Hadisler üzerinde gerçekleştirilen Emevîleştirme ve dönüştürmenin somut örneklerinden biri de "Ashâbım gökteki yıldızlar gibidir; hangisine uysanız hidayete erersiniz!" şeklindeki rivayettir.
Söz konusu rivayet, Allah ve Resulü'nun nifak ve fasıklıklarını tescil ettiği bazı kimselerin ve Muaviye, Amr b. As, Mervan başta olmak üzere Ehl-i Beyt'e kılıç çekmiş olanların mezalim ve yanlışlıklarına setr-i avret ve propaganda enstrümanı olarak türetilmiştir.
Allah'ın vahyi ile Resulüllah'ın ümmetine iki emanetten biri olarak bıraktığı "Ehl-i Beyt"i perdeleyip paralel bir kadro oluşturma gayretinin semeresidir. Rivayeti, İngiliz imalatı cüppeli Nakşiler, dillerine pelesenk etmişler.
Böyle bir rivayet, Sünni hadis kaynaklarından değil Kütüb-i Sitte'de, Kütüb-i Tis'a'da dahi mevcut değildir.
Ebu Hureyre, Hz. Ömer, Abdullah b. Ömer, Cabir b. Abdillah, Abdullah b. Abbas ve Enes b. Malik'e dayandırılarak gelen rivayetlerin tamamı ma'luldur.
Ebû Hüreyre kanalıyla yapılan rivayetteki Ca'fer b. Abdilvahid "kezzab/yalancı"nın tekidir; hadis uydurur, sika râvîlerin adlarını kullanarak asılsız / münker hadisler rivâyet eder, rivayetlerinin tamamı batıldır (Zehebî, Mizan'ul-İ'tidal, Beyrut, trhsz, I/ 412).
Hz. Ömer'e nispet edilerek gelen rivayet zincirindeki Zeyd b. el-Havârî zayıf, oğlu Abdurrahim ise "kezzab/yalancı" ve metruk bir ravidir (İbn Sa'd, Tabakat, Beyrut-1405, VII/240; ez-Zehebî, II, 102).
Abdullah b. Ömer'den gelen rivayetteki Hamze b. Ebî Hamze en-Nusaybî de, hadis uydurmakla namlı, rivayetleri münker ve metruk bir adamdır (Zehebî, I / 606-607; İbn Hacer, et-Takrîb, Beyrut-1997, I/198).
Câbir b. Abdillâh'tan gelen rivayet zincirindeki Haris b. Gusayn, kim olduğu belli olmayan meçhul ve asılsız biri (İbn Abdilberr, el-Câmi, II/111; İbn Hacer, Tahrîc'ul-Keşşâf, 94-95).
Abdullah b. Abbas'a nispet edilen rivayetteki Cüveybir ittifakla "zayıf" biri olduğu gibi, Dahhak ile İbn Abbas arasında da vakit kopukluğu var. Dahhak, İbn Abbas'a yetişememiş, görmemiş bile (İbn Sa'd, VI/300; Zehebî, 1/427; II, 325-326; İbn Hacer, et-Takrîb, I/139).
Enes b. Malik'ten gelen kanaldaki Bişr b. Husayn ise rivayetleri metruk ve İbn Adiy namına hadis uyduran biri. İbn Hacer, bu rivayet senedi çürük diyor (Zehebî, I /315-316; el- Gımari, el-İbtihac, Beyrut-1985, 206).
Bütün bu gerçekler gösteriyor ki, söz konusu rivayet, Emevileşme süreci uydurması ve yalan bir propaganda malzemesidir.
Meltem TV'de yayınlanan 2014'ten 2015'e Bakış programında BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, bu rivayet bağlamında şu dikkat çekici gerçeklerin altın çiziyor:
"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Bunların hangisine tabi olursanız hidayete erersiniz" rivayeti konuşuluyor. O, sahabe değil, Ehl-i Beyt'tir. Ehl-i Beyt'i Allah methediyor, bunları sevmeniz farzdır diyor.
Sahabe muteber değil mi? Elbette muteber; ama en mükemmel olanı terk ediyorsun, bu büyük bir iki yüzlülüktür.
Onun için Ehl-i Beyt'siz İslam olmaz. Velayette de İmam Ali'siz yol olmaz. Velayetin başı İmam Ali'dir.
Benim Hz. Ebu Bekir Efendimize de muhabbetim sonsuzdur. Neden dolayı? Peygamber Efendimizin kayın pederi, Hz. Aişe annemizin babası olduğundan.
Onlar kendi aralarında bir takım dengeli, dengesiz iş yapabilir; ben o oraya giremem. Benim kantarım bunu çekmez. Ama bunu derken de İmam Ali'nin hakkını da korurum. Ben O'nun yanındayım, yolundayım. Bunu da asla inkâr edemem.
Zira İmam Ali'yi nasbeden Allah'tır, Maide Suresinin 67. ayeti kerimesiyle? Yetmedi, bu ayetin emri üzere İmam Ali'yi yine nasbeden Gadir-i Hum hutbesinde Peygamber Efendimizdir. Hz. Muhammed Efendimizin vefatıyla nübüvvet dönemi kapanıyor ve Hz. Ali ile de velayet dönemi başlıyor."
"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir" şeklindeki Emevî uydurması rivayetin aslının "Ehl-i Beytim, ümmetim için gökteki yıldızlar gibidir" şeklinde olduğu kaynaklarda da geçmektedir (Suyutî, İhyau'l-Meyyit Bi Fedail-i Ehli'l-Beyt, s. 29, H. No: 25; Hakim, Müstedrek, 3/162, H. No: 4715).
Ayrıca İmam Cafer es-Sadık'tan gelen rivayet de "Ehl-i beytim" şekildedir (Şeyh Saduk, Meânî'l-Ahbâr, I/ 182-183).
İdrak ve nasibi olana?
Söz konusu rivayet, Allah ve Resulü'nun nifak ve fasıklıklarını tescil ettiği bazı kimselerin ve Muaviye, Amr b. As, Mervan başta olmak üzere Ehl-i Beyt'e kılıç çekmiş olanların mezalim ve yanlışlıklarına setr-i avret ve propaganda enstrümanı olarak türetilmiştir.
Allah'ın vahyi ile Resulüllah'ın ümmetine iki emanetten biri olarak bıraktığı "Ehl-i Beyt"i perdeleyip paralel bir kadro oluşturma gayretinin semeresidir. Rivayeti, İngiliz imalatı cüppeli Nakşiler, dillerine pelesenk etmişler.
Böyle bir rivayet, Sünni hadis kaynaklarından değil Kütüb-i Sitte'de, Kütüb-i Tis'a'da dahi mevcut değildir.
Ebu Hureyre, Hz. Ömer, Abdullah b. Ömer, Cabir b. Abdillah, Abdullah b. Abbas ve Enes b. Malik'e dayandırılarak gelen rivayetlerin tamamı ma'luldur.
Ebû Hüreyre kanalıyla yapılan rivayetteki Ca'fer b. Abdilvahid "kezzab/yalancı"nın tekidir; hadis uydurur, sika râvîlerin adlarını kullanarak asılsız / münker hadisler rivâyet eder, rivayetlerinin tamamı batıldır (Zehebî, Mizan'ul-İ'tidal, Beyrut, trhsz, I/ 412).
Hz. Ömer'e nispet edilerek gelen rivayet zincirindeki Zeyd b. el-Havârî zayıf, oğlu Abdurrahim ise "kezzab/yalancı" ve metruk bir ravidir (İbn Sa'd, Tabakat, Beyrut-1405, VII/240; ez-Zehebî, II, 102).
Abdullah b. Ömer'den gelen rivayetteki Hamze b. Ebî Hamze en-Nusaybî de, hadis uydurmakla namlı, rivayetleri münker ve metruk bir adamdır (Zehebî, I / 606-607; İbn Hacer, et-Takrîb, Beyrut-1997, I/198).
Câbir b. Abdillâh'tan gelen rivayet zincirindeki Haris b. Gusayn, kim olduğu belli olmayan meçhul ve asılsız biri (İbn Abdilberr, el-Câmi, II/111; İbn Hacer, Tahrîc'ul-Keşşâf, 94-95).
Abdullah b. Abbas'a nispet edilen rivayetteki Cüveybir ittifakla "zayıf" biri olduğu gibi, Dahhak ile İbn Abbas arasında da vakit kopukluğu var. Dahhak, İbn Abbas'a yetişememiş, görmemiş bile (İbn Sa'd, VI/300; Zehebî, 1/427; II, 325-326; İbn Hacer, et-Takrîb, I/139).
Enes b. Malik'ten gelen kanaldaki Bişr b. Husayn ise rivayetleri metruk ve İbn Adiy namına hadis uyduran biri. İbn Hacer, bu rivayet senedi çürük diyor (Zehebî, I /315-316; el- Gımari, el-İbtihac, Beyrut-1985, 206).
Bütün bu gerçekler gösteriyor ki, söz konusu rivayet, Emevileşme süreci uydurması ve yalan bir propaganda malzemesidir.
Meltem TV'de yayınlanan 2014'ten 2015'e Bakış programında BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, bu rivayet bağlamında şu dikkat çekici gerçeklerin altın çiziyor:
"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir. Bunların hangisine tabi olursanız hidayete erersiniz" rivayeti konuşuluyor. O, sahabe değil, Ehl-i Beyt'tir. Ehl-i Beyt'i Allah methediyor, bunları sevmeniz farzdır diyor.
Sahabe muteber değil mi? Elbette muteber; ama en mükemmel olanı terk ediyorsun, bu büyük bir iki yüzlülüktür.
Onun için Ehl-i Beyt'siz İslam olmaz. Velayette de İmam Ali'siz yol olmaz. Velayetin başı İmam Ali'dir.
Benim Hz. Ebu Bekir Efendimize de muhabbetim sonsuzdur. Neden dolayı? Peygamber Efendimizin kayın pederi, Hz. Aişe annemizin babası olduğundan.
Onlar kendi aralarında bir takım dengeli, dengesiz iş yapabilir; ben o oraya giremem. Benim kantarım bunu çekmez. Ama bunu derken de İmam Ali'nin hakkını da korurum. Ben O'nun yanındayım, yolundayım. Bunu da asla inkâr edemem.
Zira İmam Ali'yi nasbeden Allah'tır, Maide Suresinin 67. ayeti kerimesiyle? Yetmedi, bu ayetin emri üzere İmam Ali'yi yine nasbeden Gadir-i Hum hutbesinde Peygamber Efendimizdir. Hz. Muhammed Efendimizin vefatıyla nübüvvet dönemi kapanıyor ve Hz. Ali ile de velayet dönemi başlıyor."
"Ashabım gökteki yıldızlar gibidir" şeklindeki Emevî uydurması rivayetin aslının "Ehl-i Beytim, ümmetim için gökteki yıldızlar gibidir" şeklinde olduğu kaynaklarda da geçmektedir (Suyutî, İhyau'l-Meyyit Bi Fedail-i Ehli'l-Beyt, s. 29, H. No: 25; Hakim, Müstedrek, 3/162, H. No: 4715).
Ayrıca İmam Cafer es-Sadık'tan gelen rivayet de "Ehl-i beytim" şekildedir (Şeyh Saduk, Meânî'l-Ahbâr, I/ 182-183).
İdrak ve nasibi olana?
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019