logo
23 NİSAN 2024

Göynük'te Ehl-i Beyt esintisi

Yeni Mesaj gazetesinin organize ettiği "İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" konulu paneller serisinin bir ayağı da Bolu'nun Göynük ilçesinde gerçekleşti
14.12.2014 00:00:00
ERSAN İLTER/BOLUTürkiye'nin dört bir yanında düzenlenen paneller halkımızın yoğun ilgisi ve iştirakiyle gerçekleşiyor. Konferanslara olan ilgi, konusu ve içeriği bakımından milletimizin tüm gerçekleri öğrenmeye olan ihtiyacını da göstermiş oluyor. Panele, Yeni Mesaj Gazetesi Yazarı Araştırmacı Ruhi Sarı, Hukukçu Yazar Av. Gökhan Avcı, Araştırmacı yazar iş adamı Ali Cengiz Taygan katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal marşının ardından, Yeni Mesaj Gazetesi Bolu İl temsilciliği adına açılış konuşmasını İsmail İnceayan yaptı. İnceayan Göynüklülere Hitaben, Tüm Türkiye'de, İllerde, İlçelerde, Beldelerde, Köylerde, Mahallelerde aynı günde 50'yi Aşkın yerde panellerin düzenlendiğini belirtti. İnceayan, Bu günde Dünyaya Yön veren lider, hayatını birlik ve beraberliğe adayan Prof. Dr. Haydar Baş beyin geçmişten günümüze kadar ömrü boyunca yaptığı çalışmalarının, yazmış olduğu 40'ı aşkın eserlerinin, kendisinin katılmış olduğu yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen 'Milli Birlik ve Beraberlik Kurultayları'' , ''Milli Ekonomi Modeli', ''Milli Kahramanlarımız'',''Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt'',gibi tüm sempozyumlarda, geleceğe ışık tutan tespitlerinin ve görüşlerinin Milletimiz ve Ülkemiz açısından sonuçlarını, anlam ve önemini anlattı. Arz-ı mevut inancının BOP eksenli tüm faaliyetlerin, birlik beraberliğimizi, Toprak bütünlüğümüzü bozacak Ülkemiz üzerindeki hesapları, günümüzde ülkemiz ve orta doğuda yaşananlarla ilgili olarak kısa bir değerlendirme konuşması yaptıktan sonra yapılan bu gün ki panellerle de İslam dünyasını kuşatan fitneleri birer birer deşifre edeceklerini dile getirdi. İnsanlığın kurtuluşu Nuh'un Gemisi olan Ehl-i Beyti tanımamıza ve doğru anlamamıza vesile olan Prof. Dr. Haydar Baş bey'e şükranlarını sundu.Ehl-i Beyt'e Allah kefilOturumu Suat Hayri Sapmaz Yönetti. Sapmaz, konuşmacıların öz geçmişlerini ayrı ayrı okuduktan sonra ilk konuşmacı olarak Araştırmacı yazar Mustafa Yağcı beyi kürsüye davet etti. Ehl-i Beyt aşkı ve sevgisi bizleri Müslüman Yaptı.  Bizler Ehl-i Beytin nefesiyle İslamla şereflendik, müslüman olduk. Arş. Yazar Mustafa Yağcı, Birliğimiz ve Beraberliğimiz için Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt konulu sunumunu yaparak. Ehl-i Beyt'i ayetler hadisler ışığında anlattı. Peygamberimiz ile birlikte Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den müteşekkil olduğunu ve Ehl-i Beyt'in Ahzap Suresi 33. ayetiyle tertemiz kıldığını dile getirdi. Her kim Ehl-i Beyt'in fertlerine söz söylerse ve onlara iftira atmaya kalkışırsa onların, bu ayetin hükmünü inkâr etmiş sayılacağını söyledi. Müslüman'ı Hıristiyan rıhtımına bağladılar Yeni Mesaj Gazetesi yazarlarından Ruhi Sarı; AKP'nin 12 yıllık icraatları ve Dinler arası Diyalog, Medeniyetler Arası İttifak projelerinin Ülkemiz ve Milletimiz üzerindeki yıkıcı etkilerini belgeleri ve delilleri ile birlikte anlattı. Ruhi Sarı şöyle konuştu: BOP eş başkanlığını yüklenenlerin ve medeniyetler ittifakı ile dinler arası diyalog projelerinin takipçisi olanların yanında yer aldı. Bugün bakıyoruz hep Müslümanların kanı akıtılıyor, Müslümanlar Müslümanlara kırdırılıyor, Müslümanları Müslümanlar öldürüyor bu çok acı bir olaydır. AB için Akdamar Kilisesi'ni restore ettiler. 4 milyon TL harcandı sizin vergilerinizle beraber. Bu ada Müslüman kadınların köylerden, kentlerden kaçırılarak içine konulduğu, tecavüz edildiği, işkence edildiği ve daha sonra bazılarının Van Gölü'ne atlayıp intihar ettiği meşhur Akdamar Kilisesi ve bunun üstüne çan'ı koydular ve içinde ayine başladılar. Yetmedi, biliyorsunuz Trabzon'da Sümela manastırını restore ettiler bizim paralarımızla ve o manastırda 5 yıldan beri ayin yapılıyor. Ayine açıyor ama çok gariptir ki ayine gelen gençler sırtlarında Pontus yazan, Pontus devletini çağrıştıran flamalarla beraber dolaşıyorlar. Değerli kardeşlerim AB'ye uyum yasaları adı altında bütün azınlıklara sonsuz haklar verilmiştir ve bütün kiliseler bu manada onarılıyor. Müslümanları Hıristiyan limanına bağladılar. Başta Kelimeyi Tevhit'ten "Muhammeden Rusûlullah" çıkartılmış ve ilkokullarda bedava dağıtılan ders kitaplarına Hıristiyanlık ve Yahudilik eğitimi ve öğretimi konmuştur. Bu yapılanlar ve çıkartılan AB yasaları neticesinde ülkemizde bir tek Hıristiyan'ın dahi yaşamadığı yerlerde 10 binlerce kilise evler açılmış ve ülkemiz misyonerlerin oyun sahası haline gelmiştir. Oysa bizim medeniyetimiz ancak Ehl-i Beyt İslam'ı ve ahlakı ile yeşermiştir. Gerek Anadolu'nun İslamlaşması ve gerekse Hıristiyan Avrupa'dan bugünkü Filistin'e, ilk kıblegâhımız olan Mescid-i Aksa'ya yapılan haçlı seferlerinin önüne set çekilmesi Türk-İslam geleneğinin membağı olan Hoca Ahmet Yesevi ocağından Anadolu'ya gelen başta Hünkâr Hacı Bektaş Veli ve 40 bin yareni olmuşturFitneleri kardeşlikle bozacağızAv. Gökhan Avcı, Yahudi - Hristiyan entrikalarının, Ülkemiz üzerindeki uzantılarının Dini ve Tarihi Arka planında Ehl-i Beyt'e karşı bidat akımlar, Nakşibendîlik konulu sunumunu belgelerle kaynakları ile tek tek ortaya koydu. Peygamber Efendimizin ölümünden yüzyıllar sonra ortaya çıkışından bahsederek; velayetin başının İmam Ali olduğunu ve İmam Ali'ye ulaşmayan hiçbir yolun hak olmadığını vurguladı. Nakşibendîliğin İslam tasavvufu gibi görünüp din dışı bid'atlara ön ayak olduğunu; İslam'da olmadığı halde sessiz zikri, kesintili silsileyi, Velayetin başı Hz. Ali olmasına rağmen Hz. Ebubekir'e dayandırdıklarını, icazeti nasp yoluyla değil de ya mezardan ya Hızır'dan aldıklarını iddia ederek bid'at akımlar türettiklerini izah etti. Konuşmalarında kurtuluş savaşı sırasında meydana gelen hemen bütün ayaklanma ve isyanları sözde Nakşibendî şeyhlerinin organize ettiğini sözlerine ilave etti. Özellikle Nakşibendilik olarak bilinen tarikat, kural ve kaideleri ile İslam içerisinde Ehl-i Beyt ekolüne karşı bir ekol ortaya koymuştur. Tarihe baktığımızda bu tarikat ve önde gelenleri başta Ahmed Sirhindi olarak bilinen İmam Rabbani'nin eserlerinde sürekli Ehl-i Beyt'i ümmetin gönül dünyasından uzaklaştıran fetvalar ve ibadet mantığı ortaya koyduğunu görürüz. Özellikle Osmanlı'nın son dönemlerinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında isyan çıkartanların Nakşi ekolden etkilenmesi ve beslenmesi çok manidardır. Bu ekolün en büyük düşmanı Ehl-i Beyt ve onun yolundan gidenlerdir. Yakın tarihimizde Gazi Mustafa Kemal ve onun anne ve babası hakkında olmadık iftiralar atanlar yine bu ekolün taraftar ve şeyhleridir. Oysa Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün soyunun Hz. Peygamber efendimize kadar ulaştığı Devlet Arşivlerinden çıkartılan tarihi belgeler ile ortaya konulmuştur." Haydarizm dünyayı sardıAli Cengiz Taygan, Milli Ekonomi Modeli sunumunu yaparak, Dünyaya yön veren lider Prof. Dr. Haydar Baş beye ait ekonomi modelinin dünyanın tek modeli haline geldiğini 150 aşkın ülkede uygulandığını. Haydar Baş Beyi dinleyen Rusya'nın, Milli ekonomi modelini uygulayarak nasıl dünya lideri olduğunu anlattı. Taygan,  Modelin sosyal Hayata İnsan hayatına yansımalarını birer birer anlattı. Sunumunun ayrıntılarına girerek Kapitalizmim kalesi Amerika'nın Dolarla nasıl dünyayı sömürdüğünü dikkat çekici bir örnekle anlattı. Kapitalizmi çöpe atan modelde ekonomilerde sürekli büyüme, gelir dağılımında adaletin  tamamen sağlandığı, İnsan Merkezli, Dünyada tek tüketim yanlı analize sahip paraya getirdiği yeni bir tanımla tüm insanlığın umudu olduğunu dile getirerek, Geçmiş Yıllarda,  Vatandaşlık maaşının 500 TL, ev hanımlarına 1000TL, çocuklara 250 TL, Asgari Ücretin 4000 TL, 100 bin TL'nin altındaki tüm vatandaşlarımızdan vergi alınmayacağını, Tarım kesimine daha ürününü ekmeden faizsiz avansların dağıtılacağı ve ürünlerine alım garantisi verileceğini, İşletmelere proje faizsiz, uzun vadeli devlet eliyle kredi verileceğini,  Madenlerimizin, yer altı ve yer üstü tüm zenginliklerimizin Devlet millet ortaklığı ile işleteceklerini beyan eden, buna benzer birçok projeyi Prof. Dr. Haydar Baş beyin imzasını taşıyan Noter tasdikli taahhütnamelerin halkımıza dağıtıldığından bahsetti.  Bu günlerde ise artık İnsanlığı sömüren Kapitalizme karşı, liberalizme karşı, Serbest Piyasa Ekonomisine karşı Dünyada BRİCS ülkeleri dahil dünyada 150'yi aşkın ülkede uygulanan yeni ekonomik sistem olan ' Milli Ekonomi Modeli' yani Dünya İktisat literatüründeki bir diğer adıyla ''HAYDARİZM'' bloğunun oluştuğunu, MEM'in dünyayı sardığını örneklerle anlattı. 
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek

Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar

Türk milletini esaretten kurtaran ve yıkılmış bir imparatorluğun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, onca zorlu işlerinin arasında kitap yazmaya da vakit yaratmıştır. Onun hakkında çok sayıda önemli biyografiler kaleme alınmıştır. Özellikle Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı 'Hoş Geldin Atatürk' eseri adeta bir başyapıttır 
23.04.2024 12:02:00
Mehmet Hakan Akkuş
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Atatürk'ün yazdığı ve Atatürk'ü yazan kitaplar
Mustafa Kemal Atatürk, hayatı boyunca kitaplarla bütünleşmiş ve okuma sevgisiyle bilgi birikimini artırmıştır. Farklı dönemlerde çeşitli konularda kitaplar da yazmıştır. İşte Atatürk'ün yazdığı bazı kitaplar:

1. Nutuk: Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ve inkılaplarını anlatan bu eser, Atatürk'ün kendi kaleminden çıkmış ve tarihi bir hitabeye dayanmaktadır. Nutuk, günümüzde bile geçerliliğini koruyan önemli bir kaynaktır.

2. Takımın Muharebe Talimi: Askerlikle ilgili konuları ele alan bu kitap, muharebe eğitimi ve stratejileri hakkında bilgi verir.

3. Geometri Kılavuzu: Atatürk'ün kendi el yazısıyla yazdığı geometri kitabı, matematiksel terimlerin anlaşılmasını kolaylaştırmış ve Osmanlıca geometri terimlerine Türkçe karşılıklar bulmuştur.

4. Yurttaş İçin Medeni Bilgiler: Atatürk'ün yazdığı bu eser, medeni bilgileri anlatır ve vatandaşların bilinçlenmesine katkıda bulunur.

Atatürk'ün bu eserleri, hem tarihi hem de güncelliği olan önemli bilgiler içermektedir. Kendisinin ileri görüşlülüğü ve akılcılığı, yazdığı kitaplarda da kendini göstermektedir.


Atatürk hakkında yazılmış bazı biyografiler


Mustafa Kemal Atatürk, modern Türkiye'nin kurucusu ve büyük bir devlet adamı olarak, birçok biyografiye de konu olmuştur. Bu biyografiler, Atatürk'ün hayatının farklı yönlerini aydınlatır ve onun tarihteki yerini daha iyi anlamamızı sağlar. İşte Atatürk hakkında yazılmış bazı önemli biyografiler:

- Atatürk: An Intellectual Biography. Yazar M. Şükrü Hanioğlu tarafından kaleme alınan bu eser, Atatürk'ün düşünce dünyasını ve fikirlerinin oluşumunu derinlemesine inceler. Atatürk'ün modernleşme ve ulus devlet inşası sürecindeki rolünü vurgular.

- Atatürk: The Biography of the Founder of Modern Turkey. Andrew Mango'nun yazdığı bu biyografi, Atatürk'ün kişisel yaşamından politik kariyerine kadar geniş bir perspektif sunar. Atatürk'ün liderlik tarzı ve kararlarına odaklanır.

- Atatürk: A Biography of Mustafa Kemal, Father of Modern Turkey. Lord Kinross'un eseri, Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatır. Atatürk'ün askeri başarılarından siyasi reformlarına kadar geniş bir yelpazede bilgi sunar.

- Atatürk: Leadership, Strategy, Conflict. Edward J. Erickson'un kitabı, Atatürk'ün askeri stratejilerini ve liderlik becerilerini ele alır. Kurtuluş Savaşı ve sonrasındaki dönemdeki kararlarına ışık tutar.


Hoş Geldin Atatürk


Prof. Dr. Haydar Baş tarafından kaleme alınan 'Hoş Geldin Atatürk'eseri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının önemli kesitlerine odaklanıyor. Kitap, Atatürk'ün yaşamını ve liderliğini belge ve bilgilerle aydınlatarak, onun gerçek yönlerini gözler önüne seriyor.

Atatürk, Türk Milleti'ni çağdaş uluslar seviyesine çıkarmak için birbirinden önemli devrimler gerçekleştirmiş, vatan toprağını kurtarmak için birçok kutlu zafer kazanmış büyük bir liderdir. Hoş Geldin Atatürk, bu büyük liderin imanına atılan iftiraları, gizlenen gerçekleri ve örtülen yönlerini açığa çıkarıyor.

Kitap, Atatürk ile ilgili düzenlenen sempozyumlarda yapılan iddialı konuşmaları, çarpıcı makaleleri ve önemli yorumlarıyla kamuoyunda ses getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden çıkmıştır. Atatürk hakkındaki tartışmalara son noktayı koymayı hedefleyen bu eser, okuyucuları derinlemesine düşünmeye ve gerçekleri görmeye davet ediyor.

Hoş Geldin Atatürk, Atatürk'ün mirasını anlamak ve onun büyük liderliğini daha iyi kavramak isteyen herkes için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl sıcaklıkların geçtiğimiz yıllara oranla 4 ila 6 derece arttığını belirterek hava sıcaklıklarındaki artışlarla birlikte Akdeniz ikliminin karasal iklime doğru ilerlediğini söyledi.
23.04.2024 11:06:00
İhlas Haber Ajansı
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Bilim adamından korkutan açıklama: Akdeniz iklimi karasal iklime doğru ilerliyor
Doğu Akdeniz ve Hatay'da ilkbahar mevsimine girmesiyle sıcaklıklar artmaya başladı. Depremin vurduğu Hatay'da, gündüz saatleri adeta yaz mevsimini aratan sıcaklık varken gece saatlerinde kış mevsimini hissettiren hava durumu yaşanıyor. İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, yaşanan hava değişimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

İskenderun Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Abdulla Sakallı, bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında sıcaklık artışının olduğuna dikkat çekerek Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal iklime doğru ilerlediğini dile getirdi. Ayrıca iklim değişikliğinin zaman geçtikçe daha da artacağını ifade eden Sakallı, hava kirliliğinin artması ve doğa tahribatına devam edilmesi iklim değişikliğini arttırdığını söyledi.

'Yağış miktarında değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var'

Yağış miktarının değişmemesine rağmen yağış periyodunun değiştiğine dikkat çeken Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'Özellikle son 30 yılda sıcaklık artışı, diğer aylara göre ortalamanın bayağı üzerinde seyrediyor. Bu yıl yaklaşık 4 ila 6 derece arasında bir sıcaklık artışı gördük. Bu durum Akdeniz ikliminin yavaş yavaş karasal çölleşen bir iklime doğru ilerliyor. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız yağış aralıklarının değişmesi ve yağış rejiminin değişmesidir. Bir yılda buraya düşen yağış miktarında, çok fazla değişiklik yok. Son 30 yılı incelediğimizde global su bütçesini modellediğimiz yayınımıza göre özellikle, İskenderun ve Akdeniz bölgesinde düşen yıllık yağış toplamında herhangi bir değişiklik yok. Bu değişikliğin olmamasına rağmen bu yağışın düşme periyotların da çok büyük değişiklikler var. Yağış periyotlarındaki değişim beraberinde güçlü kurak periyotları doğurmaktadır' dedi.

'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor'

İklim değişikliğinin çeşitli etmenlere göre artığını belirten Doç. Dr. Abdulla Sakallı, 'İklim değişikliğini etkileyen faktörler artarak devam ediyor. İskenderun ilçesindeki; hava kirliliği , doğanın tahribatı, taş ocaklarının faaliyet göstermesi ve buna benzer etmenlerle iklim değişikliğinin etkilerini daha da artırarak karşımıza çıkaracaktır' ifadelerini kullandı.

Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi

Başkentte kırmızı beyaza bürünen binaların oluşturduğu görsel şölen havadan görüntülendi.
23.04.2024 09:03:00 / Güncelleme: 23.04.2024 09:06:54
İhlas Haber Ajansı
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
Başkentteki dev bayraklar havadan görüntülendi
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Başkent Ankara'nın bir çok bölgesi dev Türk bayraklarıyla donatıldı.

Çankaya, Keçiören ve Altındağ'a asılan dev ay yıldızlı bayraklar dron ile havadan görüntülendi.



Öte yandan I. ve II. TBMM Binası ışıklandırılırken restorasyonu tamamlanan EGO Genel Müdürlüğünün yeni binasında ise dev Türk bayrağı sarkıtıldı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gün boyunca çeşitli etkinliklerle kutlanacak.

Yaşasın 23 Nisan

Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak önemli yer tutan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun
23.04.2024 07:00:00
Haber Merkezi
Yaşasın 23 Nisan
Yaşasın 23 Nisan
Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türk milleti ve Türk askerleri Kurtuluş Savaşı'nda büyük bir zafer kazandı. Düşmanın topraklarımızdan atılma sürecinde bundan tam 104 yıl önce 23 Nisan 1920'de TBMM Ankara'da açılmıştır.

Düşman askerleri topraklarımızdan çıkarıldığında da cumhuriyet ilan edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1924'te, 23 Nisan'ın bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. 1929 yılında ise 23 Nisan Bayramı'nı çocuklara armağan etmiştir.

23 Nisan, çocukların bayramı olduğu gibi, Türkiye'nin bağımsızlığının da simgesidir. Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan ettikten sonra, uluslararası alanda da çalışmalar yapılmaya devam edilmiş ve 23 Nisan dünya çocuklarının bayramı olarak değer kazanmıştır.

Türkiye'nin bağımsızlığını gösteren 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı yalnızca çocuklar tarafından değil, tüm Türkiye tarafından kutlanmaktadır. Yıllardır türlü eğlencelerle ve coşkuyla kutladığımız bu şenlik, sizin de bildiğiniz gibi, dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram. UNESCO, 1979 yılını 'Çocuk Yılı' olarak ilan edince, Türkiye Cumhuriyeti, 23 Nisan bayramını dünya çocuklarıyla kutlamaya karar verdi O yıl kutlamaya 6 ülke katıldı, ama her yıl bu sayı büyüdü ve bütün dünya çocuklarının kutladığı uluslararası bir bayram haline geldi.


TBMM'nin açılması ve ilk hükümetin kurulması


Mustafa Kemal'in Meclis-i Mebusan'ın İstanbul dışında bir yerde toplanması gerektiği düşüncesinde ısrar etmesine rağmen, meclisin İstanbul'da toplanmasını kabul edilmek zorunda kalınmış, Mustafa Kemal'in korktuğu gelişme yaşanarak İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan çalışmalarına süresiz ara vermişti.

Bu gelişme millet iradesinin tecelli etmesi imkânını ortadan kaldırmıştı. Dolayısıyla gelişmeler İngilizlerin arzu ettiği yöndeydi. İngilizler Damat Ferit Hükümeti'nin iş başına getirilmesini sağlayarak hazırlayacakları barış şartlarını İstanbul Hükümeti'ne rahatlıkla kabul ettirebilecekleri ortamı oluşturmuşlardı. Bir aksilik halinde Yunan kuvvetleri zaten saldırıya hazır bekletilmekteydi. Ancak Anadolu'ya geçtiği günden itibaren Milli Mücadele hareketini Türk milletine mal etme kararı ile hareket eden Mustafa Kemal boş durmamıştı. Artık

Mustafa Kemal'in millet egemenliğine dayalı yeni bir devlet kurmanın zamanı gelmişti.

Mustafa Kemal ilk adım olarak işe, 19 Mart 1920'de askeri ve sivil yetkililere bir genelge göndermekle başlamıştı. Bu genelge ile durumu yetkililere izah eden Mustafa Kemal, Ankara'da her livadan seçilerek belirlenen beşer temsilcinin bir kurucu meclis oluşturulacağını açıklamıştı. Bu genelgenin yayımlanmasından sonra hızla seçimlere başlanmış ve seçilen üyeler Ankara'ya ulaşmaya çalışmışlardı. Mustafa Kemal 21 Nisan'da ikinci bir genelge daha yayımlayarak, Meclis'in 23 Nisan 1920 Cuma günü çalışmalara başlayacağını açıklamıştı. 23 Nisan günü Ankara'ya ulaşabilen 78 üyenin katılımı ile İlk TBMM resmen, açılmıştı.


Meclis dualarla, hatimlerle açıldı


Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'daki bütün askerî ve mülkî makamlara gönderdiği genelge ile Meclis'in Cuma namazının ardından dualarla, hatimlerle, salâvatlarla, tekbirlerle ve kurbanlarla açılması emredilmişti.

Genelgenin ikinci maddesi şöyleydi: Meclis'in açılışını cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak; bütün milletvekilleriyle birlikte Hacı Bayram Camii'nde Cuma namazı kılınacak, Kur'an ve salâttan yararlanılacak, namazdan sonra sancağı şerif alınarak Meclis'e gidilecek, toplantıya başlanmadan bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir... YENİ MESAJ
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.