Evet sayın okuyucular Beşiktaş, son çeyrekte oyuna giren Güven'in muazzam performansı ile adeta yeniden doğdu.
Bu maç Beşiktaş açısından çok şey ifade ediyordu. Her şeyden önce yeni bir dönem başlıyordu.
Beşiktaşlı futbolcuların Sergen Yalçın'ı istemedikleri dillendiriliyordu.
Fakat Beşiktaşlıların ne kadar iyi niyetle mücadele ettikleri ve böyle bir şeye tenezzül etmeyecekleri sahada ortaya koydukları mücadele ile ispat edilmiş oldu.
Bu mücadele Beşiktaşlı futbolcuların iyi niyetini gösterir. Diyeceksiniz ki ee neden Sergen Yalçın varken böyle oynamadılar.
Ben de şunu diyeceğim bunlar dedikodu ve kötü sonuçlar alınınca ortaya çıkan anlamsız şüpheler.
Ben her şartta Beşiktaşlıların bu potansiyeli ortaya koyma çabası içinde olduklarına inanıyorum ama futbol bu bazen gerçekleşiyor bazen gerçekleşmiyor.
Tıpkı insan faaliyetlerinin diğerlerinde olduğu gibi. Bir de işin başka bir boyutu var.
Yok Sergen Yalçın futbolcularla yemek yememiş yok odasından çıkmamış yok eski huylarına dönmüş. Böyle haberlerin de futbolla alakası yok.
Beşiktaşlı futbolcular mücadeleleri ile bütün bu anlamsız tartışmalara bir nokta koydular.
Maça gelecek olursak. Beşiktaş son 15 dakikasını muazzam oynadığı mücadelede genel olarak maçın ilk anlarından itibaren topa hakimdi.
Ne var ki Beşiktaş maça nispeten temposuz başladı. Beşiktaş rakip kaleye ilk şutu 25'te attı.
İlk yarının Beşiktaş adına ilk tehlikeli atağı 32’deydi. Pjanic'in güzel pası ile başlayan atak Batshuayi'nin şutu ile sonuçlandı.
Başlangıçta dikkat çeken durum ise Rıdvan'ın gayretli futbolu ve de Batshuayi'nin bir o kadar isteksiz oyunuydu.
Rıdvan bütün çabalarına rağmen Beşiktaş'ın yediği golde alanını kapatamadı ve Onur boş halde bir orta yaptı. Böylece Beşiktaş kötü bir gol yedi.
45'te Beşiktaş'ın ilk golünde bütün övgüyü Serdar hak etti. İşin açıkçası Pjanic'in yapması gerekeni o yaptı ve harika bir orta daha doğrusu pas ile Larin'e golü attırdı.
İkinci yarının yarım saatlik bölümü Beşiktaş taraftarı için hiç de mutlu olacakları şekilde geçmedi. Beşiktaş ağır tempoda topa sahip olmaya devam etti.
60 ile 66 arasında Pjanic 3 güzel pasını Beşiktaş forvetleri çeşitli nedenler ile heba ettiler.
71'de Beşiktaş'ın yediği ikinci golde Larin'in pas hatası ile başlayan atak işin açıkçası Larin için bir talihsizlikti.
Her şey 74'te Oğuzhan ile Güven'in oyuna girmesi ile bambaşka bir hal aldı. Oyuna girdikten sonra Güven muazzam bir efor sarf etti.
Onunla birlikte oyuna giren Oğuzhan Güven'i çok iyi destekledi. Güven de Batshuayi ile çok iyi uyum gösterdi.
Güven bir gol iki asist yaparken Batshuayi ise iki gol bir asist ile adeta coştu.
90+5'teki son golde Güven, Batshuayi ve Oğuzhan'ın birlikte atağı geliştirip golle sonuçlandırması maçın son bölümünün özetiydi.
İşin açıkçası Önder Karaveli nasıl düşündü de bu iki oyuncuyu oyuna alarak oyunu çevirdi merak ediyorum. Gerçekten oyuna çok anlamlı bir müdahale oldu.
Şimdi haftaya dev bir derbi var. Beşiktaş çok iyi bir havaya girdi. Beşiktaş'ın böyle bir motivasyona ihtiyacı vardı.
Şimdi derbideki mücadele daha farklı ve rekabetçi bir ortamda gerçekleşecek.
Şampiyonluklar kazanılır veya kaybedilir bu önemli değil. Fakat Beşiktaş bu futbolu ortaya koymalı. Bence işin her şeyden önemli yanı bu.
Bu maç Beşiktaş açısından çok şey ifade ediyordu. Her şeyden önce yeni bir dönem başlıyordu.
Beşiktaşlı futbolcuların Sergen Yalçın'ı istemedikleri dillendiriliyordu.
Fakat Beşiktaşlıların ne kadar iyi niyetle mücadele ettikleri ve böyle bir şeye tenezzül etmeyecekleri sahada ortaya koydukları mücadele ile ispat edilmiş oldu.
Bu mücadele Beşiktaşlı futbolcuların iyi niyetini gösterir. Diyeceksiniz ki ee neden Sergen Yalçın varken böyle oynamadılar.
Ben de şunu diyeceğim bunlar dedikodu ve kötü sonuçlar alınınca ortaya çıkan anlamsız şüpheler.
Ben her şartta Beşiktaşlıların bu potansiyeli ortaya koyma çabası içinde olduklarına inanıyorum ama futbol bu bazen gerçekleşiyor bazen gerçekleşmiyor.
Tıpkı insan faaliyetlerinin diğerlerinde olduğu gibi. Bir de işin başka bir boyutu var.
Yok Sergen Yalçın futbolcularla yemek yememiş yok odasından çıkmamış yok eski huylarına dönmüş. Böyle haberlerin de futbolla alakası yok.
Beşiktaşlı futbolcular mücadeleleri ile bütün bu anlamsız tartışmalara bir nokta koydular.
Maça gelecek olursak. Beşiktaş son 15 dakikasını muazzam oynadığı mücadelede genel olarak maçın ilk anlarından itibaren topa hakimdi.
Ne var ki Beşiktaş maça nispeten temposuz başladı. Beşiktaş rakip kaleye ilk şutu 25'te attı.
İlk yarının Beşiktaş adına ilk tehlikeli atağı 32’deydi. Pjanic'in güzel pası ile başlayan atak Batshuayi'nin şutu ile sonuçlandı.
Başlangıçta dikkat çeken durum ise Rıdvan'ın gayretli futbolu ve de Batshuayi'nin bir o kadar isteksiz oyunuydu.
Rıdvan bütün çabalarına rağmen Beşiktaş'ın yediği golde alanını kapatamadı ve Onur boş halde bir orta yaptı. Böylece Beşiktaş kötü bir gol yedi.
45'te Beşiktaş'ın ilk golünde bütün övgüyü Serdar hak etti. İşin açıkçası Pjanic'in yapması gerekeni o yaptı ve harika bir orta daha doğrusu pas ile Larin'e golü attırdı.
İkinci yarının yarım saatlik bölümü Beşiktaş taraftarı için hiç de mutlu olacakları şekilde geçmedi. Beşiktaş ağır tempoda topa sahip olmaya devam etti.
60 ile 66 arasında Pjanic 3 güzel pasını Beşiktaş forvetleri çeşitli nedenler ile heba ettiler.
71'de Beşiktaş'ın yediği ikinci golde Larin'in pas hatası ile başlayan atak işin açıkçası Larin için bir talihsizlikti.
Her şey 74'te Oğuzhan ile Güven'in oyuna girmesi ile bambaşka bir hal aldı. Oyuna girdikten sonra Güven muazzam bir efor sarf etti.
Onunla birlikte oyuna giren Oğuzhan Güven'i çok iyi destekledi. Güven de Batshuayi ile çok iyi uyum gösterdi.
Güven bir gol iki asist yaparken Batshuayi ise iki gol bir asist ile adeta coştu.
90+5'teki son golde Güven, Batshuayi ve Oğuzhan'ın birlikte atağı geliştirip golle sonuçlandırması maçın son bölümünün özetiydi.
İşin açıkçası Önder Karaveli nasıl düşündü de bu iki oyuncuyu oyuna alarak oyunu çevirdi merak ediyorum. Gerçekten oyuna çok anlamlı bir müdahale oldu.
Şimdi haftaya dev bir derbi var. Beşiktaş çok iyi bir havaya girdi. Beşiktaş'ın böyle bir motivasyona ihtiyacı vardı.
Şimdi derbideki mücadele daha farklı ve rekabetçi bir ortamda gerçekleşecek.
Şampiyonluklar kazanılır veya kaybedilir bu önemli değil. Fakat Beşiktaş bu futbolu ortaya koymalı. Bence işin her şeyden önemli yanı bu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Fenerbahçe Galatasaray'ı örnek almalı / 01.06.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025