Ne zaman ki, bedel ödeme zamanı geldi, bedel ödemek için halkın ortaklığına ihtiyaç duyuldu, tam da o sırada bir baktık ki en tepeden aşağıya doğru tüm yöneticiler, koro halinde halkı hatırlamaya, halkı yana yana yad etmeye başladılar.
Ülkenin nimetlerinin paylaşılması sırasında halkı hatırlarına asla getirmeyenler, külfetlerin paylaşılmasına sıra gelince 'bedeli de beraber ödeyeceğiz' demeye başladılar.
Ülkenin yüz yıllık birikimlerini, yüz yıllık fabrikalarını, halkın ekmek teknelerini, üretim merkezlerini, devletin gelir kaynaklarını özelleştirme kılıfı ile yandaşlara peşkeş çekerlerken halkın ne düşündüğünü dahi merak etmeyenler, halkın fikrini dahi sormayanlar, kendi yanlış adımlarından ötürü 'bıçak kemiğe dayanınca' halkı hatırladılar ve beraber bedel ödemekten söz etmeye başladılar.
Bütün dünyada oldukça stratejik bir sektör olan tarım adeta talan edilirken, talan ettirilirken, bilinçli bir tercihle köylü-çiftçi toprağından-tarlasından, bağından-bahçesinden koparılırken halkın fikrini soran olmadı, ne zaman ki tarım ürünleri ateş pahasına çıktı, cep yakmaya ve mutfaklarda yangın çıkarmaya başladı, işte tam o sırada beraber bedel ödemekten bahsetmeye başladılar.
Seksen beş milyonluk koca ülkeyi, ekilecek toprağı ve ekecek genç insan gücü olan koskoca ülkeyi bir tüketim toplumu haline getirmek, üretici ülkelerin hazır pazarı haline getirmek kimin, kimlerin fikri idi ve hangi akla hizmet için bu yıkım projesini hayata geçirdiler?
Halkı direkt ya da dolaylı olarak ilgilendiren, halkın günlük hayatı ile bire bir alakalı olan hiçbir düzenlemede, hiçbir kararda halkın fikrini sormayanlar, ortaya çıkan kötü sonuçların bedelini halka ödetmeye çalışıyorlar.
Ballı-börekli ihalelerde halk yok.
Döviz üzerinden ihale edilen ve ödemesi gelecek on yıllara yine döviz üzerinden yayılan işlerde halk yok.
Çoklu maaş uygulamasının hiçbir yerinde halk yok.
Bir avuç mutlu azınlığın azgınca yaşadıkları lüks hayatın, dillere destan konforun zerresi dahi halkın semtine uğramıyor.
Yetimin-yoksulun, fakirin-fukaranın geçim sıkıntısının, hayatta kalabilmek için çektiği sancıların ve yaşadığı kıvranmaların zerresini dahi tatmayanlar, hatta o hallerinden haberdar dahi olmayanlar, bilmem ki hangi yüzle ve hangi vicdanla halkı 'beraber bedel ödemeye' çağırıyorlar?
Halk, zaten her zaman ve zeminde payına düşürülen ağır bedelleri ödemek için çırpınıp duruyor da, asıl merak edilen, bu kötü sonuçlara sebep olanların aşırı israflarından ve konforlarından azcık, birazcık taviz verip vermeyecekleridir.
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024