Aynaya bakma cesaretini gösterenler, hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde, saçları sırma mı, yoksa yerlerinde yeller mi esiyor olduğunu kendi gözü ile görecektir.
Yirmi yıldan beri ülkeyi yönetmekte olan mevcut iktidarın şurasında burasında, en üstünde ya da en altında görev almış, ya da hiçbir yerinde hiçbir görev almamış ama uzaktan alkışlamış olan herkesin eseri, ülkenin mevcut halidir.
Görüntü ortada iken kuru gürültülere hiç de gerek yoktur.
'Şunu yaptık bunu yaptık, ülkeye çağ atlattık, yüz yılda yapılamayacak gelişmeleri, inkişaf ve icatları biz yirmi yılda gerçekleştirdik' türünden nutukların hiçbir anlamı yok.
İşte karşınızda Türkiye aynası; boyunuzu-bosunuzu, tarağınızı-tasınızı, hamınızı-hasınızı, heybenizi-kasanızı, meylinizi-masanızı, ricalinizi-nisanızı, parlağınızı-pasınızı, kanununuzu-yasanızı rahatlıkla seyredebilirsiniz.
Yeter ki aynaya bakmaya cesaretiniz olsun.
Ülkenin nimetlerini, ülkenin kaynaklarını, kaymaklarını ve dahi ülkenin külfetlerini paylaşma, paylaştırma açısından haliniz nicedir?
Büyük bir kesim işsiz, büyük bir kesim üniversite bitirmiş iş beklerken, sizin katınızda şanslı olan bazı kişilerin çift koltukta kırk karpuz taşıması ve ona göre de ülke kaynaklarından dolu dolu pay almaları meselesini aklınız alıyor mu ve siz bu durumu kendinize açıklayabiliyor musunuz?
Ülkede var olan, günden güne, haftadan haftaya, aydan aya ve yıldan yıla sürekli artmakta olan külfetleri, nüfusun büyük çoğunluğunun sırtına yüklemek ve ülkenin nimetlerini, kaynaklarını da bir avuç mutlu azınlığın kasasına aktarmak içinize siniyorsa, vicdanınızı rahatlatıyorsa sözün bittiği yerdeyiz demektir.
Benzine gün aşırı zam gelir, o da gelir gariban vatandaşı bulur.
Mazota gün aşırı zam olur, o da gider gariban çiftçinin ocağının başına kurulur.
Akaryakıt fiyatları füze olur fırlar yukarı, döviz fiyatları kasırgaya döner eser dört bir yanda, her ikisine de bağlı olan hayatın her alanı zam yağmuruna tutulur ve vatandaş eli koynunda kalakalır.
Fotoğraf bu ve gayet net bir görüntü, gürültüye ne gerek var?
Gün aşırı zam yağmuru ile soframızdan, lokmamızdan kesilerek toplanan, bin bir çeşit vergilerle biriken bu yekunların nerelere gittiğini, nerelere ve nasıl harcandığını, memleketin taşınacak bir yükü varsa neden hereksin bu yükün altına girmediğini merak ediyoruz ve soruyoruz?
Bu görüntü sizce normal bir görüntü mü, normal bir fotoğraf mı?
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024