Ama öyle olmuyor.
Gafletinizden ötürü üreyen ve türeyen bela ve musibetler, zarar ve ziyanlar, yılan ve çıyanlar azap olup yağıyor milletin üstüne.
Bir yerde, bir beldede, bir kurumda yönetim emanetini üstlenmişseniz eğer artık sizin gaflete düşme, ağırdan alma, görmezden gelme lüksünüz yoktur.
İşlerini, mallarını ve canlarını ve dahi namuslarını size emanet etmiş olan kitleler, rahat uyuyabilirler, oyuna-eğlenceye, gezmeye-tozmaya vakit ayırabilirler ama siz yüklendiğiniz emanetin ağırlığından ötürü daima diken üstünde olmalısınız, emaneti sonuna kadar korumak için kılı kırk yarmalısınız.
Yönetim emanetini ehline vermeyen kitleler de elbette doğacak olumsuz sonuçlardan sorumludurlar.
Bir yaz mevsimi boyunca koyun sürünüz için tuttuğunuz çoban, görevini gereğince yapmadığı zaman, sürüye sahip çıkmadığı zaman, mevsimin sonunda onlarca koyunu kurtlara yem ettiği zaman siz aynı adamı gelecek seneye asla çoban tutmuyorsunuz.
Komşulardan, çobanın tarafını tutanlar olursa, tekrar aynı adamı çoban tutalım diyenler çıkarsa, derhal ağzının payını verip susturuyorsunuz ve geçen yılki yaptıklarını bir bir sayıp döküyorsunuz.
Bir milletin, bir devletin yönetim emaneti koyun sürüsünün yönetiminden daha mı önemsizdir ki, çoban tutarken gösterdiğiniz hassasiyeti yönetici seçerken göstermiyorsunuz.
Geçen sene sürünüzü otlatan çobanın yapıp-ettiklerini tek tek inceliyorsunuz, artılarını ve eksilerini tartıp tekrar sözleşme yapıp yapmamaya karar veriyorsunuz da, üç sene, beş sene sizi yöneten kadroların yapıp-ettiklerine bakmadan tekrar tekrar koltukları onlara ikram ediyorsunuz.
Bir devletin eğitim politikasındaki gafleti kaç kuşağı, kaç nesli etkilediğini derin derin düşünmek lazım.
Bir devletin ekonomi politikasındaki gafleti kaç yılı, kaç dönemi heba ettiğini, kaynakların nasıl boşa harcanmasına sebep olduğunu ciddi ciddi hesap etmek lazım.
Bir devletin dış politikasındaki gafleti kaça mal olacağı, hangi çıkmaz yollara sürükleyeceği çok iyi analiz edilmelidir.
Yönetici seçerken düştüğünüz gaflet sadece sizi bağlasa neyse, gafletinizden ötürü doğacak zarar-ziyan sadece sizlerle sınırlı kalmıyor, gafletiniz gelecek nesillerin üzerine, gelecek yılların, gelecek on yılların ve belki de yüz yılların üstüne bir karabasan gibi çöküyor.
Bugün bizim boğuşmak zorunda kaldığımız nice problemlerin ucundan tutup geriye doğru gidersek dedelerimizin, büyük büyük dedelerimizin gafletlerinden ötürü bize miras kalan dertler olduğunu görürüz.
Torunlarına demet demet dertler, çözüme muhtaç problemler miras bırakan dedeler, ebeveynler olmak istemiyorsak, tez elden aklımızı başımıza almamız ve çoban seçerken gösterdiğimiz hassasiyeti yönetici seçerken de göstermemiz gerekmektedir.
Gafletinizden ötürü üreyen ve türeyen bela ve musibetler, zarar ve ziyanlar, yılan ve çıyanlar azap olup yağıyor milletin üstüne.
Bir yerde, bir beldede, bir kurumda yönetim emanetini üstlenmişseniz eğer artık sizin gaflete düşme, ağırdan alma, görmezden gelme lüksünüz yoktur.
İşlerini, mallarını ve canlarını ve dahi namuslarını size emanet etmiş olan kitleler, rahat uyuyabilirler, oyuna-eğlenceye, gezmeye-tozmaya vakit ayırabilirler ama siz yüklendiğiniz emanetin ağırlığından ötürü daima diken üstünde olmalısınız, emaneti sonuna kadar korumak için kılı kırk yarmalısınız.
Yönetim emanetini ehline vermeyen kitleler de elbette doğacak olumsuz sonuçlardan sorumludurlar.
Bir yaz mevsimi boyunca koyun sürünüz için tuttuğunuz çoban, görevini gereğince yapmadığı zaman, sürüye sahip çıkmadığı zaman, mevsimin sonunda onlarca koyunu kurtlara yem ettiği zaman siz aynı adamı gelecek seneye asla çoban tutmuyorsunuz.
Komşulardan, çobanın tarafını tutanlar olursa, tekrar aynı adamı çoban tutalım diyenler çıkarsa, derhal ağzının payını verip susturuyorsunuz ve geçen yılki yaptıklarını bir bir sayıp döküyorsunuz.
Bir milletin, bir devletin yönetim emaneti koyun sürüsünün yönetiminden daha mı önemsizdir ki, çoban tutarken gösterdiğiniz hassasiyeti yönetici seçerken göstermiyorsunuz.
Geçen sene sürünüzü otlatan çobanın yapıp-ettiklerini tek tek inceliyorsunuz, artılarını ve eksilerini tartıp tekrar sözleşme yapıp yapmamaya karar veriyorsunuz da, üç sene, beş sene sizi yöneten kadroların yapıp-ettiklerine bakmadan tekrar tekrar koltukları onlara ikram ediyorsunuz.
Bir devletin eğitim politikasındaki gafleti kaç kuşağı, kaç nesli etkilediğini derin derin düşünmek lazım.
Bir devletin ekonomi politikasındaki gafleti kaç yılı, kaç dönemi heba ettiğini, kaynakların nasıl boşa harcanmasına sebep olduğunu ciddi ciddi hesap etmek lazım.
Bir devletin dış politikasındaki gafleti kaça mal olacağı, hangi çıkmaz yollara sürükleyeceği çok iyi analiz edilmelidir.
Yönetici seçerken düştüğünüz gaflet sadece sizi bağlasa neyse, gafletinizden ötürü doğacak zarar-ziyan sadece sizlerle sınırlı kalmıyor, gafletiniz gelecek nesillerin üzerine, gelecek yılların, gelecek on yılların ve belki de yüz yılların üstüne bir karabasan gibi çöküyor.
Bugün bizim boğuşmak zorunda kaldığımız nice problemlerin ucundan tutup geriye doğru gidersek dedelerimizin, büyük büyük dedelerimizin gafletlerinden ötürü bize miras kalan dertler olduğunu görürüz.
Torunlarına demet demet dertler, çözüme muhtaç problemler miras bırakan dedeler, ebeveynler olmak istemiyorsak, tez elden aklımızı başımıza almamız ve çoban seçerken gösterdiğimiz hassasiyeti yönetici seçerken de göstermemiz gerekmektedir.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024