Her 3 erişkinden biri hipertansif
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Erol, "Hipertansiyon için eşik değer 140/90 mmHg alındığında, Türkiye'de erişkin nüfusun yüzde 31,2'sinde hipertansiyon var." dedi
18.05.2019 00:00:00





Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, hipertansiyon için eşik değer 140/90 mmHg olarak alındığında, Türkiye'de erişkin nüfusun yüzde 31,2'sinde hipertansiyon görüldüğünü belirterek, "Kadınlarda bu oran yüzde 36, erkeklerde ise yüzde 30'dur. Yani her 3 erişkinden biri hipertansif.
Yaş ilerledikçe bu oran daha da artıyor. 70'li yaşlarda her 3 kişiden 2'si hipertansif hale geliyor." dedi. Prof. Dr. Erol, yaptığı açıklamada, kan basıncının normal değerlerin üzerinde seyretmesi ile erişkinlerde büyük tansiyonun 14'ün, küçük tansiyonun ise 9'un üzerine çıkması durumunun hipertansiyon olarak adlandırıldığını söyledi.
Hipertansiyonun görülme sebebinin yüzde 95 oranında bilinmediğini belirten Erol, "esansiyel hipertansiyon (sebebi bilinmeyen hipertansiyon)" olarak adlandırılan bu türün, genellikle genetik yatkınlık üzerine çevresel faktörlerin eklenmesiyle 35 ila 40 yaş civarında ortaya çıktığını kaydetti.
Erol, tüm hipertansiyon türlerinin yüzde 2-5'inin altta yatan bir hastalığa bağlı "ikincil hipertansiyon" olarak meydana geldiğini aktararak, bu durumun böbrek hastalıklarına (böbrek yetersizliği, böbrek atar damarındaki darlıklar), hormonal hastalıklar (guatr hastalığı, büyüme hormonu fazlalığı, hormon salgılayan tümörler vb), kullanılan bazı ilaçlara ve doğumsal hastalıklara bağlı gelişebildiğini ifade etti.
Yaş ilerledikçe bu oran daha da artıyor. 70'li yaşlarda her 3 kişiden 2'si hipertansif hale geliyor." dedi. Prof. Dr. Erol, yaptığı açıklamada, kan basıncının normal değerlerin üzerinde seyretmesi ile erişkinlerde büyük tansiyonun 14'ün, küçük tansiyonun ise 9'un üzerine çıkması durumunun hipertansiyon olarak adlandırıldığını söyledi.
Hipertansiyonun görülme sebebinin yüzde 95 oranında bilinmediğini belirten Erol, "esansiyel hipertansiyon (sebebi bilinmeyen hipertansiyon)" olarak adlandırılan bu türün, genellikle genetik yatkınlık üzerine çevresel faktörlerin eklenmesiyle 35 ila 40 yaş civarında ortaya çıktığını kaydetti.
Erol, tüm hipertansiyon türlerinin yüzde 2-5'inin altta yatan bir hastalığa bağlı "ikincil hipertansiyon" olarak meydana geldiğini aktararak, bu durumun böbrek hastalıklarına (böbrek yetersizliği, böbrek atar damarındaki darlıklar), hormonal hastalıklar (guatr hastalığı, büyüme hormonu fazlalığı, hormon salgılayan tümörler vb), kullanılan bazı ilaçlara ve doğumsal hastalıklara bağlı gelişebildiğini ifade etti.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.