Üst düzey bir mücadelenin olduğu Galatasaray Sparta Prag maçını Galatasaray hak ederek 3-2 kazandı.
Maçta git geller oldu ama Galatasaray 18 dakika 10 kişi oynadığı karşılaşmada istediğini aldı.
Gerçekten bu sonuç görmek istediğimiz sonuçlardan. Neden?
Çünkü sürekli kendimizin kendimize empoze etmek istediğimiz bir düşünce var. Nedir bu düşünce?
Ülkemizde oynanan futbol Avrupa liglerinin gerisinde. Böyle elde edilen sonuçlar beynimize kazıyıp durduğumuz bu anlamsız korkuyu yalanlıyor.
Mücadele ise mücadele. Strateji ise strateji. Galatasaray dün akşam bütün bu açılardan yapılması gerekenleri yaptı.
Demek ki oluyor. Koşup mücadele edince her şey mümkün. Fakat kendi kendimize koşma ve mücadele etme özürlüsü olduğumuzu kazımışız kafamıza bir kere.
Kendimizi bu düşünceden kurtaramıyoruz. Kardeşim bizim futbolcumuz da insan Avrupalı adam da insan.
Bizim oyuncuların da iki bacağı var. Sen yeter ki gürültü etme. Koşup mücadele etmeyi beceremeyecek değiliz ya.
Şimdi gelin bir de maçın son anlarında gelen galibiyet golümüzün hemen öncesinde yaşadığımız tehlike üzerinden bir kaç şey düşünelim.
Dakika 90 Spartalı oyuncu sanırım Weisner, Muslera ile karşı karşıya şutunu atıyor. Muslera kurtarıyor.
Tabii Muslera'ya tüm övgüleri gönderiyoruz. Fakat bir şey var. Weisner'in hemen solunda kendini ofsayttan sakınan bir arkadaşı var. Adam bomboş.
Kahraman olma duygusu mu nedir Weisner'i bencilliğe itti bilinmez Weisner pası vermedi.
Verse maç mağlubiyetimiz ile bitecekti.
Peki bir dakika sonra gelen galibiyet golünde ne var. Akıl var. Beceri var.
Akıl var çünkü Barış Alper golü atan Icardi'ye pas verdi. Beceri var çünkü oradan o zor şartlarda böyle isabetli bir pas atmak bence takdir edilecek bir şey.
Bir yanda çok basit bir pası atmayan Avrupalı oyuncu. Diğer yanda mucize kabilinden bir pas çıkaran Barış Alper Yılmaz.
Hani bizde yetenek yok. Hani takımlarımız Avrupa'da maç kazanamaz. Geçiniz. Doğruları yapınca her şey mümkün.
Şimdi maçı değerlendirmeye çalışalım. İşin açıkçası maça kötü başladık.
İlk on dakika fikren sahada değildik. Öyle yüksek bir tempo da yoktu.
Bu dakikalarda tuhaf hatalar kendini gösterdi. 6'da Kerem Demirbay 2. bölgede topu kafayla önüne aldı.
Fakat topu durdurup rakip sahaya yönelmek yerine kendi kale çizgisine kadar topu takip etti ve sonunda kaptırdı.
Gelişen aksiyon kalemizde pozisyon oldu. Bereket Muslera topu kornere çeldi.
Neyse 10. dakikadan sonra Barış Alper kıpırdandı.
Burada önemli olan şuydu. Galatasaray'ın dağınık halde olduğu dakikalarda Sparta'ya ayak uydurmaya çalışmadığını ve de takım halinde topun gerisinde iyi kalabalıklaştığını gördük.
Bu bilinçli miydi. Bilemiyorum fakat doğru bir strateji oldu.
Sonrasında ise Galatasaray Sparta'nın yarı sahasının tamamında oluşan boşlukları çok değerlendirdiğini gördük.
Özellikle Icardi'nin bu hücumlarda pas merkezi olarak bir rol üstlenmesi dikkat çekiciydi.
19'da gelen ilk golümüz boş alan ve o alana Icardi'nin attığı akıl dolu pas ile oluştu.
Golden sonra ise Kerem Demirbay oyuna ağırlığını koydu.
33'te harika bir organize hücumuz vardı. Bütün bu aksiyonlar içinde Mertens daha etkili olmalıydı.
Ne kadar ilginçtir ikinci yarıya da iyi başlayamadık. Bir gol yedik.
50'de ise Rynes Kaan Ayhan'a rahatlıkla kırmızı kartlık olabilecek bir faul yaptı. Hakemin kararı sarı oldu.
54'te Icardi bir gol kaçırdı. Kaleci ile karşı karşıya olmasına rağmen açısı pek iyi değil gibiydi.
Aksiyonun gelişiminde Barış Alper penaltı bekledi ama bence bu harekete penaltı çalmak ağır olurdu.
61'de bir kez daha öne geçerken Icardi bu golde tüm övgüleri hak ediyor.
Mertens'e verdiği pas öncesi topu koruması ve kaptırmaması önemliydi.
Nelsson'un gördüğü kırmızı kart da doğru idi.
78'de şut atmaya hazırlanan Mertens'in önüne Torreira geçince şans ziyan olmuş oldu.
Son anlardaki aksiyonları yukarda açıkladık zaten.
Peki gecenin kahramanı kim derseniz. Bu maçı Icardi aldı diyebilirim.
Attığı golden öte verdiği paslar ve kaptırmadığı toplar ile fark yaratarak Galatasaray'ı oyunda tuttu ve zaferi armağan etti.
Tabii şimdi her şey bitmedi. Haftaya rövanş var. Hiç şüphesiz çok zor geçecek.
Sparta ne kadar tehlikeli bir takım olduğunu gösterdi. Fakat iyi mücadele ile turu geçemememiz söz konusu olmaz.
Galatasaray iyi mücadele edip turu geçecektir.
Maçta git geller oldu ama Galatasaray 18 dakika 10 kişi oynadığı karşılaşmada istediğini aldı.
Gerçekten bu sonuç görmek istediğimiz sonuçlardan. Neden?
Çünkü sürekli kendimizin kendimize empoze etmek istediğimiz bir düşünce var. Nedir bu düşünce?
Ülkemizde oynanan futbol Avrupa liglerinin gerisinde. Böyle elde edilen sonuçlar beynimize kazıyıp durduğumuz bu anlamsız korkuyu yalanlıyor.
Mücadele ise mücadele. Strateji ise strateji. Galatasaray dün akşam bütün bu açılardan yapılması gerekenleri yaptı.
Demek ki oluyor. Koşup mücadele edince her şey mümkün. Fakat kendi kendimize koşma ve mücadele etme özürlüsü olduğumuzu kazımışız kafamıza bir kere.
Kendimizi bu düşünceden kurtaramıyoruz. Kardeşim bizim futbolcumuz da insan Avrupalı adam da insan.
Bizim oyuncuların da iki bacağı var. Sen yeter ki gürültü etme. Koşup mücadele etmeyi beceremeyecek değiliz ya.
Şimdi gelin bir de maçın son anlarında gelen galibiyet golümüzün hemen öncesinde yaşadığımız tehlike üzerinden bir kaç şey düşünelim.
Dakika 90 Spartalı oyuncu sanırım Weisner, Muslera ile karşı karşıya şutunu atıyor. Muslera kurtarıyor.
Tabii Muslera'ya tüm övgüleri gönderiyoruz. Fakat bir şey var. Weisner'in hemen solunda kendini ofsayttan sakınan bir arkadaşı var. Adam bomboş.
Kahraman olma duygusu mu nedir Weisner'i bencilliğe itti bilinmez Weisner pası vermedi.
Verse maç mağlubiyetimiz ile bitecekti.
Peki bir dakika sonra gelen galibiyet golünde ne var. Akıl var. Beceri var.
Akıl var çünkü Barış Alper golü atan Icardi'ye pas verdi. Beceri var çünkü oradan o zor şartlarda böyle isabetli bir pas atmak bence takdir edilecek bir şey.
Bir yanda çok basit bir pası atmayan Avrupalı oyuncu. Diğer yanda mucize kabilinden bir pas çıkaran Barış Alper Yılmaz.
Hani bizde yetenek yok. Hani takımlarımız Avrupa'da maç kazanamaz. Geçiniz. Doğruları yapınca her şey mümkün.
Şimdi maçı değerlendirmeye çalışalım. İşin açıkçası maça kötü başladık.
İlk on dakika fikren sahada değildik. Öyle yüksek bir tempo da yoktu.
Bu dakikalarda tuhaf hatalar kendini gösterdi. 6'da Kerem Demirbay 2. bölgede topu kafayla önüne aldı.
Fakat topu durdurup rakip sahaya yönelmek yerine kendi kale çizgisine kadar topu takip etti ve sonunda kaptırdı.
Gelişen aksiyon kalemizde pozisyon oldu. Bereket Muslera topu kornere çeldi.
Neyse 10. dakikadan sonra Barış Alper kıpırdandı.
Burada önemli olan şuydu. Galatasaray'ın dağınık halde olduğu dakikalarda Sparta'ya ayak uydurmaya çalışmadığını ve de takım halinde topun gerisinde iyi kalabalıklaştığını gördük.
Bu bilinçli miydi. Bilemiyorum fakat doğru bir strateji oldu.
Sonrasında ise Galatasaray Sparta'nın yarı sahasının tamamında oluşan boşlukları çok değerlendirdiğini gördük.
Özellikle Icardi'nin bu hücumlarda pas merkezi olarak bir rol üstlenmesi dikkat çekiciydi.
19'da gelen ilk golümüz boş alan ve o alana Icardi'nin attığı akıl dolu pas ile oluştu.
Golden sonra ise Kerem Demirbay oyuna ağırlığını koydu.
33'te harika bir organize hücumuz vardı. Bütün bu aksiyonlar içinde Mertens daha etkili olmalıydı.
Ne kadar ilginçtir ikinci yarıya da iyi başlayamadık. Bir gol yedik.
50'de ise Rynes Kaan Ayhan'a rahatlıkla kırmızı kartlık olabilecek bir faul yaptı. Hakemin kararı sarı oldu.
54'te Icardi bir gol kaçırdı. Kaleci ile karşı karşıya olmasına rağmen açısı pek iyi değil gibiydi.
Aksiyonun gelişiminde Barış Alper penaltı bekledi ama bence bu harekete penaltı çalmak ağır olurdu.
61'de bir kez daha öne geçerken Icardi bu golde tüm övgüleri hak ediyor.
Mertens'e verdiği pas öncesi topu koruması ve kaptırmaması önemliydi.
Nelsson'un gördüğü kırmızı kart da doğru idi.
78'de şut atmaya hazırlanan Mertens'in önüne Torreira geçince şans ziyan olmuş oldu.
Son anlardaki aksiyonları yukarda açıkladık zaten.
Peki gecenin kahramanı kim derseniz. Bu maçı Icardi aldı diyebilirim.
Attığı golden öte verdiği paslar ve kaptırmadığı toplar ile fark yaratarak Galatasaray'ı oyunda tuttu ve zaferi armağan etti.
Tabii şimdi her şey bitmedi. Haftaya rövanş var. Hiç şüphesiz çok zor geçecek.
Sparta ne kadar tehlikeli bir takım olduğunu gösterdi. Fakat iyi mücadele ile turu geçemememiz söz konusu olmaz.
Galatasaray iyi mücadele edip turu geçecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Sanchez Safuri'yi imha etti / 15.03.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025
- Galibiyet Torreira ile geldi / 10.03.2025
- Talihsiz gece / 07.03.2025
- Futbol keşmekeşi / 03.03.2025
- Dünya derbisi / 25.02.2025
- Üzgünüz / 21.02.2025
- Galatasaray kazanmasını bildi / 18.02.2025
- Fenerbahçe iki işi birarada yapamıyor / 17.02.2025
- Yine iyi savunma / 14.02.2025
- Çok yazık oldu / 14.03.2025
- Galibiyet Torreira ile geldi / 10.03.2025
- Talihsiz gece / 07.03.2025
- Futbol keşmekeşi / 03.03.2025
- Dünya derbisi / 25.02.2025
- Üzgünüz / 21.02.2025
- Galatasaray kazanmasını bildi / 18.02.2025
- Fenerbahçe iki işi birarada yapamıyor / 17.02.2025
- Yine iyi savunma / 14.02.2025