Fermanlarla gel de, kamu malı ile tadı kaçmış, kul hakkı ile lezzeti kalmamış olan aşımızı düzene koy.
Fermanlarla gel de, her gün taştan taşa vurmaktan ötürü akıl ile arası açılmış olan başımızı hizaya getir.
Fermanlarla gel de, haramlara batmış olan dişimizi kendine getir.
Fermanlarla gel de, günden güne bulanık suya dönen, karabasanlara çevrilen düşümüzü özüne döndür.
Fermanlarla gel de, git gide çığırından çıkan, hedefinden sapan, günden güne bereketi kaçan işimizi, işlerimizi yoluna koy.
Fermanlarla gel de, bizi iliklerimize kadar donduran, neredeyse bütün mevsimlerimizi adeta donduran kışımızı yaza çevir.
Fermanlarla gel de, hayvanata, nebatata, çevreye, yeşile, ağaca ve suya karşı ve dahi bir birimize karşı şaşı bakışımızı normale döndür.
Fermanlarla gel de, en nadide, en ender tohumlarımızın kasıtlı olarak, bilerek, heba olsunlar diye ekildiği taşımızı en verimli toprağa çevir.
Fermanlarla gel ey Ramazan!
Fermanlarla gel de, oruçla birlikte, her türlü fitneyi-fesadı, kini-nefreti, sertliği-şiddeti körükleyen, kardeşler arasındaki ülfeti ve muhabbeti tüketen dilimizi de tutmayı öğret.
Fermanlarla gel de, oruçla birlikte, yalana karşı, dedikoduya karşı, gıybete karşı ve her çeşit kötü söze karşı lisanımızı da tutmayı öğret.
Fermanlarla gel de, oruçla birlikte, kamu malına karşı, kul hakkına karşı, alın teri ve el emeğine karşı, hele hele yetim ve yoksulun hakkına karşı elimizi de tutmayı öğret.
Fermanlarla gel de, oruçla birlikte, gelen güne göre renk değiştiren, her gün halden hale giren halimizi bir ayarda, istikrarda tutmayı da öğret.
Fermanlarla gel de, oruçla birlikte, kolumuzu zalimlere karşı, zorbalara karşı, hak ve hukuk tanımazlara karşı kaldırmayı ve öylece tutmayı da öğret.
Fermanlarla gel de, oruçla birlikte, yalana karşı dilimizi, talana karşı elimizi, kötü hallere karşı halimizi, zalime karşı kolumuzu da tutmayı öğret.
Fermanlarla gel de ey Ramazan; gecemizi-gündüzümüzü, yatmamızı-kalkmamızı, yememizi-içmemizi, alışımızı-verişimizi, gidişimizi-gelişimizi yeniden düzenle.
Fermanlarla gel ey Ramazan!
Aziz Karaca / diğer yazıları
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024