Gençlik ve Spor Bakanlığının verilerine göre, öğrenim kredisi borcunu erteleme yolunu açan 5505 Sayılı Kanun'dan 2006-2020 yılları arasında toplam 313 bin 686 kişi yararlandı. Borç erteleme talebinde bulunan gençlerin oranı 2006 yılına göre 2019'da yüzde 416 artarken borcunu ödeyemediği için icra tehlikesiyle karşı karşıya olan gençlerin sayısının 280 bine dayandığı öğrenildi.
Yıllarca üniversite oku, mezun ol, sonra işsizlik. Bir hayal ile hayata atılacağını, iş bulabileceğini, kendi ayakları üzerinde durabilecek bir genç olmayı hayal ederken karşılaşılan durum hiç iyi değil!
Okumak için almak zorunda kaldığın öğrenim kredisinin ödemesi, mezun olduktan 2 yıl sonra başlıyor. Devlet müsaade ediyor 2 yıl içinde iş bul, borcunu öde diye.
Keşke bu kadar kolay olsaydı. Yıllarca KPSS'ye çalış, atanama, vazgeç özel sektöre geç, iş bulmaya çalış, her yerden reddedil, zaten 2 yıl geçiyor. Hâlâ iş aramaya devam ediyorsun.
Bir bakıyorsun borcunun üzerine borç eklenmiş, şaka mı? Ne borcu? TEFE/TÜFE oranı, gecikme faizi... Kimisine üç bin, kimisine beş bin, kimisine yedi bin lira üstünde borç.
Peki iş var mı? Yok. Atanma var mı? Yok. Para var mı? Yok. Peki ne yapacak bu gençler? Binlerce, milyonlarca genç isyanda. Bari faizleri silin diye çırpınıyor ama ne fayda... Tükenmiş, umudu kalmamış, hayal kırıklığına uğramış.
Üstüne bir de haciz tehlikesi... İş bulamadın, umudunu da kaybetmişken, hala ailenden geçiniyorken, bir de ailenin üstüne haciz... Haydi Bakalım...
Siz bu gençten ne bekleyebilirsiniz? Bir nesil böyle mahvedilemezdi yani.
Matematik öğretmeni atanamamış kasiyer olmuş, fizik öğretmeni hamal, işletmeci, iktisatçısı satış elemanı, binlerce örnek...
Hem toplumsal ahlak ile hem parasızlık ile gençlere empoze edilen nedir? Nasıl kurtulabilir bu gençlik bu durumdan. Evet herkes bu durumdan dolayı yakınır ben de yakındım ama çare lazım, bu böyle gitmemeli, gençler heba olup gitmemeli.
Birinin bu gençlerin elinden tutup onu ayağa kaldırması lazım, hayallerine tekrar sarılmasına sebep olması lazım, vazgeçmelerine izin verilmemesi lazım.
Bunları yapacak, tükenmiş gençleri tekrardan ayağa kaldıracak olan kişi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'tır. Merhum Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın Milli Ekonomi Modelini iktidara getirerek bunu başaracaktır, bunu hep birlikte başarmamız lazım. Hukukçu Hüseyin Baş Bey ile bir ve beraber olursak Milli Ekonomi Modeli ile dünyanın en zengin ülkesi oluruz. Sosyal devlet projeleri ile bu fakirlikten kurtulup, herkesin hayaline kavuştuğu günleri görürüz.
Yeter ki doğru kişinin yanında olalım, çözümü sunanlarla olalım, kötünün iyisiyle değil, en iyisiyle olalım. Zaten kötünün iyisi diye bir şey yoktur. Ya iyidir ya kötüdür.
Hep birlikte bu gençleri bu haciz tehlikesinden, umutsuzluktan, beyin göçünden, tükenmişlikten kurtaralım. Bu milleti kurtaralım.
Evet hepimizin var bi hayali... Hadi gelin bu hayallerimizi gerçekleştirelim.
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -5- / 19.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -4- / 17.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -3- / 16.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -2- / 15.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli / 14.03.2022