Başkasının emeğinin, başkasının alın terinin üzerine çöreklenenler aynı zamanda o toplumdaki huzuru yiyip bitirenlerdir.
Hazırdan yiyenler aynı zamanda huzuru da yemişler demektir.
Günümüz dünyasını bu açıdan gözlemlersek söylemek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.
Doğudan batıya, güneyden kuzeye tüm dünyada özellikle de İslam dünyasında insanlar huzursuz, kitleler mutsuz ve büyük kalabalıklar tedirgin.
Zamanında bir şekilde gözelerin başlarını tutmuş olanlar, kaynakları kontrol edecek mevkilere oturmuş olanlar, hiçbir sınır tanımadan, hiçbir ölçüye ve insafa sığmayacak derecede saçıp-savururlarken, büyük kitlelerin yaşadıkları geçim sıkıntılarına ve feryatlarına kulaklarını tıkamaktadırlar.
Kaynakların başında oturanlar kendi lüks yaşamlarından, akla ziyan israflarından asla taviz vermeye yanaşmazlarken günden güne alt gelir düzeyindeki kitlelerin sırtlarına yeni yeni yükler yüklemektedirler.
Hiç de hak etmedikleri halde hazırdan yiyenler, hem de ölçüsüzce, hem de bol keseden yiyenler toplumun huzurunu da yiyip tüketmektedirler.
Çeşitli fırıldaklar çevirerek, çeşitli hile ve desiseleri devreye sokarak ülke kaynaklarının başına kurulmuş olanların lüks yaşamları, kullandıkları lüks araçlar, etraflarındaki eş-dost ve akraba takımının israf içinde yüzen hayatları elbette bir şekilde toplum tarafından görülüyor ve ibretle izleniyor.
Bu kesimin günden güne ülke kaynaklarını kurutmaları bir yana toplumun huzurunu adeta dinamitliyorlar.
Ölçüsüzce, fütursuzca hazırdan yiyenler aynı zamanda huzurdan da yemektedirler.
Hiçbir sınır tanımadan, ar-edep, insaf ve iz'an ölçülerini de çiğneyerek akla ziyan debdebe içinde yüzenlere Kur'an'dan bazı ayetleri hatırlatsak bilmem ki duyarlar mı, duyanlar onlara duyururlar mı?
"Doğrusu yetimlerin mallarını haksızca yiyip bitirenler, karınlarını sadece ateşle doldurmuş olurlar. Onlar öteki dünyada da çılgın bir ateşe gireceklerdir." (Nisa: 10).
"Hayır! Doğrusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi teşvik etmiyorsunuz. Haram helâl demeden mirası yiyorsunuz. Malı aşırı biçimde seviyorsunuz." (Fecr: 17).
"Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin."(Bakara: 188).
"Ey inananlar! Hahamlar ve rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler. Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda sarf etmeyenlere can yakıcı bir azabı müjdele." (Tevbe: 34).
"Bunlar cehennem ateşinde kızdırıldığı gün, alınları, böğürleri ve sırtları onlarla dağlanacak, 'Bu, kendiniz için biriktirdiğinizdir; biriktirdiğinizi tadın' denecek." (Tevbe: 35).
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024