O, soyu temiz, zekâ ve basireti üstün bir kul idi. Edebine, adabına, hayâsına gıpta edilirdi. O, emindi. İbadeti mükemmeldi.
Cömertti, yiğitti, sabırlıydı, tutumluydu. Her daim hamd ve şükür halindeydi. Sevgi ve şefkat adeta O'nda hayat bulmuştu.
Dünyaya ve dünyalığa değer vermez, alçak gönüllüydü. Her daim adil, öfkesini yenen, affedici idi.
Akrabayı ziyaret eder, güzel geçinir, tedbirli davranır, güzel konuşurdu. Hoşgörülü, alçak gönüllüydü. Gurur ve kibirden uzaktı.
Kötülüğü iyilikle savardı. İyilikte yarış ederdi. Hiç kimseyi hor ve kahir görmez, herkeste güzel bir yön arardı.
Her daim yumuşak huylu ve güler yüzlüydü. Kendisi için istediğini başkaları için de isterdi. Milletin menfaatini her daim kendi menfaatine tercih ederdi.
İstişare ehliydi. Herkesin fikrine değer verirdi. İşi ehline verir, torpil, adam kayırma veya iltimasa müsaade etmezdi.
Hülasa bütün güzellikler O'nun şahsında toplanmıştı. Çünkü O, rahmeten lil âlemindi. 'Sen olmasaydın âlemleri yaratmadım' ilahi övgüsüne mazhardı.
Çünkü O, büyük bir ahlak üzereydi ve O'nun ahlakı Kuran'dı. O, Peygamberimiz Hz. Muhammed'di. Selat ve selam O'nun ve Ehl-i Beyt'inin üzerine olsun.
Manevi girdaplardan çıkmak maddi, manevi ve toplumsal huzuru bulmak için O'nun ahlakı ile ahlaklanmak, O'nun ahlakından numuneler taşımak, yansıtmak zorundayız.
Şüphesiz ki O'nun ahlakı ile ahlaklanan ve O'nun ahlakını eksiksiz yansıtanlar O'nun Ehl-i Beyt'i ve Hak İmamlardır.
Onların yaşayışları, fiil ve hareketleri ve de sözleri de Allah Resulü gibiydi.
Peygamberimizin torununun torununun oğlu, Hak imamların altıncısı İmam Cafer (a.s) Efendimiz güzel ahlak konusunda şöyle diyor;
"Farzlardan sonra müminin Allah Azze ve Celle'nin huzuruna takdim ettiği ameller içinde, Allah-u Teâlâ'nın bütün insanlarda yayılmasını istediği güzel ahlakından daha üstün amel yoktur."
Yine İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur; "Güzel ahlak sahibi olan kimseye, gününü oruçlu ve gecesini ibadetle geçiren kimsenin sevabı gibi sevap vardır." (Prof. Dr. Haydar Baş imam Cafer eseri sh:519)
İshak b. Ammar rivayet eder; İmam Cafer (a.s) buyurdu ki;
"Hiç kuşkusuz güzel ahlak, Allah Azze ve Celle'nin kullarına bahşettiği bir bağıştır. Güzel ahlakın bir kısmı yaratılıştan kaynaklanır, bir kısmı da niyetten (karar vermeden) kaynaklanır."
Dedim ki; Bunların hangisi daha üstündür?"
Buyurdu ki; "Yaratılıştan güzel ahlaka sahip olan kimse, yaratılış olarak bu karaktere sahiptir. Bundan başkasını istese de yapamaz. Ama niyet edip, karar vererek güzel ahlak sahibi olan kimse, ibadet etmede sabır gösterip zahmet çekmelidir. Böyle olunca da daha üstündür." (aynı eser sh:520)
Dört haslet
İmam Cafer (a.s) buyurdu ki; "Resulullah (sav) buyurmuştur; "Dört haslet vardır ki, bunlar kimde olursa, o baştan ayağa kadar günaha dalmış olsa bile, Allah (c.c) bu günahları onun için iyiliklere dönüştürür. Doğruluk, hayâ, güzel ahlak ve şükretme." (aynı eser sh:525)
Rabbim, bizleri güzel ahlaklı kullarından eylesin…
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025