FETÖ yargıda 'piramit sistemi' kurmuş!
İtirafçı olan eski HSYK Üyesi Mustafa Kemal Özçelik, Yargıtay üyeleri arasında yapılanmanın hukuk ve ceza olarak ayrıldığını ifade ederek, "Her grubun bir abisi vardı. Bizim grubun abisi Osman Yurdakul'du. Hukuk dairelerinin sorumlusu ise Ali Akın'dı. Ali Akın'ın üzerinde İlyas Şahin, onun üzerinde Faik isimli sivil kişi vardı" dedi.
18.11.2016 00:00:00
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik soruşturma kapsamında bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Mustafa Kemal Özçelik, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadede, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtti ve itirafçı oldu.
İlk görev yaptığı Hanak ilçesinden Tunceli Çemişkezek'e 1997'de atandığını belirten Özçelik, burada savcı olarak görev yapan İsmail Hakkı Şentürk ile tanıştığını, Şentürk'ün kendisine cemaat üyesi olduğunu söylediğini aktardı. Şentürk ile beraber namaz kılmaya başladıklarını anlatan Özçelik, Gülen'in kasetlerini de izledikleri bu sohbet toplantılarına sonradan katılan meslektaşlarının ismini verdi. Özçelik, maaşlarının belirli bir kısmını yardım parası olarak sohbet abilerine verdiklerini anlattı.
2005'ten itibaren yargı FETÖ'nün eline geçti
Mustafa Kemal Özçelik, Adalet Bakanlığına 2005'ten sonra gelen tetkik hakimlerinin çoğunun Fetullah Gülen cemaati mensubu olduğunu, bu kişilerin bakanlığa getirilmesinde en çok İbrahim Okur, Ahmet Hamsici ve Birol Erdem'in etkisinin bulunduğunu kaydetti. Özçelik, "Kimlerin geleceğine bu kişiler karar veriyordu. Daha doğrusu bu kişiler refere ederdi, üst makamlar uygun görürdü" dedi.
Özçelik, Personel Genel Müdürü olduktan sonra sohbet toplantılarına sohbet abisi olarak meslek dışından birisinin geldiğini, bu kişinin gerçek ismini ve mesleğini söylemediğini, kendisiyle ilgili özel şeyleri de anlatmadığını belirtti.
Sohbet abisinin bakanlığa alınacak kişilerin cemaat mensubu olmasını istediğini kaydeden Özçelik, kendisinin de bu şekilde düşündüğü için buna karşı çıkmadığını anlattı. Özçelik, hakim-savcı alımı için yapılan mülakata giren adaylar arasında yer alan cemaatçilerin listesinin, o dönem daire başkanı olan cemaat üyesi Mustafa Babayiğit tarafından kendisine verildiğini de açıkladı.
Çok katmanlı yapı
Mustafa Kemal Özçelik, ifadesine şöyle devam etti: "Yargıtay üyeleri arasında yapılanma hukuk ve ceza olarak ayrılmaktaydı. Her grubun bir abisi vardı. Bizim grubun abisi Osman Yurdakul'du. Hukuk dairelerinin sorumlusu ise Ali Akın'dı. Ali Akın'ın üzerinde İlyas Şahin vardı. İlyas Şahin'in üzerinde Faik isimli sivil kişi vardı. Bu kişi İlyas Şahin'in üzerinde mi aynı konumda mı bilemiyorum. Bu kişiyi bir defa yemekte gördüm. İsmini Faik olarak tanıtmışlardı ve bu kişinin Yargıtayın sivil imamı olduğunu o zaman anladım."
Yargıtayda daire başkanlığı seçimlerinde kime oy vereceklerini cemaatin belirlediğini de anlatan Özçelik, oy verilecek kişiyi sohbet abilerinin söylediğini, kendilerine bu bildiriyi Osman Yurdakul'un yaptığını aktardı.
Özçelik, "Benim Yargıtay üyeliği yaptığım dönemde Gülen cemaatinin desteklemediği hiç kimse daire başkanı olamazdı. Cemaat bu adayı benimsemiyorsa seçimin kilitlenmesi yönünde oy kullandırıyordu. Bu nedenle başkan adayı mutlak suretle cemaatin onayını almak zorundaydı" dedi. Nazmi Dere'nin kendi telefonuna 2015'te ByLock programını kurmak istediğini, haberleşmeyi bu program üzerinden yapacaklarını söylediğini aktaran Özçelik, bunu istemediğini, telefonunun da bu programa uygun olmadığını belirtti.
'Sivil imamlar ortaya çıkarılmalı'
Bir şeylerin ters gittiğini anlamaya başladığını ancak bu yapının darbeye teşebbüs edeceğini aklından bile geçirmediğini dile getiren Özçelik, darbe teşebbüsünün ardından bu örgütün ortaya çıkması için kendi isteğiyle yardımcı olmaya çalıştığını belirtti. Özçelik, örgütün yapısıyla ilgili bildiklerini anlattığını, ileride "sivil imam" olarak bilinen insanların ortaya çıkarılması halinde teşhis ve yüzleştirme yaparak bu yapının tam olarak ortaya çıkarılmasını sağlayacağını ifade etti.
İlk görev yaptığı Hanak ilçesinden Tunceli Çemişkezek'e 1997'de atandığını belirten Özçelik, burada savcı olarak görev yapan İsmail Hakkı Şentürk ile tanıştığını, Şentürk'ün kendisine cemaat üyesi olduğunu söylediğini aktardı. Şentürk ile beraber namaz kılmaya başladıklarını anlatan Özçelik, Gülen'in kasetlerini de izledikleri bu sohbet toplantılarına sonradan katılan meslektaşlarının ismini verdi. Özçelik, maaşlarının belirli bir kısmını yardım parası olarak sohbet abilerine verdiklerini anlattı.
2005'ten itibaren yargı FETÖ'nün eline geçti
Mustafa Kemal Özçelik, Adalet Bakanlığına 2005'ten sonra gelen tetkik hakimlerinin çoğunun Fetullah Gülen cemaati mensubu olduğunu, bu kişilerin bakanlığa getirilmesinde en çok İbrahim Okur, Ahmet Hamsici ve Birol Erdem'in etkisinin bulunduğunu kaydetti. Özçelik, "Kimlerin geleceğine bu kişiler karar veriyordu. Daha doğrusu bu kişiler refere ederdi, üst makamlar uygun görürdü" dedi.
Özçelik, Personel Genel Müdürü olduktan sonra sohbet toplantılarına sohbet abisi olarak meslek dışından birisinin geldiğini, bu kişinin gerçek ismini ve mesleğini söylemediğini, kendisiyle ilgili özel şeyleri de anlatmadığını belirtti.
Sohbet abisinin bakanlığa alınacak kişilerin cemaat mensubu olmasını istediğini kaydeden Özçelik, kendisinin de bu şekilde düşündüğü için buna karşı çıkmadığını anlattı. Özçelik, hakim-savcı alımı için yapılan mülakata giren adaylar arasında yer alan cemaatçilerin listesinin, o dönem daire başkanı olan cemaat üyesi Mustafa Babayiğit tarafından kendisine verildiğini de açıkladı.
Çok katmanlı yapı
Mustafa Kemal Özçelik, ifadesine şöyle devam etti: "Yargıtay üyeleri arasında yapılanma hukuk ve ceza olarak ayrılmaktaydı. Her grubun bir abisi vardı. Bizim grubun abisi Osman Yurdakul'du. Hukuk dairelerinin sorumlusu ise Ali Akın'dı. Ali Akın'ın üzerinde İlyas Şahin vardı. İlyas Şahin'in üzerinde Faik isimli sivil kişi vardı. Bu kişi İlyas Şahin'in üzerinde mi aynı konumda mı bilemiyorum. Bu kişiyi bir defa yemekte gördüm. İsmini Faik olarak tanıtmışlardı ve bu kişinin Yargıtayın sivil imamı olduğunu o zaman anladım."
Yargıtayda daire başkanlığı seçimlerinde kime oy vereceklerini cemaatin belirlediğini de anlatan Özçelik, oy verilecek kişiyi sohbet abilerinin söylediğini, kendilerine bu bildiriyi Osman Yurdakul'un yaptığını aktardı.
Özçelik, "Benim Yargıtay üyeliği yaptığım dönemde Gülen cemaatinin desteklemediği hiç kimse daire başkanı olamazdı. Cemaat bu adayı benimsemiyorsa seçimin kilitlenmesi yönünde oy kullandırıyordu. Bu nedenle başkan adayı mutlak suretle cemaatin onayını almak zorundaydı" dedi. Nazmi Dere'nin kendi telefonuna 2015'te ByLock programını kurmak istediğini, haberleşmeyi bu program üzerinden yapacaklarını söylediğini aktaran Özçelik, bunu istemediğini, telefonunun da bu programa uygun olmadığını belirtti.
'Sivil imamlar ortaya çıkarılmalı'
Bir şeylerin ters gittiğini anlamaya başladığını ancak bu yapının darbeye teşebbüs edeceğini aklından bile geçirmediğini dile getiren Özçelik, darbe teşebbüsünün ardından bu örgütün ortaya çıkması için kendi isteğiyle yardımcı olmaya çalıştığını belirtti. Özçelik, örgütün yapısıyla ilgili bildiklerini anlattığını, ileride "sivil imam" olarak bilinen insanların ortaya çıkarılması halinde teşhis ve yüzleştirme yaparak bu yapının tam olarak ortaya çıkarılmasını sağlayacağını ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.