'FETÖ liderine kapı göründü'
Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Mithat Baydur, ABD seçimlerini kazanan Trump'ın başkanlık görevine 2.5 ay sonra başlayacağına işaret ederek, "FETÖ'nün lideri Fetullah Gülen'in 3 ya da 5 ay içerisinde ABD'den ayrılacağını düşünüyorum" dedi.
10.11.2016 00:00:00
YENİ MESAJ/İSTANBUL
Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur, ABD'de başkanlık seçimlerini Donald Trump'ın kazanmasıyla birlikte FETÖ'nün başının 3-5 ay içinde ABD'den ayrılacağını düşündüğünü söyledi.
Baydur, "Bu gelişmeden sonra Gülen de yavaş yavaş bavulunu toplayacaktır ve ABD'den gönderilecektir. Yeni adresi Güney Afrika mı, Kanada mı, Avustralya mı olur, bilemiyorum. ABD'nin partner ararken 'bunun yumuşağı var, biraz serti var' ayrımı yapmadan bütün İslamcı örgütlere karşı bir tutum sergileyeceğini düşünüyorum" dedi.
Trump'ın başkanlık görevine 20 Ocak'ta başlayacağını hatırlatan Baydur, NAFTA'yı dağıtacağını, NATO'ya sıcak bakmadığını söyleyen Trump ile AB'den çıkan İngiltere'yi eş zamanlı değerlendirmek gerektiğine dikkat çekti.
Baydur, şunları söyledi: "Dünyada küreselleşme yerine yerelleşmeye doğru bir trend görülüyor. Bu trend çok önemli. Çünkü bölgesel entegrasyonların, bölgesel ya da küresel bir takım ticari anlaşmaların eskisi kadar geçerli olmadığı, herkesin biraz daha kendi kabuğuna çekildiği, izole edildiği bir dünya resmi ortaya çıkacak. Hatta bu tecrit, bizatihi ABD'nin içerisinde bile olabilir."
ABD gücünü kaybedecek
ABD'de Kaliforniya, Teksas gibi eyaletlerin bir süre sonra ortaya çıkıp kendi bağımsızlıklarını isteyebileceğini savunan Baydur, "ABD'yi tehdit edecek bir trend gözüküyor. Şimdi bu trend böyle cereyan ederse şöyle bir vahim durum var: 1. Dünya Savaşı ile 2. Dünya Savaşı arasındaki 20 yıllık dönemin içerisine giriyoruz. Bu da hegemonik gücün belli olmadığı, farklı aktör ve dinamiklerin ortaya çıktığı kaotik bir dünyadır. Buna da hazırlıklı olmalıyız."
Türkiye, Suriye politikasını yeniden gözden geçirmeli
İki dönem üst üste devam eden Obama dönemi politikasının devlet dışı aktörlerle de işbirliğine dayalı bir stratejiyi uygun gördüğünü belirten Baydur, Trump'la beraber Türkiye'nin Suriye politikasını da yeniden gözden geçirmesi gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi: "ABD, Obama Doktirini çerçevesinde Suriye'de PYD, YPG, PKK gibi birtakım örgüt ve gruplarıyla işbirliği yapmakta herhangi bir beis görmedi. Ancak Trump, Esad'ın kalmasından yana... Bu çerçevede Türkiye'nin de yeniden Esad'lı bir Suriye ve Esad'lı bir bölge üzerine mevcut plan ve stratejilerini yeniden gözden geçirmesi lazım. Trump, daha önce 'Irak'ta bizim işimiz ne Amerika'yı bir dünya jandarmalığından ya da dünya polisliğinden çekeceğim. NATO da dahil herkesin güvenliğini sağlamaktan sorumlu muyum? NATO'nun bütün bütçesinin yüzde 73'ünü ben ödüyorum. Bu kadar masrafın altından kalkmak yerine eğer herkes onların güvenliğini benim sağlamamı istiyorsa, ABD'yi hami olarak görüyorsa, bunu bir bedel ya da para olarak ödemek zorunda' demişti. Dolayısıyla Irak'taki harekâtı uygunsuz ve lüzumsuz gördüğünü söylemişti. Ancak yardımcısı Mike Pence, 'ABD Irak'ta kalmalı ve Ortadoğu'da aynen Dick Cheney gibi eski Neocon takımı gibi gerekirse de daha proaktif yöntemler izlemeli' diyerek, daha sert açıklamalar yapıyor. İkisinin birbiriyle çelişen ifade ve yaklaşımları var. Bu konuda nasıl bir yaklaşım sergileneceğini bekleyip görmek lazım."
Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur, ABD'de başkanlık seçimlerini Donald Trump'ın kazanmasıyla birlikte FETÖ'nün başının 3-5 ay içinde ABD'den ayrılacağını düşündüğünü söyledi.
Baydur, "Bu gelişmeden sonra Gülen de yavaş yavaş bavulunu toplayacaktır ve ABD'den gönderilecektir. Yeni adresi Güney Afrika mı, Kanada mı, Avustralya mı olur, bilemiyorum. ABD'nin partner ararken 'bunun yumuşağı var, biraz serti var' ayrımı yapmadan bütün İslamcı örgütlere karşı bir tutum sergileyeceğini düşünüyorum" dedi.
Trump'ın başkanlık görevine 20 Ocak'ta başlayacağını hatırlatan Baydur, NAFTA'yı dağıtacağını, NATO'ya sıcak bakmadığını söyleyen Trump ile AB'den çıkan İngiltere'yi eş zamanlı değerlendirmek gerektiğine dikkat çekti.
Baydur, şunları söyledi: "Dünyada küreselleşme yerine yerelleşmeye doğru bir trend görülüyor. Bu trend çok önemli. Çünkü bölgesel entegrasyonların, bölgesel ya da küresel bir takım ticari anlaşmaların eskisi kadar geçerli olmadığı, herkesin biraz daha kendi kabuğuna çekildiği, izole edildiği bir dünya resmi ortaya çıkacak. Hatta bu tecrit, bizatihi ABD'nin içerisinde bile olabilir."
ABD gücünü kaybedecek
ABD'de Kaliforniya, Teksas gibi eyaletlerin bir süre sonra ortaya çıkıp kendi bağımsızlıklarını isteyebileceğini savunan Baydur, "ABD'yi tehdit edecek bir trend gözüküyor. Şimdi bu trend böyle cereyan ederse şöyle bir vahim durum var: 1. Dünya Savaşı ile 2. Dünya Savaşı arasındaki 20 yıllık dönemin içerisine giriyoruz. Bu da hegemonik gücün belli olmadığı, farklı aktör ve dinamiklerin ortaya çıktığı kaotik bir dünyadır. Buna da hazırlıklı olmalıyız."
Türkiye, Suriye politikasını yeniden gözden geçirmeli
İki dönem üst üste devam eden Obama dönemi politikasının devlet dışı aktörlerle de işbirliğine dayalı bir stratejiyi uygun gördüğünü belirten Baydur, Trump'la beraber Türkiye'nin Suriye politikasını da yeniden gözden geçirmesi gerektiğini dile getirerek, şunları söyledi: "ABD, Obama Doktirini çerçevesinde Suriye'de PYD, YPG, PKK gibi birtakım örgüt ve gruplarıyla işbirliği yapmakta herhangi bir beis görmedi. Ancak Trump, Esad'ın kalmasından yana... Bu çerçevede Türkiye'nin de yeniden Esad'lı bir Suriye ve Esad'lı bir bölge üzerine mevcut plan ve stratejilerini yeniden gözden geçirmesi lazım. Trump, daha önce 'Irak'ta bizim işimiz ne Amerika'yı bir dünya jandarmalığından ya da dünya polisliğinden çekeceğim. NATO da dahil herkesin güvenliğini sağlamaktan sorumlu muyum? NATO'nun bütün bütçesinin yüzde 73'ünü ben ödüyorum. Bu kadar masrafın altından kalkmak yerine eğer herkes onların güvenliğini benim sağlamamı istiyorsa, ABD'yi hami olarak görüyorsa, bunu bir bedel ya da para olarak ödemek zorunda' demişti. Dolayısıyla Irak'taki harekâtı uygunsuz ve lüzumsuz gördüğünü söylemişti. Ancak yardımcısı Mike Pence, 'ABD Irak'ta kalmalı ve Ortadoğu'da aynen Dick Cheney gibi eski Neocon takımı gibi gerekirse de daha proaktif yöntemler izlemeli' diyerek, daha sert açıklamalar yapıyor. İkisinin birbiriyle çelişen ifade ve yaklaşımları var. Bu konuda nasıl bir yaklaşım sergileneceğini bekleyip görmek lazım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.