Gerçek dost, duruşunuzdan, gidişinizden, gidişatınızdan durumunuzu anlayarak sizi dostça uyarandır.
Gerçek dost, girdiğiniz yolun sonunda bir tehlike, bir olumsuzluk sezer sezmez yanınıza koşan ve feryad-figan sizi ikaz edendir.
Gerçek dost, sizin meşguliyetinizin fazlalığını ve dolayısıyla her konuya yoğunlaşamayacağınızı hesap ederek, sizin adınıza, sizin yerinize düşünen, dertlenen, çare ve dahi bir çıkış yolu arayan ve önerendir.
Gerçek dost, siz uçuruma yuvarlandıktan sonra, kan-revan içinde kaldıktan sonra sargı bezi ve battaniye alıp koşanlar değil, daha uçurum yoluna yöneldiğinizde gırtlağını patlatırcasına bağırarak uçuruma düşmenizi engelleyendir.
On altı yıldan beri ülkeyi yöneten iktidar kadrosu bilir veya bilmez, kendi bileceği iş.
On altı yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisini ısrarla destekleyen kitleler bilir ya da bilmez, kendilerinin bileceği bir şey.
Bu gün gelinen noktada, hemen her kesimden kocaman bir teşekkürü hak eden Sayın Haydar Baş'tan bu teşekkürü esirgememek lazım.
On altı yıldan beri ülkeyi yöneten iktidar kadrosunun da, bu iktidar partisini destekleyen kitlelerin de gerçek dostu, ciddi uyarıcısı meğer Haydar Hoca imiş, millet yeni yeni anlamaya başladı.
FETÖ konusunda iktidarın başını ta baştan beri uyaran, gidişatın tehlikeli sonuçlar doğuracağını belgelerle, dosyalarla anlatan Sayın Baş'a kulak verilmediği için bu ülke maalesef bir 15 Temmuz felaketini yaşadı.
Dış politika konusunda, özellikle de Suriye konusunda ciddi uyarılar yapan, sempozyumlar düzenleyen, neredeyse bütün illerde konu ile ilgili konferanslar düzenleyen sayın Baş'ın uyarıları dikkate alınmadığı için bugün Suriye'nin perişan hali ortada ve dört milyon Suriyeli mülteci başımızda.
Seksen milyonluk koskoca ülkede ekonomi ve iktisad sahasında yüzlerce, belki de binlerce Profesör olmasına rağmen, hiç birinden bir çare, bir çözüm, bir çıkış yolu gelmemişken, bir İlahiyat profesörü olan Sayın Haydar Baş, milleti için, ülkesi için ve nihayet tüm insanlık için kafa yormuş, dirsek çürütmüş, uykusunu terk etmiş ve çok hayati bir model geliştirmiş bir ilim adamıdır.
"Ey falanca, ey filanca" diye nara atarak ülke yönetilemeyeceğini, ülkenin kaynaklarına sahip çıkılması gerektiğini, madenlerinin devlet-millet ortaklığı ile işletilmesi gerektiğini, tüm sektörlerde bir üretim seferberliği ilan edilmesinin şart olduğunu söyleyerek, yazarak, meydan meydan, il il dolaşarak herkesi ve her kesimi uyarak gerçek dost, gerçek bir ilim ve siyaset adamıdır Sayın Baş.
Son günlerde baş gösteren Dolar krizi, ABD ile yaşanan restleşmeler vesilesi ile gündeme gelen, hemen her yetkilinin ağzında tekrarlanan "Milli Paralar ile Ticaret" formülünün mucididir Sayın Baş.
On altı yıldır ülkeyi yöneten iktidar kadrosunu hemen her konuda dostça, Allah için uyaran, çareler ve çözümler sunan Sayın Haydar Baş Hoca'ya, iktidarı ile muhalefeti ile köylüsü ile şehirlisi ile seksen milyonun bir teşekkür borcu vardır.
Gerçek dostun kıymetini bilenlere selam olsun.
Gerçek dost, girdiğiniz yolun sonunda bir tehlike, bir olumsuzluk sezer sezmez yanınıza koşan ve feryad-figan sizi ikaz edendir.
Gerçek dost, sizin meşguliyetinizin fazlalığını ve dolayısıyla her konuya yoğunlaşamayacağınızı hesap ederek, sizin adınıza, sizin yerinize düşünen, dertlenen, çare ve dahi bir çıkış yolu arayan ve önerendir.
Gerçek dost, siz uçuruma yuvarlandıktan sonra, kan-revan içinde kaldıktan sonra sargı bezi ve battaniye alıp koşanlar değil, daha uçurum yoluna yöneldiğinizde gırtlağını patlatırcasına bağırarak uçuruma düşmenizi engelleyendir.
On altı yıldan beri ülkeyi yöneten iktidar kadrosu bilir veya bilmez, kendi bileceği iş.
On altı yıldır ülkeyi yöneten iktidar partisini ısrarla destekleyen kitleler bilir ya da bilmez, kendilerinin bileceği bir şey.
Bu gün gelinen noktada, hemen her kesimden kocaman bir teşekkürü hak eden Sayın Haydar Baş'tan bu teşekkürü esirgememek lazım.
On altı yıldan beri ülkeyi yöneten iktidar kadrosunun da, bu iktidar partisini destekleyen kitlelerin de gerçek dostu, ciddi uyarıcısı meğer Haydar Hoca imiş, millet yeni yeni anlamaya başladı.
FETÖ konusunda iktidarın başını ta baştan beri uyaran, gidişatın tehlikeli sonuçlar doğuracağını belgelerle, dosyalarla anlatan Sayın Baş'a kulak verilmediği için bu ülke maalesef bir 15 Temmuz felaketini yaşadı.
Dış politika konusunda, özellikle de Suriye konusunda ciddi uyarılar yapan, sempozyumlar düzenleyen, neredeyse bütün illerde konu ile ilgili konferanslar düzenleyen sayın Baş'ın uyarıları dikkate alınmadığı için bugün Suriye'nin perişan hali ortada ve dört milyon Suriyeli mülteci başımızda.
Seksen milyonluk koskoca ülkede ekonomi ve iktisad sahasında yüzlerce, belki de binlerce Profesör olmasına rağmen, hiç birinden bir çare, bir çözüm, bir çıkış yolu gelmemişken, bir İlahiyat profesörü olan Sayın Haydar Baş, milleti için, ülkesi için ve nihayet tüm insanlık için kafa yormuş, dirsek çürütmüş, uykusunu terk etmiş ve çok hayati bir model geliştirmiş bir ilim adamıdır.
"Ey falanca, ey filanca" diye nara atarak ülke yönetilemeyeceğini, ülkenin kaynaklarına sahip çıkılması gerektiğini, madenlerinin devlet-millet ortaklığı ile işletilmesi gerektiğini, tüm sektörlerde bir üretim seferberliği ilan edilmesinin şart olduğunu söyleyerek, yazarak, meydan meydan, il il dolaşarak herkesi ve her kesimi uyarak gerçek dost, gerçek bir ilim ve siyaset adamıdır Sayın Baş.
Son günlerde baş gösteren Dolar krizi, ABD ile yaşanan restleşmeler vesilesi ile gündeme gelen, hemen her yetkilinin ağzında tekrarlanan "Milli Paralar ile Ticaret" formülünün mucididir Sayın Baş.
On altı yıldır ülkeyi yöneten iktidar kadrosunu hemen her konuda dostça, Allah için uyaran, çareler ve çözümler sunan Sayın Haydar Baş Hoca'ya, iktidarı ile muhalefeti ile köylüsü ile şehirlisi ile seksen milyonun bir teşekkür borcu vardır.
Gerçek dostun kıymetini bilenlere selam olsun.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Bayram gelmiş! / 09.04.2024
- Ağır misafiri yolcu ederken… / 08.04.2024
- Doğru tartan bir kantara çıkmalı / 06.04.2024
- ‘Demir olsa erir odunsa yanar Bakın yüreğine taş mı bağlamış?’ / 05.04.2024
- Gazzeli çocukların çığlıkları çarpmış olabilir mi? / 04.04.2024
- “Damla bile değil idim Göle çevirdiler beni” / 02.04.2024