Bir önceki yazımızda Musa Peygamberin kavminden olan ve servetin, sermayenin, şaşanın, debdebenin tarihteki sembolü Karun'dan söz etmiştik.
Kavminin, hemşehrilerinin; "Şımarma, hesapsız servetin seni böbürlenmeye sevk etmesin" şeklindeki uyarılarını dikkate almadan gösterişli bir hayat sürmeye devam ediyor.
Sahip olduğu serveti, sermayesi, hazinesi sadece anahtarlarını kalabalık ve güçlü bir topluluğun taşıyabileceği miktarda olunca, bu zenginliğini günlük hayatına da yansıtıyor ve haliyle o imkanlardan mahrum olan kalabalıklar da ona imreniyor.
"Kârûn, görkem ve debdebesi içinde, milletinin karşısına çıktı. Dünya hayatına gözünü dikenler: 'Ne olurdu bize de, Karun'a verilenin bir benzeri verilseydi. Şüphe yok ki, o ne zengin, ne büyük devlet sahibi!' dediler." (Kasas, 79)
Kasas suresinde detaylıca anlatılan bu kıssadan herhalde hisse almamız, kendimize, kentimize ve çevremize çeki düzen vermemiz murat edilmiştir.
Elbette her devirde, her toplumda benzeri kötü örnekler yaşanmıştır ve yaşanmaktadır ama günümüzde ve kendi toplumumuzda zengin-fakir arasındaki uçurumun korkunçluğu kadar ve zenginlerin kötü örnekliği kadar hiçbir devirde olmamıştır herhalde.
Karun'un şımarık, debdebeli yaşantısına imrenen kitleleri, içlerinden bir meslek grubu, yani ilim sahibi olanlar şöyle uyarıyorlar:
"Kendilerine ilim verilmiş olanlar şöyle demişti: Yazıklar olsun size! İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapan kişi için Allah'ın vereceği karşılık daha üstündür. Ama buna, sadece sabredenler ulaştırılır." (Kasas, 80)
Karun'un debdebeli ve gösterişli yaşantısına hemşehrileri imrenedursun, içlerinden ilim sahipleri de onları uyaradursun biz Karun'un korkunç akıbetini Kerim kitabımızdan öğrenelim:
"Sonunda, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah'a karşı ona yardım edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi."
"Daha dün onun yerinde olmayı dileyenler: 'Demek Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Eğer Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcılar başarıya eremezler' demeye başladılar. (Kasas, 81-82)
Gösteriş budalası böylece görünmez olmuş, yer yarılmış da yerin içine girmişti.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024