Halikarnas Balıkçısı unutulmadı
‘Halikarnas Balıkçısı’ mahlaslı gazeteci, yazar, şair, ressam Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın vefatının üzerinden 47 yıl geçti
16.10.2020 01:14:00





Halikarnas Balıkçısı mahlaslı gazeteci, yazar, şair, ressam Cevat Şakir Kabaağaçlı, Ferik Mehmed Şakir Paşa ile Sare İsmet Hanım'ın çocukları olarak 7 Nisan 1890'da Girit'te dünyaya geldi. Çocukluğu, babasının görevli olduğu Atina ve Büyükada'da geçen yazar, yazı yazmaya Robert Kolejde okurken başladı.
Oxford Üniversitesinde "Yakınçağ Tarihi" eğitimi gören Kabaağaçlı, 1913'te İtalyan bir kadınla evlenerek bir müddet İtalya'da yaşadı. 1914'te Türkiye'ye dönen ve babasının Afyon'daki çiftliğine yerleşen yazar, babasının çiftlikte bir tartışma anında Cevat Şakir'in silahından çıkan kurşunla vurularak ölmesi üzerine cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı.
Sürgün edildiği Bodrum'u çok sevdi
Cezasının 7 yılını tamamladıktan sonra verem hastalığına yakalanan Kabaağaçlı, serbest bırakıldı. Serbest kalınca İstanbul'a dönen yazar basın dünyasına girdi ve "Güleryüz", "Yeni İnci", "Resimli Gazete", "Resimli Hafta", "Zümrüd-i Anka", "Resimli Ay" gibi dergilerde yazılar yazdı, karikatürler çizdi, kapak resimleri ve desenler yaptı.
Resimli Hafta dergisinin 13 Nisan 1925 tarihli sayısında yayımlanan "Hapishanede idama mahkum olanlar bile bile asılmaya nasıl giderler" başlıklı yazısı yüzünden İstanbul İstiklal Mahkemesi tarafından yargılanan yazar, "Memlekette isyan bulunduğu sırada, askeri isyana teşvik edici yazı yazmak"tan suçlu bulundu. Yıllar sonra Bodrum'a olan aşkıyla tanınacak yazarın Bodrum'a ilk gelişi, İstiklal Mahkemesi'ni kendisini üç yıl kalebentlik cezası alarak Bodrum'a sürgün etmesiyle oldu.
Kabaağaçlı, cezasını tamamladığı 1928'de kendi arzusuyla tekrar Bodrum'a dönerek, 1947'ye kadar burada yaşadı. Bu dönemden sonra kentin antik dönemlerdeki adı Halikarnassos'tan dolayı "Halikarnas Balıkçısı" takma adıyla eserlerini yazmaya başlayan yazar, yurt dışından tohum ve fidan getirerek Bodrum'un güzelleşmesi için büyük bir çaba harcadı.
Tabiat ve denizden ilham aldı
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 1928'e kadar daha çok karikatür, kapak resimleri ve desenler yaparken, bu tarihten sonra giderek ressamlıktan uzaklaştı ve kendisini tamamen yazarlığa verdi. Bodrum ve çevresindeki hayat, tabiat, deniz, denizciler, sünger avcıları, balıkçılar, balıklar, kuşlar roman ve hikayelerinin konusunu oluşturdu. Bodrum'a sürgün edildiği 1926'dan sonra yazdığı deniz hikayeleriyle tanınan Halikarnas Balıkçısı'na, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1971 yılında "Devlet Kültür Armağanı" verildi.
Türk edebiyatının Bodrum'la özdeşleşmiş öykü, deneme ve roman yazarı Cevat Şakir Kabaağaçlı, Bodrum için yazdığı bir şiirde şu dizelere yer veriyor: "Bodrum'da/ Yokuş başına geldiğinde/ Bodrum'u göreceksin/ Sanma ki sen/ Geldiğin gibi gideceksin/ Senden öncekiler de/ Böyleydiler/ Akıllarını hep Bodrum'da/ Bırakıp gittiler…"
Bodrum'dan ayrılmak zorunda kaldı
İkinci Dünya Savaşı'nın sıkıntılı ve zor yılları Halikarnas Balıkçısı'nı Bodrum'dan ayrılmak zorunda bıraktı. Kabaağaçlı, "Yatağan" isimli teknesini ve evini satarak, 1947'de İzmir'e yerleşti. Buraya yerleştikten sonra "Demokrat İzmir" gazetesinde gazeteciliğe ve yazı hayatına devam eden yazar, bir süre turist rehberliği de yaptı ve İzmir'den Bodrum'a kadar Ege kıyılarını "Mavi Yolculuk" adını verdiği rotayla gezdirdi.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 13 Ekim 1973'te İzmir'in Hatay semtinde bulunan Merhaba Apartmanı'nda 83 yaşında kemik kanserinden dolayı hayata veda etti. Vasiyeti üzerine Bodrum'da bulunan Türbe Tepesi'ne gömülen yazarın mezarı, Halikarnas Balıkçısı Müzesi adı altında bulunuyor. AA
Oxford Üniversitesinde "Yakınçağ Tarihi" eğitimi gören Kabaağaçlı, 1913'te İtalyan bir kadınla evlenerek bir müddet İtalya'da yaşadı. 1914'te Türkiye'ye dönen ve babasının Afyon'daki çiftliğine yerleşen yazar, babasının çiftlikte bir tartışma anında Cevat Şakir'in silahından çıkan kurşunla vurularak ölmesi üzerine cinayet iddiasıyla yargılandı ve 15 yıl kürek cezasına çarptırıldı.
Sürgün edildiği Bodrum'u çok sevdi
Cezasının 7 yılını tamamladıktan sonra verem hastalığına yakalanan Kabaağaçlı, serbest bırakıldı. Serbest kalınca İstanbul'a dönen yazar basın dünyasına girdi ve "Güleryüz", "Yeni İnci", "Resimli Gazete", "Resimli Hafta", "Zümrüd-i Anka", "Resimli Ay" gibi dergilerde yazılar yazdı, karikatürler çizdi, kapak resimleri ve desenler yaptı.
Resimli Hafta dergisinin 13 Nisan 1925 tarihli sayısında yayımlanan "Hapishanede idama mahkum olanlar bile bile asılmaya nasıl giderler" başlıklı yazısı yüzünden İstanbul İstiklal Mahkemesi tarafından yargılanan yazar, "Memlekette isyan bulunduğu sırada, askeri isyana teşvik edici yazı yazmak"tan suçlu bulundu. Yıllar sonra Bodrum'a olan aşkıyla tanınacak yazarın Bodrum'a ilk gelişi, İstiklal Mahkemesi'ni kendisini üç yıl kalebentlik cezası alarak Bodrum'a sürgün etmesiyle oldu.
Kabaağaçlı, cezasını tamamladığı 1928'de kendi arzusuyla tekrar Bodrum'a dönerek, 1947'ye kadar burada yaşadı. Bu dönemden sonra kentin antik dönemlerdeki adı Halikarnassos'tan dolayı "Halikarnas Balıkçısı" takma adıyla eserlerini yazmaya başlayan yazar, yurt dışından tohum ve fidan getirerek Bodrum'un güzelleşmesi için büyük bir çaba harcadı.
Tabiat ve denizden ilham aldı
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 1928'e kadar daha çok karikatür, kapak resimleri ve desenler yaparken, bu tarihten sonra giderek ressamlıktan uzaklaştı ve kendisini tamamen yazarlığa verdi. Bodrum ve çevresindeki hayat, tabiat, deniz, denizciler, sünger avcıları, balıkçılar, balıklar, kuşlar roman ve hikayelerinin konusunu oluşturdu. Bodrum'a sürgün edildiği 1926'dan sonra yazdığı deniz hikayeleriyle tanınan Halikarnas Balıkçısı'na, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 1971 yılında "Devlet Kültür Armağanı" verildi.
Türk edebiyatının Bodrum'la özdeşleşmiş öykü, deneme ve roman yazarı Cevat Şakir Kabaağaçlı, Bodrum için yazdığı bir şiirde şu dizelere yer veriyor: "Bodrum'da/ Yokuş başına geldiğinde/ Bodrum'u göreceksin/ Sanma ki sen/ Geldiğin gibi gideceksin/ Senden öncekiler de/ Böyleydiler/ Akıllarını hep Bodrum'da/ Bırakıp gittiler…"
Bodrum'dan ayrılmak zorunda kaldı
İkinci Dünya Savaşı'nın sıkıntılı ve zor yılları Halikarnas Balıkçısı'nı Bodrum'dan ayrılmak zorunda bıraktı. Kabaağaçlı, "Yatağan" isimli teknesini ve evini satarak, 1947'de İzmir'e yerleşti. Buraya yerleştikten sonra "Demokrat İzmir" gazetesinde gazeteciliğe ve yazı hayatına devam eden yazar, bir süre turist rehberliği de yaptı ve İzmir'den Bodrum'a kadar Ege kıyılarını "Mavi Yolculuk" adını verdiği rotayla gezdirdi.
Cevat Şakir Kabaağaçlı, 13 Ekim 1973'te İzmir'in Hatay semtinde bulunan Merhaba Apartmanı'nda 83 yaşında kemik kanserinden dolayı hayata veda etti. Vasiyeti üzerine Bodrum'da bulunan Türbe Tepesi'ne gömülen yazarın mezarı, Halikarnas Balıkçısı Müzesi adı altında bulunuyor. AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.