Güneydoğu sorunu, PKK (KONGRA-GEL) ve terör-4

Leyla Zana ve Diyarbakır mitingi

Şu andaki kafalar karışıktır. Bir yandan bölücülüğe kadar giden istekler ortaya konmakta, diğer taraftan da demokrasiden ve birlikte yaşamaktan bahsedilmektedir. Mesela yukarıdaki konuşmalar ve isteklerin yanında aşağıdaki konuşmalar da dikkat çekicidir. Mitingte konuşmalar yapan eski DEP'lilerden olan Leyla Zana'nın özetle şunları dediği dikkat çekmektedir:

1 - "Artık çok olgunlaştık, konuşmalarımızla kimseyi incitmemeye gayret edeceğiz, zaten 1000 yıldan beri aynı vatanı paylaşmaktayız. Bu bin yılın 950 yılını biz barıış içinde geçirdik. Tekrar başlayan bu çatışmalara değinmek bile istemiyorum. Bunların bir an önce durması ve konuların konuşarak, anlaşarak hal yoluna konulması gerekir diye düşünüyorum" diye konuştu.

2 - "Bu coğorafyada yeni bir Filistin veya Lübnan olmamalı. Hele bir Yugoslavya hiç olmamalıdır. Bu durumda bilhassa AB ve ABD taraftarlarının dikkati çekilmelidir. Şimdi ben onlara da seslenmek istiyorum. Halkları birbirine düşürmeyin. Birini yanınıza çekerken ötekini kana boğdurmayın. İnsanlık suçları işlemeyin; işletmeyin çünkü bir gün gelir siz de o kuyularda boğulursunuz" dedi.

3 - Mitingte 40 bin kişi kadar toplanmıştı. Konuşmalardan sonra 3'er kez Türkçe ve Kürtçe «Yaşasın Barış» diye sloganlar atıldı. «Ülkemizde barışı en çok Güneydoğulu analar istemektedir» dedi.

4 - Şu andaki konuşmalar Diyarbakır'da daha fazla, Özgürlük- barış- kardeşlik üzerinde yoğunlaşmış bulunmaktadır.

5 - "Bu ülkenin gençleri artık ölmemelidir. Onların ölümleri ve sakatlıkları içimizi yakıyor! Artık acıları bırakalım, umutlara sarılalım."

6 - "Barış ise büyük emek - çaba ve fedakarlıklar gerektirmektedir. Büyük değerlerimiz var, bunları harekete geçirelim" dedi.

Zana bunları söylerken hem dinleyeler, hem de kendisi ağlıyordu!??

7 - "Demokratikleşme ve özgürlük insanlık borcumuzdur! Halkımıza bunları sağlamak hem boynumuzun borcu, hem de namus borcumuzdur! Büyük acıların ve açılan yaraların kapanması için elbette zaman gerekmektedir. Ama inşallah onlar da aşılacaktır" dedi.

Ordu olaylara karşı duyarlı

Son zamanlarda hızlı olarak gelişen Güneydoğu siyasi olaylarını ordu tüm dikkatla takip etmektedir. Genel Kurmay Başkanlığı'ndan yapılan bildiriyle ordunun, her zamankinden daha duyarlı ve hassas olduğu beyan edildi.

Olayları savcılık da takip etmektedir

Güneydoğu mitinglerinde yapılan konuşmalar banda alınmakta ve özellikle Kürtçe yapılan konuşmalar yakından takip konusu olmaktadır.

Demokrasi mayın

döşenerek kazanılmaz

Demokrasinin yolu mayın tarlalarından geçmemektedir! Ama bunu şimdilik sadece bir taraf anlamaktadır. Esas mayınları döşeyenler ve saldırıları yapanlar bunu kabul etmek istememektedirler. Ancak PKK veya KONGRA - GEL şu anda belirli bölgelerde sıkışık durumdadır. Onların gelecekleri ise pek yok gibidir. Ona rağmen durmamakta ısrarlı olmaktadırlar. Acaba bütün bunlar hapisteki Apo'yu tatmin etmek için mi yapılmakta, yoksa ortada başka bir etken mi mevcuttur. Bu anlayışla bir yere varılamayacağını bir an önce anlamaları gerekmektedir.

Son seçimlerde alınan

sonuçlar ve DEHAP

DEHAP 2002 seçimlerinde 11 ilde 745 bin oy almıştır. 2004'te ise aynı illerde SHP ile birlikte oldular ama ona rağmen aldıkları oylarda büyük azalma var. Bu azalma yaklaşık olarak % 25 civarında olmuştur. Türkiye genelinde ise yaklaşık olarak 300.000 oy, yani % 40'ın üstünde oy kaybı olmuştur. Bunun sebebi de halkın esas talebinin Milliyetçilik değil, demokrasi ve kalkınma olmasıdır. Bu sonuçları ve halkın isteklerini dikkatle tahlil etmek gerekmektedir. DEHAP terör örgütüne yaklaştıkça demokratikleşmelerde zorluklar oluşacak ve gayeden uzaklaşmak durumları gelişecektir. Esas gaye üniter devlet ve demokrasi olmalıdır.