Güneş vurur mezar taşın üstüne

Her sabah seyrine doyamadığın
Güneş vurur mezar taşın üstüne
Yün yastığa dahi kıyamadığın
Toprak gelir durur başın üstüne

Günah galerinden kaçmak istersin
Hatta kanatlanıp uçmak istersin
Son nefeste gözün açmak istersin
Sanki ev çökmüştür kaşın üstüne

Minarede sala sade bir ilan
Uzunca bir ömür olmuştur yalan
İhale proje planlar falan…
Ama iş gelmiştir işin üstüne

Pişmanlıktır ertelenen adaklar
Sorgu sebebidir dallar budaklar
Pamukla ıslanır ancak dudaklar
Sanki beş ton binmiş dişin üstüne

Acep dönecek mi dillerin eyvah
Bir santim kalkmıyor kolların eyvah
İbadetsiz geçen yılların eyvah
Keşke beş kılsaydın beşin üstüne

Bir sefer ki artık geri dönülmez
“Kiramen katibin” yazdı silinmez
Bal verseler acılıktan yenilmez
Zehir mi dökmüşler aşın üstüne?

Sevdiklerin uçar sen az gülünce
Nedir ki dünyalık ecel gelince
Tipi ayaz beyaz buz denilince
Mevsim tanır mısın kışın üstüne

En yakının o gün dert paylaşır mı?
Mezarda bir gece… Hiç yaklaşır mı?
Kabirdeki sorgu kolaylaşır mı
Atlas-kumaş örtsen naşın üstüne

Karaca bir düşün nasıl ölçerdin?
Dünya için ilden ile göçerdin
Yatak beğenmezdin yorgan seçerdin
Gün olur yatarsın yaşın üstüne.