Hep derim ben ekonomist değilim diye. Ancak ekonomi ile ilgili eserleri okumaktan da zevk alırım. Bu ara BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı "Milli Ekonomi Modeli" isimli kitapla ilgileniyorum. Sayın yazarın yaklaşımı ve savunduğu fikirler bana hem ilginç geliyor hem de benimsiyorum. Kitaptan çıkardığım ve anladığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.Gelir dağılımı adil olmalıdır. Amaç fertlerin gelirleri arasındaki farkı mümkün olan en az seviyeye indirmektir. Bu yaklaşım sosyal devleti sağlar. Aynı zamanda ekonomik büyümenin temelini oluşturur. Bir toplumda tüketimin artması için kişilerin gelir düzeylerini artırmak gerekir.Bu demek değildir ki her insanın gelir düzeyi eşit olur. Hiçbir dönemde bu eşitlik sağlanmamıştır. Önemli olan bireylerin gelirleri arasında toplumsal dokuyu zedeleyecek bir uçurumun oluşmamasıdır. Dün okuduğum gazetelerde ülkemizdeki açlık sınırının bin 121 TL olduğu yazıyordu. Ülkemizde uygulanan model nedeniyle açlık sınırının altında yaşamını sürdüren insanlarla şatafatlı bir tüketim çılgınlığı içinde olan çarpık bir ekonomik model içinde iç içe yaşayan nice insanlar vardır.Gıda, giyim, konut, sağlık, ulaşım, eğitim gibi temel ihtiyaçların gelir dağılımı nedeniyle karşılanamaması toplumda sosyal tahribata neden olmaktadır.Açlık sınırında veya altında yaşayan ülkelerin insanları ülkelerinin kaynakları olmadığı için değil, küresel güçler tarafından sömürüldükleri için bu durumu yaşamaktadırlar. Bu yapılanma kapitalizmin doğasından kaynaklanmaktadır. Peki, bu gelir dağılımını bozan nedenler neler olabilir? Biraz da onu irdeleyelim.* Liberal ekonomide "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" ilkesinin bir ekonomik model olarak kabul edilmesidir.* Liberal yapılanmada devlet; güvenlik, asayiş, altyapı gibi işlerle ilgilenmelidir. Ekonomi ve ticarete kesinlikle karışmamalıdır. Bu yaklaşım kamu harcamalarını artırmış ve eldeki gelirler yetmeyince dışarıdan borç para alınmıştır. Zaman içerisinde alınan borç paranın faizlerini bile ödeyemez olmuştur. Toplanan vergiler ülke yatırımına değil de alınan borç para faizine ödenmiştir. Kısaca küresel sermaye, ülkeleri haraca bağlamıştır.* Merkez Bankaları küresel sermayenin kontrolü altındadır. O zaman da global sermayeye hizmet eder duruma getirilmiştir. Gelişmiş ülkeler özellikle ABD, kendi parasının kullanım alanını genişletmekte ve parasının değerini kendisi belirleyerek, gelişmekte olan ülkelerin emeğini ve üretimini kendi ülkelerine aktarmaktadırlar.* Para belirli ellerde toplanmıştır. Paranın faiz kanalı ile belirli ellerde toplanması gelir dağılımının bozulmasının en önemli nedenidir. Çünkü kapitalist model, üretimden para kazanmayı değil, paradan para kazanmayı savunmaktadır* Özelleştirme adı altında devletin en kârlı kurumlarının değerinin çok altında satılması, devletin yerini ve gücünü çok uluslu şirketler almıştır. Bu şirketler ülkenin gelirini yurt dışına aktarmaktadır. Bunun yanında belirtilen şirketler, topluma sattığı malın ederini kendisi koymakta ve devlet seyirci kalmaktadır.Yukarıda sıralamaya çalıştığımız bozuk düzenin, düzene sokulması için "Milli Ekonomi Modeli" tezini uygulamaya koymak gerekir. Çünkü bu model gelir düzeyindeki uçurumları kaldırarak herkesin insanca yaşamasını sağlayacak modelidir. Bu modelde toplanan vergiler, alt düzey ekonomiye sahip insanları korumaktadır. Çünkü sosyal devlet anlayışı ile uygulandığı zaman dar gelirli insanlar desteklenmiş olacaktır. Bu yaklaşım gelir düzeyi yükseltilen kesim de istenilen düzeyde tüketecek ve gerekli ihtiyaçları karşılamak için yeni pazarlar kurulacaktır, üretici de kazanacaktır.Yoksa ben mi yanılıyorum?
Ekrem Yazar / diğer yazıları
- Atatürk Gençlik ve Spor Bayramı / 20.05.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023
- Ulusal günümüz ve çocuklarımız / 24.04.2023
- Neden köy enstitüleri? / 19.04.2023
- Lider olmak kolay mı? / 06.04.2023
- Doğru paylaşmak / 27.03.2023
- Bir ulusun direnişi (18 Mart) / 20.03.2023
- Okullarımız / 13.03.2023
- Önemli olan sistemdir / 01.03.2023
- İnsan olmak / 20.02.2023
- Dağ başını duman aldı / 12.02.2023