Hemen söylemek lazım ki dün akşam Fenerbahçe yanlış bir stratejinin kurbanı olabilirdi.
Şunu söylemek istiyorum temposuz ve kontrollü oynayıp 2 gol bulan Fenerbahçe öne geçtikten sonra ikinci yarıda kontrollü oyunu terk edip rakibinin gol ve pozisyonlar bulmasına fırsat verdi.
Niye böyle bir strateji hatası yapıldı bunu anlamak zor.
Fenerbahçe'nin her iki durumda da oynadığı oyunu beğenmek mümkün değil.
İlk yarı yavaş tempoda kontrollü bir oyun tercih edilmesi bu durumdan organizasyon yapma açısından yararlanma düşüncesini getirmedi.
Bu köşeyi takip edenler benim futbolda hız ile organizasyon arasında ters orantı olduğunu savunduğumu bilirler.
İşte ilk yarı oyunda tempo yokken Fenerbahçe'nin sakin kalıp organizasyon yapma düşüncesi içinde olmadığını gördük.
Fenerbahçe'nin ilk yarıdaki oyunu bu yüzden çok yavan ve zevksizdi.
Bunda ilk yarı boyunca benim Fenerbahçe'nin beyni olarak gördüğüm Gustavo ile yanındaki Crespo'nun yeterince oyuna girememelerinin payı vardı.
Onların yarattığı boşluğu Kasımpaşa'lı Travnik doldurdu. Silik Fenerbahçe merkezi Travnik'i yıldızlaştırdı.
Fenerbahçe oyunu kanatlardan forse etti.
Bu durum Ferdi ve Muhammed'i parlattı ama merkezde top Kasımpaşa'da kaldı.
Yine de Fenerbahçe iki gol bulabildi. Bunda Rossi'nin çok büyük katkısı vardı. Rossi iki golde de asist yaptı.
Fenerbahçe'nin bulduğu ilk gol bile bir şans golüydü. Top rakibe çarpıp havalandı ve de aşırtma bir vuruşmuş gibi kaleye yöneldi.
Fenerbahçe'nin golde dahi bir rastgeleliği vardı. İkinci gol iyi bir organizasyon sonucu oluştu.
Tabii bu bir olumlu artı. Dediğim gibi ikinci yarı kontrol oyunu anlamsız bir şekilde terk edildi.
Bu tempoda zaten ligimizde çok fazla organize atak yapılamıyor.
Doğal sonuç olarak Fenerbahçe gol bulamadığı gibi maçı da riske etti ve gol yedi.
Bu devrede Fenerbahçe açısından olumlu olarak söylenebilecek tek yön özellikle Gustavo liderliğinde futbolcuların hırslı mücadeleci ve tempolu oynamaya gayret göstermeleriydi.
Gustavo ikinci yarının ortalarına kadar iki kişilik oynadı. Fakat bu yeterli olmadı.
Maç kaybedilebilirdi çünkü Kasımpaşa da bu tempoya karşılık verdi ve onlar da mücadele etti.
Şimdi düşünmek lazım bu strateji hatası nasıl oluştu.
Pereira böyle mi talimat verdi? Yoksa futbolcular 2-0 öndeyiz onun verdiği rahatlıkla daha agresif bir futbol oynayalım diye mi düşündüler.
Her iki durumda da yanlış bir plan yapıldığını söylemek zorundayız.
Zaten 2-0 öne geçmişsin niye oyunu bu kadar hızlandırıp risk alıyorsun anlamak mümkün değil.
Zaten böyle bir futbolu Fenerbahçe Finlandiya'daki rövanş maçı dışında oynayamadı. Israrın ne anlamı var.
Her ne şekilde olursa olsun Fenerbahçe skoru korumayı bildi ve milli maç arasına lider girdi.
Fakat bundan sonra böyle strateji hataları yapılmamalı.
Şunu söylemek istiyorum temposuz ve kontrollü oynayıp 2 gol bulan Fenerbahçe öne geçtikten sonra ikinci yarıda kontrollü oyunu terk edip rakibinin gol ve pozisyonlar bulmasına fırsat verdi.
Niye böyle bir strateji hatası yapıldı bunu anlamak zor.
Fenerbahçe'nin her iki durumda da oynadığı oyunu beğenmek mümkün değil.
İlk yarı yavaş tempoda kontrollü bir oyun tercih edilmesi bu durumdan organizasyon yapma açısından yararlanma düşüncesini getirmedi.
Bu köşeyi takip edenler benim futbolda hız ile organizasyon arasında ters orantı olduğunu savunduğumu bilirler.
İşte ilk yarı oyunda tempo yokken Fenerbahçe'nin sakin kalıp organizasyon yapma düşüncesi içinde olmadığını gördük.
Fenerbahçe'nin ilk yarıdaki oyunu bu yüzden çok yavan ve zevksizdi.
Bunda ilk yarı boyunca benim Fenerbahçe'nin beyni olarak gördüğüm Gustavo ile yanındaki Crespo'nun yeterince oyuna girememelerinin payı vardı.
Onların yarattığı boşluğu Kasımpaşa'lı Travnik doldurdu. Silik Fenerbahçe merkezi Travnik'i yıldızlaştırdı.
Fenerbahçe oyunu kanatlardan forse etti.
Bu durum Ferdi ve Muhammed'i parlattı ama merkezde top Kasımpaşa'da kaldı.
Yine de Fenerbahçe iki gol bulabildi. Bunda Rossi'nin çok büyük katkısı vardı. Rossi iki golde de asist yaptı.
Fenerbahçe'nin bulduğu ilk gol bile bir şans golüydü. Top rakibe çarpıp havalandı ve de aşırtma bir vuruşmuş gibi kaleye yöneldi.
Fenerbahçe'nin golde dahi bir rastgeleliği vardı. İkinci gol iyi bir organizasyon sonucu oluştu.
Tabii bu bir olumlu artı. Dediğim gibi ikinci yarı kontrol oyunu anlamsız bir şekilde terk edildi.
Bu tempoda zaten ligimizde çok fazla organize atak yapılamıyor.
Doğal sonuç olarak Fenerbahçe gol bulamadığı gibi maçı da riske etti ve gol yedi.
Bu devrede Fenerbahçe açısından olumlu olarak söylenebilecek tek yön özellikle Gustavo liderliğinde futbolcuların hırslı mücadeleci ve tempolu oynamaya gayret göstermeleriydi.
Gustavo ikinci yarının ortalarına kadar iki kişilik oynadı. Fakat bu yeterli olmadı.
Maç kaybedilebilirdi çünkü Kasımpaşa da bu tempoya karşılık verdi ve onlar da mücadele etti.
Şimdi düşünmek lazım bu strateji hatası nasıl oluştu.
Pereira böyle mi talimat verdi? Yoksa futbolcular 2-0 öndeyiz onun verdiği rahatlıkla daha agresif bir futbol oynayalım diye mi düşündüler.
Her iki durumda da yanlış bir plan yapıldığını söylemek zorundayız.
Zaten 2-0 öne geçmişsin niye oyunu bu kadar hızlandırıp risk alıyorsun anlamak mümkün değil.
Zaten böyle bir futbolu Fenerbahçe Finlandiya'daki rövanş maçı dışında oynayamadı. Israrın ne anlamı var.
Her ne şekilde olursa olsun Fenerbahçe skoru korumayı bildi ve milli maç arasına lider girdi.
Fakat bundan sonra böyle strateji hataları yapılmamalı.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Dayak yedik / 27.03.2024
- Trabzon'da tatsız gece / 18.03.2024
- Final imkansız değil / 15.03.2024
- İşkence gibi maç / 12.03.2024
- Artık iyice belli oldu / 11.03.2024
- Silindir / 08.03.2024
- İyi savunma mükemmel sonuç / 08.03.2024
- Galatasaray başladı, Beşiktaş bitiremedi / 04.03.2024
- Fenerbahçe hücumunda sorun var / 03.03.2024
- Galatasaray hata yapmadı / 27.02.2024
- Trabzon'da tatsız gece / 18.03.2024
- Final imkansız değil / 15.03.2024
- İşkence gibi maç / 12.03.2024
- Artık iyice belli oldu / 11.03.2024
- Silindir / 08.03.2024
- İyi savunma mükemmel sonuç / 08.03.2024
- Galatasaray başladı, Beşiktaş bitiremedi / 04.03.2024
- Fenerbahçe hücumunda sorun var / 03.03.2024
- Galatasaray hata yapmadı / 27.02.2024