Gerek camilerde gerekse evlerde günde bir cüz okumak kaydıyla başlanan hatimler ve mukabelelerde yavaş yavaş sona doğru yaklaşılıyor.
Her şeye rağmen, Müslümanları ibadetten ve Kur'an'dan uzaklaştırmak için sergilenen her türlü hile ve desiseye rağmen kadın-erkek, genç-ihtiyar tüm Müslümanların Ramazan'ın gelişiyle birlikte ibadette ve Kur'an okumada yoğunlaştıkları bir gerçek.
Bu ne kadar gerçekse, Kur'an okumak için ve dinlemek için sarf edilen gayretlerin Kur'an'ı anlamak için sarf edilmediği de ayrı bir gerçek.
Anadolu coğrafyasında yaşayan Müslüman Türk milleti olarak ana dilimiz Kur'an dili olmadığı için, Arapça olarak Kur'an'ı okuduğumuzda ve dinlediğimizde anlamıyoruz ve dolayısıyla muhatap olduğumuz halde mesajını da alamıyoruz.
Bunun için ayrı gayret, ayrı bir zaman ayırmak gerekiyor.
Yaşı, vakti müsait olanların elbette gayret edip Kur'an dilini öğrenmeleri olması gerekenin en güzelidir, ama Arapçayı öğrenemiyoruz diye Kur'an'ın mesajına büsbütün yabancı kalmamız da elbette bizlere yakışmaz.
Hemen ulaşabileceğimiz çok sayıda Kur'an mealleri var, tefsirler var, internet ortamında bir-iki düğmeye basarak dinleyebileceğimiz çok sayıda müfessirler var.
Tekniğin, teknolojinin, haberleşmenin ve iletişim araçlarının baş döndürücü bir şekilde geliştiği günümüzde Kur'an mesajına yabancı kalmamız, uzak durmamız için hiç bir mazeretimiz olamaz.
Her şeye, her işimize vakit ayırdığımız gibi sadece buna da biraz vakit ayırıp biraz gayret etmemiz gerekiyor.
Hatimler, mukabeleler yavaş yavaş biterken, Allah kabul etsin Ramazan boyunca cami cami, ev ev dolaşarak daha çok Kur'an dinleme gayretinde olan hacı amcalara, hacı teyzelere bir önerimiz var; oturup bir düşünsünler, bir muhasebe yapsınlar, bir ayın sonunda zihinlerinde Kur'an'dan, Kur'an'ın mesajından ne kaldı?
Mesela, Bakara suresinden hangi mesajları hatırlıyoruz, mesela Al-i İmran suresinden, özellikle bayanların dikkatini çekmesi gereken İmran'ın hanımı ve Hz. Meryem'in annesinin şu duası kulaklara küpe yapıldı mı:
"İmran'ın karısı: "Ya Rabbi! Karnımda olanı, sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur, doğrusu işiten ve bilen ancak Sensin" demişti."
"Onu doğurduğunda, Allah onun ne doğurduğunu bilirken "Ya Rabbi! Kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir, ben ona Meryem adını verdim, ben onu da soyunu da, kovulmuş şeytandan Sana sığındırırım" dedi."
"Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, güzel bir bitki gibi yetiştirdi; onu Zekeriya'nın himayesine bıraktı. Zekeriya mabedde onun yanına her girişinde, yanında bir yiyecek bulurdu. "Ey Meryem! Bu sana nereden geldi?" demiş, o da: Bu, Allah'ın katındandır" cevabını vermişti. Doğrusu Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır." (Âl-i İmran: 35-37).
Hatimler biterken, mukabeleler sona ererken bir zihin yoklaması yapalım diyorum, İlahi mesajlardan aklımızda kalanlar neler oldu ve ne kadar oldu?
Her şeye rağmen, Müslümanları ibadetten ve Kur'an'dan uzaklaştırmak için sergilenen her türlü hile ve desiseye rağmen kadın-erkek, genç-ihtiyar tüm Müslümanların Ramazan'ın gelişiyle birlikte ibadette ve Kur'an okumada yoğunlaştıkları bir gerçek.
Bu ne kadar gerçekse, Kur'an okumak için ve dinlemek için sarf edilen gayretlerin Kur'an'ı anlamak için sarf edilmediği de ayrı bir gerçek.
Anadolu coğrafyasında yaşayan Müslüman Türk milleti olarak ana dilimiz Kur'an dili olmadığı için, Arapça olarak Kur'an'ı okuduğumuzda ve dinlediğimizde anlamıyoruz ve dolayısıyla muhatap olduğumuz halde mesajını da alamıyoruz.
Bunun için ayrı gayret, ayrı bir zaman ayırmak gerekiyor.
Yaşı, vakti müsait olanların elbette gayret edip Kur'an dilini öğrenmeleri olması gerekenin en güzelidir, ama Arapçayı öğrenemiyoruz diye Kur'an'ın mesajına büsbütün yabancı kalmamız da elbette bizlere yakışmaz.
Hemen ulaşabileceğimiz çok sayıda Kur'an mealleri var, tefsirler var, internet ortamında bir-iki düğmeye basarak dinleyebileceğimiz çok sayıda müfessirler var.
Tekniğin, teknolojinin, haberleşmenin ve iletişim araçlarının baş döndürücü bir şekilde geliştiği günümüzde Kur'an mesajına yabancı kalmamız, uzak durmamız için hiç bir mazeretimiz olamaz.
Her şeye, her işimize vakit ayırdığımız gibi sadece buna da biraz vakit ayırıp biraz gayret etmemiz gerekiyor.
Hatimler, mukabeleler yavaş yavaş biterken, Allah kabul etsin Ramazan boyunca cami cami, ev ev dolaşarak daha çok Kur'an dinleme gayretinde olan hacı amcalara, hacı teyzelere bir önerimiz var; oturup bir düşünsünler, bir muhasebe yapsınlar, bir ayın sonunda zihinlerinde Kur'an'dan, Kur'an'ın mesajından ne kaldı?
Mesela, Bakara suresinden hangi mesajları hatırlıyoruz, mesela Al-i İmran suresinden, özellikle bayanların dikkatini çekmesi gereken İmran'ın hanımı ve Hz. Meryem'in annesinin şu duası kulaklara küpe yapıldı mı:
"İmran'ın karısı: "Ya Rabbi! Karnımda olanı, sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur, doğrusu işiten ve bilen ancak Sensin" demişti."
"Onu doğurduğunda, Allah onun ne doğurduğunu bilirken "Ya Rabbi! Kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir, ben ona Meryem adını verdim, ben onu da soyunu da, kovulmuş şeytandan Sana sığındırırım" dedi."
"Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, güzel bir bitki gibi yetiştirdi; onu Zekeriya'nın himayesine bıraktı. Zekeriya mabedde onun yanına her girişinde, yanında bir yiyecek bulurdu. "Ey Meryem! Bu sana nereden geldi?" demiş, o da: Bu, Allah'ın katındandır" cevabını vermişti. Doğrusu Allah dilediğini hesapsız rızıklandırır." (Âl-i İmran: 35-37).
Hatimler biterken, mukabeleler sona ererken bir zihin yoklaması yapalım diyorum, İlahi mesajlardan aklımızda kalanlar neler oldu ve ne kadar oldu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dünya yansa bir bağ otu yanmayan tipler / 19.05.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025
- “Ey basiret ehli ibret alınız” / 11.05.2025
- Kavmi de Karun’a nasihat etmiş / 10.05.2025
- Ekmekten aştan bîhaber iktidar / 07.05.2025
- Bozulmamış ne kaldı? / 05.05.2025
- Aç bırakanlar ağlamayı da yasaklıyorlar / 02.05.2025
- Gözenin başında kim var? / 01.05.2025
- Nasıl oluyor da oluyor? / 30.04.2025
- Kiminin başı döner açlıktan kiminin başı çıkmaz balçıktan / 29.04.2025
- Gelsin / 25.04.2025