Mevcut iktidar kadrosu 3 Kasım 2002 seçim çalışmalarında ve iktidar koltuğuna oturduktan sonra da dahil olmak üzere sürekli 'güzel ahlak' temennilerini dillendirip durdular.
Söz konusu tarihten itibaren takip eden yıllarda tekrarlanan her seçim arifesinde bu temenniler daha sıkça dile getirildi ve her defasında güzel ahlak unsurlarının bütün bir hayata hakim kılınacağı sözü verildi.
Şairin; "Küçükken derdi ki dadım/Çoğu gitti azı kaldı/Büyüdüm ihtiyarladım/Çoğu gitti azı kaldı" (N.F.K) dediği gibi koltukta yirmi yıl dolmak üzere hala hayata geçmeyi bekleyen güzel ahlak unsurları bekleme odasındalar.
Her defasında kitleler umutla bekledi, şimdiye kadar olmadı ama bundan sonra olacak, hadi bu sefer de olmadı bundan sonra olacak…
Çıkmaz ayın son Çarşambasını millet hala bekliyor.
2020 yılının son çeyreğini de bitirmek üzere olduğumuz bu zaman diliminde de ne yazık ki iktidar kadroları için güzel ahlak sadece bir temenni konusu olmaya devam ediyor.
Yirmi yıllık iktidar süresinde yapılan icraatlar, atılan adımlar ve atılan imzalar bu söylediğimiz hakikati adeta haykırıyor.
Temenni ediyorlar ama tam tersini yapıyorlar.
Temenni ediyorlar ama tam tersi adımlar atıyorlar, düzenleme yapıyorlar, torba yasalar çıkarıyorlar.
Temenni ediyorlar ama temennilerin gerçekleşmesi için kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar.
Sözün en güzelini, en doğrusunu ve en yumuşağını söylemek güzel ahlakın ilkelerinden idi ama gel gör ki, iktidar sahipleri bu ilkelerin tam tersi istikametinde çığır açtılar.
Ağızdan çıkanı, ellerin tasdik etmesi, ayakların doğrulaması ve tüm icraatların dilin söylediği ile tam bir uyum içinde olması güzel ahlakın evrensel ilkelerinden idi ama gel gör ki, etki ve yetki sahipleri sabah söylediklerinin akşam yalanlayarak, sabah dediklerinin tam tersini akşama bizzat yaparak hep kötü örnekler sergilediler.
Yirmi yıldan beri sürekli; "Üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü sağlamak" için iktidar olduk dediler ama hukukun üstünlüğü ilkesinin yerlerde süründüğü sayısız uygulamalara imza attılar ve aynı şekilde üstünlerin hukukunu hakim kılmak için çırpınıp durdular.
Güzel ahlakı sadece temenni eden, sadece oy toplamak için bir araç olarak kullanan bu kadronun iktidarları dönemindeki caddenin, sokağın, çarşının pazarın, ticaretin ve tüccarın, tüketicinin ve müşterinin perişan durumunu ise her gün gazetelerin üçüncü sayfalarında ibretle ve ürpererek okuyoruz.
Yandaş kanallarda yayınlanan filmler, diziler ve sözde kadın-aile programlarının sergiledikleri rüsvaylığa ise artık yandaş kalemler dahi tahammül edemiyorlar, her yayından sonra çığlığı basıyorlar.
Güzel ahlak iktidar için sadece bir temenni konusu olmaya devam ediyor.
Yani? Yanisi şu; "Ben kız idim o söz idi", ben torun-tosun sahibi oldum o söz olarak hala dolaşımda.
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024