Dün itibarıyla 1028 teröristin öldürüldüğünün açıklandığı, Afrin'i teröristlerden temizlemek amacıyla devam eden Zeytin Dalı Harekâtı'nda daha yolun başında sayılırız.
Zira adım adım yaklaştığımız Afrin kent merkezine askerlerimiz daha girmiş değil.
Üstelik 'teknik düzenleme' gerekçesiyle Suriye hava sahası Türk uçaklarına 'geçici' bir süre için Rusya tarafından kapatıldı.
Hava sahası kapalı bir Suriye'de Afrin'i temizlemek şöyle dursun, sahadaki askerlerimize yapılan terörist saldırılarına etkili yanıt vermek bile zorlaşacak demektir.
Hava sahası yasağı ne zaman sona erecek bilmiyorum ama bu yapılanla, mutabakat sağlanmış olsa bile Rusya'dan alınan izinlerin daimi olmadığı Türkiye'ye hatırlatılmış oluyor.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Oleg Siromolotov'un dünkü açıklamasına göre Ankara, Türk ordusunun Afrin'deki harekâtının Suriye'deki siyasi sürece yönelik faaliyetleri ile çelişmediği ve bu yönde hareket etmeye devam edeceği yönünde Rusya'ya güvence vermiş.
Muhatabımız Rusya, kendi ya da Suriye'deki diğer müttefiklerinin çıkarlarına halel gelebileceğini ve aldığı güvencelerin aleyhine gelişmelerin sinyallerini gördüğü an Türkiye'ye sağladığı tüm imtiyazları bugün hava sahası yasağında olduğu gibi herhangi bir gerekçeyle askıya alabilir.
Burada Türkiye'yi yönetenler şu soru üzerinde etraflıca düşünmeliler;
Rusya ya da bir başkasından izin alarak gerçekleştirebildiğimiz bir sınır ötesi harekâtta ne zaman durmak gerekir?
Çünkü durmak konusunda geç kalınırsa, çıkmak mümkün olmayabilir.
ABD'nin mesajı Türkiye'ye
Suriye sathında dün 7 yıldır yaşanmayan bir olay gerçekleşti ve Suriye ordusu ile ABD ve YPG'li teröristler çatıştı. ABD, hava saldırısıyla 100'den fazla Suriye askerini öldürdüğünü resmen açıkladı.
Sahadaki 'biricik' müttefiki YPG'yi korumak için Suriye ordusuyla çatışmayı göze alan ABD, YPG'yi Türkiye'nin eline bırakır mı?
Bu sorunun cevabı yaşanan bu çatışmayla ABD tarafından net bir şekilde verilmiş oldu.
Hem Suriye'ye hem de Türkiye'ye 'YPG'ye dokunmayın' mesajıdır bu.
İşte böyle bir Suriye ortamında Türkiye terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantılarını temizlemeye çalışıyor.
Böyle bir keşmekeşte temizlik çok zor, belki de imkânsız?
Afrin'i ve İdlib'i temizleseniz bile Fırat'ın doğusunda 600 kilometrelik sınırımız boyunca PYD/YPG hâkimiyetine ne yapacağız?
Afrin'in temizliği için aylardan bahsedildiği bir ortamda tüm sınır boyunun temizliği Türkiye'nin hem on yıllarına hem de milyarlarca dolarına mal olacaktır.
Şu gerçeği Türkiye olarak ne kadar çabuk fark edersek o kadar az bedel öderiz; ABD başta olmak üzere her türlü kirli iş çeviren güçler Suriye'de var oldukları müddetçe tam bir temizlik mümkün değildir. Dolayısıyla gereğinden fazlasıyla bulaştığımız Suriye krizinde daha fazla bulaşmak bize hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Zira adım adım yaklaştığımız Afrin kent merkezine askerlerimiz daha girmiş değil.
Üstelik 'teknik düzenleme' gerekçesiyle Suriye hava sahası Türk uçaklarına 'geçici' bir süre için Rusya tarafından kapatıldı.
Hava sahası kapalı bir Suriye'de Afrin'i temizlemek şöyle dursun, sahadaki askerlerimize yapılan terörist saldırılarına etkili yanıt vermek bile zorlaşacak demektir.
Hava sahası yasağı ne zaman sona erecek bilmiyorum ama bu yapılanla, mutabakat sağlanmış olsa bile Rusya'dan alınan izinlerin daimi olmadığı Türkiye'ye hatırlatılmış oluyor.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Oleg Siromolotov'un dünkü açıklamasına göre Ankara, Türk ordusunun Afrin'deki harekâtının Suriye'deki siyasi sürece yönelik faaliyetleri ile çelişmediği ve bu yönde hareket etmeye devam edeceği yönünde Rusya'ya güvence vermiş.
Muhatabımız Rusya, kendi ya da Suriye'deki diğer müttefiklerinin çıkarlarına halel gelebileceğini ve aldığı güvencelerin aleyhine gelişmelerin sinyallerini gördüğü an Türkiye'ye sağladığı tüm imtiyazları bugün hava sahası yasağında olduğu gibi herhangi bir gerekçeyle askıya alabilir.
Burada Türkiye'yi yönetenler şu soru üzerinde etraflıca düşünmeliler;
Rusya ya da bir başkasından izin alarak gerçekleştirebildiğimiz bir sınır ötesi harekâtta ne zaman durmak gerekir?
Çünkü durmak konusunda geç kalınırsa, çıkmak mümkün olmayabilir.
ABD'nin mesajı Türkiye'ye
Suriye sathında dün 7 yıldır yaşanmayan bir olay gerçekleşti ve Suriye ordusu ile ABD ve YPG'li teröristler çatıştı. ABD, hava saldırısıyla 100'den fazla Suriye askerini öldürdüğünü resmen açıkladı.
Sahadaki 'biricik' müttefiki YPG'yi korumak için Suriye ordusuyla çatışmayı göze alan ABD, YPG'yi Türkiye'nin eline bırakır mı?
Bu sorunun cevabı yaşanan bu çatışmayla ABD tarafından net bir şekilde verilmiş oldu.
Hem Suriye'ye hem de Türkiye'ye 'YPG'ye dokunmayın' mesajıdır bu.
İşte böyle bir Suriye ortamında Türkiye terör örgütü PKK'nın Suriye'deki uzantılarını temizlemeye çalışıyor.
Böyle bir keşmekeşte temizlik çok zor, belki de imkânsız?
Afrin'i ve İdlib'i temizleseniz bile Fırat'ın doğusunda 600 kilometrelik sınırımız boyunca PYD/YPG hâkimiyetine ne yapacağız?
Afrin'in temizliği için aylardan bahsedildiği bir ortamda tüm sınır boyunun temizliği Türkiye'nin hem on yıllarına hem de milyarlarca dolarına mal olacaktır.
Şu gerçeği Türkiye olarak ne kadar çabuk fark edersek o kadar az bedel öderiz; ABD başta olmak üzere her türlü kirli iş çeviren güçler Suriye'de var oldukları müddetçe tam bir temizlik mümkün değildir. Dolayısıyla gereğinden fazlasıyla bulaştığımız Suriye krizinde daha fazla bulaşmak bize hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024