Modern zamanların insanı, madde planında gerçekleştirdiği yükselmelere ters orantılı olarak, yoğun bir şekilde ruhsal alçalmalar yaşamaktadır.
Maddeye sahip olduğu oranda maddi açlığı derinleşmekte ve doyumsuzlukta sınır tanımamaktadır.
Sahip olduğu servet, kontrol ettiği sermaye arttıkça insani tarafından hep bir şeyler eksilmektedir.
Sahip olduğu sınırsız imkanlar, kullanmakta olduğu sınırsız yetkiler adeta onu hemcinslerinden ayırmakta ve özelde insanlara karşı, genelde ise tüm varlık alemine karşı korkunç bir şekilde yabancılaşmasına sebep olmaktadır.
Çok hayati, çok ehemmiyetli İlahi ikazlardan biri olan, İsra suresinin şu ayetlerine karşı, bu ikazı günde beş vakit okuyanları dahi duyarsız, ilgisiz kılan sebeplerin başında elbette maddi şımarıklık gelmektedir:
"Hem kibirli kibirli yürüme! Zira ne kadar kibirlenirsen kibirlen, ne yeri yarabilirsin, ne de dağların boyuna erişebilirsin. Böylesi davranışların hepsi kötü olup, Rabbinin nazarında hoş görülmeyen şeylerdir." (İsra: 37-38).
Adına 'gökdelen' dedikleri ucube yapıların, güzelim şehirlerimizi kirletmeye başladığı, görüntü kirliliğini hat safhaya çıkardığı tarihlerden itibaren insanlar arasında kaybolan değerler incelenirse demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
Ortalama bir hayat yaşayan geniş halk kitlelerinden ayrı yaşayan, onlara gökdelenlerin ellinci katından, yüzüncü katından bakan insanlar, özellikle de yöneticiler, hemen her alanda kendilerinin ayrıcalıklı oldukları zehabına kapılmakta ve her türlü kanunsuzluğu kendileri için meşru görmektedirler.
Bugün küresel çapta yaşadığımız her çeşit olumsuzluklar, aksaklıklar ve aksilikler, dünyayı kasıp-kavuran bela ve musibetler bu 'kibirli insan tipinin' bir türlü doymak bilmeyen hırs ve ihtiraslarının eseridir.
"İnsanların elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde fesat çıkar; Allah da belki dönerler diye yaptıklarının bir kısmını böylece kendilerine tattırır. De ki: Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin (yaptıkları yüzünden) sonlarının nasıl olduğuna bir bakın!" Onların çoğu Allah'a ortak koşan kimselerdi." (Rum: 41-42).
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- İktidara düşen… / 22.04.2025