Hâl-i pürmelal diye dilimizde epeyce eski bir tabir vardır.
Akranlarımın pek aşina olmadığı bir tabirdir.
Pürmelal hâl, sıkıntılı hâl anlamına gelmekte.
Öyle bir toplum yapısı içinde hapsolmuşuz ki bakıp da "pürmelal hâl" diye tasvir edemeyeceğimiz bir görüntü kalmadı.
Ülke topyekûn bataklığın, çamurun dibinde.
İnançlar, dil inancı.
Halbuki Allah, dili değil, gönlü istiyor.
"Ben yere göğe sığmam, Beni seven kulumun kalbine sığarım" diyor, diline değil.
Zaten tüm yaşadığımız mesele de yürek meselesi...
Pak bir yürek nerede?
Bunun sahibi aramızda kaldı mı?
Ramazan'da adam oruç tutuyor, dilinde bir iman türküsü: "Amerika büyük ha!"
Adam Müslüman değil, imanı güce!
Etraf kara, etraf zifir. Etraf karalar karası!
Yağmur yağar. Meyve sebze için, berekettir yağmur.
Ama aynı yağmurun bir damlası, yılanı kör etmeye kâfidir.
Şimdi, Ramazan bir rahmet yağmuru.
Allah, yarattığı kullarını adeta affetmek için "bahane arıyor."
O kadar engin bir affı var ki, işte Ramazan'ı sunuyor bize.
Ama kime? Gönlünü O'na verene!
Bu Ramazan yağmuru, bazı yılanların gözüne geliyor; kör ediyor!
Şimdi, fenalık yılan gözlü olanın. Suç, yağmurun diyebilir miyiz? Diyemeyiz.
Velhasıl, Ramazan geliyor, Ramazan geçiyor; feci hâller, toplumda baki kalıyor.
"Allah" diye başlayıp topluma dua edeceğim, dilim varmıyor...
Biçilenler, dün ekilenlerdir!
Allah cömerttir ama patates ekene de buğday vermez!
Bu da O'nun engin adaletinin tezahürüdür.
"Allah bu topluma adaletiyle muamele eylesin" demek en doğrusu herhalde...
Akranlarımın pek aşina olmadığı bir tabirdir.
Pürmelal hâl, sıkıntılı hâl anlamına gelmekte.
Öyle bir toplum yapısı içinde hapsolmuşuz ki bakıp da "pürmelal hâl" diye tasvir edemeyeceğimiz bir görüntü kalmadı.
Ülke topyekûn bataklığın, çamurun dibinde.
İnançlar, dil inancı.
Halbuki Allah, dili değil, gönlü istiyor.
"Ben yere göğe sığmam, Beni seven kulumun kalbine sığarım" diyor, diline değil.
Zaten tüm yaşadığımız mesele de yürek meselesi...
Pak bir yürek nerede?
Bunun sahibi aramızda kaldı mı?
Ramazan'da adam oruç tutuyor, dilinde bir iman türküsü: "Amerika büyük ha!"
Adam Müslüman değil, imanı güce!
Etraf kara, etraf zifir. Etraf karalar karası!
Yağmur yağar. Meyve sebze için, berekettir yağmur.
Ama aynı yağmurun bir damlası, yılanı kör etmeye kâfidir.
Şimdi, Ramazan bir rahmet yağmuru.
Allah, yarattığı kullarını adeta affetmek için "bahane arıyor."
O kadar engin bir affı var ki, işte Ramazan'ı sunuyor bize.
Ama kime? Gönlünü O'na verene!
Bu Ramazan yağmuru, bazı yılanların gözüne geliyor; kör ediyor!
Şimdi, fenalık yılan gözlü olanın. Suç, yağmurun diyebilir miyiz? Diyemeyiz.
Velhasıl, Ramazan geliyor, Ramazan geçiyor; feci hâller, toplumda baki kalıyor.
"Allah" diye başlayıp topluma dua edeceğim, dilim varmıyor...
Biçilenler, dün ekilenlerdir!
Allah cömerttir ama patates ekene de buğday vermez!
Bu da O'nun engin adaletinin tezahürüdür.
"Allah bu topluma adaletiyle muamele eylesin" demek en doğrusu herhalde...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hüseyin Taşkın / diğer yazıları
- Ölenden borç var doğana borç kalıyor / 08.06.2019
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018
- Eğer başarı aranıyorsa / 10.04.2019
- Enflasyonu da bilmiyorsunuz ki! / 15.03.2019
- Büyük devrim / 14.03.2019
- Çözüm sahibi olmak / 05.03.2019
- Taklit edilmeye çalışılan parti BTP / 26.02.2019
- Hepimiz orada olmak durumundayız / 20.01.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a kim tuzak kurar? / 15.01.2019
- Yarın değil, bugün / 25.12.2018
- Ata’ya vefa borcumuz var / 23.10.2018