'Gadir?i Hum bir dönüm noktasıdır'
Gadir?i Hum Bayramı kutlamasında konuşan Seyyid İzzettin El?Hekim, "Gadir?i Hum İslam dininde tarihi bir dönüm noktasıdır. Eğer bugün İslam dünyası çok büyük sıkıntılar çekiyorsa, hepsinin sebebi Ehl?i Beyt'in haklarının gasp edilmesidir" dedi
30.10.2013 00:00:00
Geçtiğimiz cumartesi günü Bostancı Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen muhteşem bir programla kutlanan Gadir??"i Hum Bayramı'na yurtdışından da çok özel misafirler katıldı. Bunlardan biri Irak'ın kıymetli âlimlerinden Hz. Hasan Efendimizin soyundan gelen Seyyid İzzettin El??"Hekim'di. İzzettin El??"Hekim Ehl??"i Beyt yoluna yaptığı kıymetli çalışmalardan dolayı Prof. Dr. Haydar Baş'a teşekkür ederek başladığı konuşması şöyleydi:"Ey Hasan'ın babası! Sen sensin, bu karanlık dünyada parlayan bir meşalesin. Kureyşliler krallık iddiasında bulunsa da, sen onları köle yaptın, bu İslam dini için. Sen bütün sıkıntılarda hep en önde gidendin ama seni halifelik ve imamet konusunda arkaya attılar. Onlar kendi nefislerini öne attılar; aksi halde seni öne geçirirlerdi. Bütün aziz kardeşlerime takdirlerimi teşekkürlerimi sunarak, Allah'ın selamı hepinizin üzerine olsun diyorum. Mukaddes Necef şehrinin, o ıtırlı Necef'in, Hz. Ali'nin mübarek bedenini kendisinde kucaklayan Necef'in selamını sizlere getirdim. İlim şehri Necef'te ders okuyan talebelerin medreselerde ders okutan âlimlerin selamını getirdim. Bu güzel programı düzenleyen bütün ekibe ve özellikle Üstad Haydar Baş'a selamlarımı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Ve Ehl??"i Beyt'e gönül veren bütün dostlarımı ve burada bulunan dostlarımı selamlıyorum. Bizim görüşlerimize veya inançlarımıza uysun veya uymasın, takdire şayan bütün Türk halkını buradan selamlıyorum. Resûlullah her fırsatta imameti açıkladıGadir??"i Hum olayı Peygamberimizin Hz. Ali'nin halifeliğini ilan ettiği tek bir olay değildi. Peygamberimizin bütün çabası kendisinden sonra bu İslam ümmetinin yolunu tayin etmekti ve başıboş bırakmamaktı. Peygamberimiz kendisinden sonrasını düşündüğü için daha peygamberliği başlar başlamaz, Kendisinden sonraki imameti açıkladı. Daha İslam dininin ve peygamberliğinin ilk ilan edildiği günlerden itibaren, Kendisinden sonraki imamların kim olacağı konusunda bir çaba harcıyordu. Peygamberimiz bu mübarek gerçeği açıklamak için, her fırsatı değerlendiriyor ve açıklamalarda bulunuyordu. Ve Peygamberimiz hayatının son günlerinde, artık bütün bu çabaların, çalışmaların ve zahmetlerin meyvesini almak için son bir olay bekliyordu. Hayatının son günlerinde açıklanması istenen o hakikatin ilan gününe gelinmişti. O hakikat Gadir??"i Hum günü açıklandı.Gadir??"i Hum'da açıklanan hakikat Peygamberimizin vefatıyla bitmedi. Peygamberimizden sonra Ehl??"i Beyt bu hakikati dile getirdiler, Gadir??"i Hum olayını açıkladılar. Bunun yanında, Peygamberimize samimi mânâda inanan ihlaslı sahabiler de Gadir??"i Hum olayını söylediler. Ve ben, tekrar bu hakikati açıklamamız için bize fırsat veren bu ihlaslı kardeşlerimize can??"ı gönülden teşekkür ediyorum. Hz. Ali halife olarak seçildikten sonra Peygamberimizden 25 yıl sonra birçok kere, kendisinin Gadir??"i Hum'da halife olarak seçildiğine dair toplu şehadet aldı o günkü sahabilerden. Burası çok önemli. Peygamberimizin sahabilerinden on tanesi, Kûfe Mescidi'ne Hz. Ali'nin yanına gelerek, 'Esselamu aleyke ya mevlana??"Selam olsun size ey efendimiz' dediler. Tabii, Gadir??"i Hum gününde olmayanlar şaşırdılar, dediler ki: 'Bunlar niye, selam olsun size ey mevlamız Ali dediler' Hz. Ali de dönüp dedi ki sahabilere: 'Niçin bana, selam olsun size ey mevlamız, dediniz. Hâlbuki sizler özgür insanlarsınız.' Dediler ki: 'Biz Peygamberimizden duyduk k: Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır.' Hz. Ali buyurdu ki: 'Kimler Gadir??"i Hum hadisini duyduysa ayağa kalksın ve benim Peygamber tarafından halife olarak seçildiğime dair şehadet getirsin' dedi. Bedir ve Uhud savaşına katılan birçok sahabi ayağa kalkarak dediler ki: 'Biz şehadet veriyoruz, Peygamberimiz seni Gadir??"i Hum'da halife olarak ilan etmişti.'Hakikati göz göre göre inkâr edenlerAma o gün Hz. Ali'nin isminin yücelmesini istemeyenler ayağa kalkıp onun halife olarak seçildiğini itiraf etmediler. Ve bugün de o zihniyet aynı şekilde birileri tarafından devam ettiriliyor. O gün Hz. Ali Enes b. Malik'e dedi ki: 'Sen Gadir??"i Hum günü yanımızda değil miydin? Niçin ayağa kalkıp şehadet vermiyorsun?' Dedi ki: 'Ben yaşlandım, unuttum o olayı.' Bunun üzerine Hz. Ali ellerini açarak buyurdu ki: 'Allah'ım, eğer yalan söylüyorsa bunun yüzüne öyle bir hastalık ver ki yüzündeki örtü ve sarık bile onu kapatamasın.' Ve Enes b. Malik cüzzam hastalığına yakalandı. Onan dediler ki: 'Niçin böyle oldu?' Dedi ki: 'Allah'ın salih kulu Ali bana beddua etti, onun için cüzzam hastalığına yakalandım.' Hz. Ali, sahabiden Berra b. Azib'e de dedi ki: 'Niçin ayağa kalkıp Gadir??"i Hum'da gördüklerini söylemiyorsun?' O da, 'Ben yaşlandım' dedi. O da bu olaydan sonra kör oldu ve dedi ki: 'Allah'ın salih kulu Ali benim hakkımda beddua etti ve o yüzden böyle oldum.'Kısaca, Hz. Ali halife olmasına rağmen bazı sahabiler, onun Gadir??"i Hum'da ilan edilen faziletini gizlemek ve onu tahrif etmek istediler. Onun faziletini saklamak isteyenlerden daha sonra gelenler neler yaptılar sizler düşünün. Mevla kelimesinin mahiyetiMevla kelimesinin 'hepimizin emiri' anlamına geldiği açık ve net bir şekilde anlaşılıyor. Bazıları, 'Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır'da geçen mevla emirimiz ve halifemiz anlamına değil, dostumuz ve sevmemiz gereken insan mânâsına gelir' diyorlar. Hâlbuki Arap dilinde hiçbir zaman mevla kelimesinin sevilen anlamına geldiğini görmedik, yani Leyla'nın Mecnun'a veya Mecnun'un Leyla'ya 'habibim??"sevdiğim' dediğini duyduk ama 'mevlam' dediğini hiç duymadık. Ve bunu sadece Hz. Ali'nin o yüce şânını düşürmek için söylediler. Hz. Ali'nin hilafetine Gadir??"i Hum'da şehadet edenlerden birisi de Ebu Eyyûb El??"Ensarî'dir. Yine Ebu Said el??"Hudri ve sahabilerden birçoğu Hz. Ali'ye dair şehadet verdiler.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.