Kudüs'ü işgal etmek isteyen haçlı batı dünyası sekiz kez Ortadoğu'ya büyük ordularla geldiler. Bu seferlerinde Anadolu üzerinden Kudüs'e ulaşmayı hedeflediler. İlk haçlı seferindeki ordu, 600 bin kişiden oluşmaktaydı. Birinci ve ikinci haçlı seferleri Anadolu Selçuklu devletinin imanı ve müdafaası sayesinde hezimetle neticelendi. Anadolu üzerinden Kudüs'ün işgalinin Türklerden dolayı gerçekleşmeyeceğini anlayan Haçlılar deniz yoluyla Akdeniz adalarından seke seke Bizans'a ait olan Kıbrıs'ı işgal edip Kudüs önlerine ulaşmışlardır. Haçlılar, inanmış Müslümanlar tarafından yine hezimete uğratıldıkları halde, 1270 yılına kadar toplam sekiz kez Kudüs'ü işgali denediler.
Aslında Kudüs'ün Müslümanlardan geri alma arzu ve isteği haçlı batı zihniyetinde hiçbir zaman son bulmamıştır ve de haçlı seferleri ile sınırlı kalmamıştır.
Haçlıların Kudüs'ü işgal arzuları zaman zaman büyük komutanların hayalini süslemiştir. En iyi örnek Fransızların meşhur komutanları Napolyon'dur. Napolyon, böyle bir işgal için tutunabileceği bir kara parçasının olması gerekliliğini ve Haçlı seferlerinin tersine o kara parçasının Anadolu'dan veya denizden, Kıbrıs adasından mümkün olmadığını anlayarak ilk başta Mısır'ı işgal etmesi gerektiğini düşündü. Komutasındaki 12 bin kişilik ordusuyla 1 Temmuz 1798 yılında İskenderiye'den Mısır topraklarına girmiş, Mısır'daki hâkimiyetini yalanlarla sağlamlaştırdıktan sonra, Sina çölünü geçip Gazze, Yafa ve Ramla şehirlerini işgal etmiştir. Napolyon, Kudüs'ün bağlı olduğu Akka eyaletini işgal edip aradaki son engeli geçip Hıristiyanların efsanevi kahramanı olacak iken, Cezzar (Kasap) Ahmet paşa tarafından 1799 yılında hezimete uğratılarak, donanmasının da imha edilmesinden dolayı zorunlu ikameti Kahire'ye dönmüştür.
Fransızların menfaatleri için savaştıkları, fakat bütün haçlı seferlerinde omuz omuza beraber hareket ettikleri kadim dostları ve akrabaları olan İngilizlerin rüyalarını da Kudüs süslüyordu.
Kudüs'ün işgali için haçlı batılıların denedikleri ve hezimete uğradıkları yollar belliydi, birinci yol Anadolu idi, ikinci yol Kıbrıs adası üçüncü yol Mısır üzerinden hedefe varmaktı.
İngilizler işgale iyi çalıştıkları için, 1878 yılında Berlin antlaşması ile ilk olarak Kıbrıs adasını işgal ettiler.
Hedeflerinde Mısır vardı. Mısır'ı biraz şımartıp çok büyük yatırım projeleri (ulaşım, ziraat gibi Osmanlı coğrafyasında ilk tren seferleri İskenderiye - Kahire arasında olmuştur 1854) ile İngiltere ve Fransa'ya borçlanmasını sağladılar. Mısır toplamış olduğu vergilerle ve gelirlerle beraber Batılılardan almış olduğu borcun, senelik faizini zor ödüyordu. Mısır'da mali dengeler bozulmaya başladı. Yüksek vergilerden şikâyetçi olan halk Mısırlı olmayan idarecilere karşı isyana giriştiler. İç karışıkları ve ayaklanmaları bahane eden İngiltere 1882 yılında İskenderiye limanını bombalayıp Osmanlıların hâkimiyet hakkını da gözeterek Osmanlıların denetimi (iflasını ilan etmiştir, Düyun u Umumiye 1881) altında Mısır'ı işgal etti.
1914 yılında Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile savaş hukuku işlemeye başladı. İngiltere Osmanlıların bütün hâkimiyet haklarını lağvettiğini Mısır'ı himayesine aldığını bildirdi.
Haçlı ordularının ilk başta kullandıkları yolu ihmal etmeyen İngilizler, Anadolu'nun işgalini ilk Boğazlardan düşünerek bütün güçleri ile saldırmaya başlamışlardı.
Kıbrıs ve Mısır yollarını garanti altına almayı başaran İngilizleri, Anadolu yolunda hezimete uğratan ve tarihe Çanakkale geçilmez dedirten Mustafa Kemal Atatürk'tü.
Ancak; Anadolu yolunu kaybedip bütün planlarını erteleyen İngilizler 9 Aralık 1917 tarihinde, birçok kişinin dolaylı yardımlarıyla mermi bile atmadan Kudüs'ü İşgal ederek haçlı batı dünyasının yaklaşık bin yıllık rüyasını gerçekleştirmiştir.
Aslında Kudüs'ün Müslümanlardan geri alma arzu ve isteği haçlı batı zihniyetinde hiçbir zaman son bulmamıştır ve de haçlı seferleri ile sınırlı kalmamıştır.
Haçlıların Kudüs'ü işgal arzuları zaman zaman büyük komutanların hayalini süslemiştir. En iyi örnek Fransızların meşhur komutanları Napolyon'dur. Napolyon, böyle bir işgal için tutunabileceği bir kara parçasının olması gerekliliğini ve Haçlı seferlerinin tersine o kara parçasının Anadolu'dan veya denizden, Kıbrıs adasından mümkün olmadığını anlayarak ilk başta Mısır'ı işgal etmesi gerektiğini düşündü. Komutasındaki 12 bin kişilik ordusuyla 1 Temmuz 1798 yılında İskenderiye'den Mısır topraklarına girmiş, Mısır'daki hâkimiyetini yalanlarla sağlamlaştırdıktan sonra, Sina çölünü geçip Gazze, Yafa ve Ramla şehirlerini işgal etmiştir. Napolyon, Kudüs'ün bağlı olduğu Akka eyaletini işgal edip aradaki son engeli geçip Hıristiyanların efsanevi kahramanı olacak iken, Cezzar (Kasap) Ahmet paşa tarafından 1799 yılında hezimete uğratılarak, donanmasının da imha edilmesinden dolayı zorunlu ikameti Kahire'ye dönmüştür.
Fransızların menfaatleri için savaştıkları, fakat bütün haçlı seferlerinde omuz omuza beraber hareket ettikleri kadim dostları ve akrabaları olan İngilizlerin rüyalarını da Kudüs süslüyordu.
Kudüs'ün işgali için haçlı batılıların denedikleri ve hezimete uğradıkları yollar belliydi, birinci yol Anadolu idi, ikinci yol Kıbrıs adası üçüncü yol Mısır üzerinden hedefe varmaktı.
İngilizler işgale iyi çalıştıkları için, 1878 yılında Berlin antlaşması ile ilk olarak Kıbrıs adasını işgal ettiler.
Hedeflerinde Mısır vardı. Mısır'ı biraz şımartıp çok büyük yatırım projeleri (ulaşım, ziraat gibi Osmanlı coğrafyasında ilk tren seferleri İskenderiye - Kahire arasında olmuştur 1854) ile İngiltere ve Fransa'ya borçlanmasını sağladılar. Mısır toplamış olduğu vergilerle ve gelirlerle beraber Batılılardan almış olduğu borcun, senelik faizini zor ödüyordu. Mısır'da mali dengeler bozulmaya başladı. Yüksek vergilerden şikâyetçi olan halk Mısırlı olmayan idarecilere karşı isyana giriştiler. İç karışıkları ve ayaklanmaları bahane eden İngiltere 1882 yılında İskenderiye limanını bombalayıp Osmanlıların hâkimiyet hakkını da gözeterek Osmanlıların denetimi (iflasını ilan etmiştir, Düyun u Umumiye 1881) altında Mısır'ı işgal etti.
1914 yılında Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile savaş hukuku işlemeye başladı. İngiltere Osmanlıların bütün hâkimiyet haklarını lağvettiğini Mısır'ı himayesine aldığını bildirdi.
Haçlı ordularının ilk başta kullandıkları yolu ihmal etmeyen İngilizler, Anadolu'nun işgalini ilk Boğazlardan düşünerek bütün güçleri ile saldırmaya başlamışlardı.
Kıbrıs ve Mısır yollarını garanti altına almayı başaran İngilizleri, Anadolu yolunda hezimete uğratan ve tarihe Çanakkale geçilmez dedirten Mustafa Kemal Atatürk'tü.
Ancak; Anadolu yolunu kaybedip bütün planlarını erteleyen İngilizler 9 Aralık 1917 tarihinde, birçok kişinin dolaylı yardımlarıyla mermi bile atmadan Kudüs'ü İşgal ederek haçlı batı dünyasının yaklaşık bin yıllık rüyasını gerçekleştirmiştir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ali Nezir / diğer yazıları
- Maarif yüzyılı! / 13.01.2025
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024
- Denizcilik İşletmeleri / 27.12.2024
- Savaşların kazananları! / 06.12.2024
- Ortadoğu’da gözü olanlar! / 25.10.2024
- Şam’ın ve Halep’in limanı Beyrut’tur! / 18.10.2024
- Kahire’deki Türk şehitliği! / 20.09.2024
- Kavimler göçü veya sığınmacılar! / 17.08.2024
- Avrupalıların keşif dediği ‘sömürü’! / 09.08.2024
- Top oynayan çocuklara atılan füze / 30.07.2024
- Kerbela! / 16.07.2024