendi kim, köle kim? / 17.01.2025
- MELEK KERESTECİ: Birlik ve beraberlik üzerine / 23.12.2024