logo
25 NİSAN 2024

Hoca Atatürk-II

29.04.2020 00:00:00
'Hoca Atatürk-II' seslendirme dosyası:

(dünden devam…)

Doksanların başıydı, doksan üç yılı olabilir. Kocatepe Camii Konferans salonunda, Peygamberimizi anlattığı bir konferansına katıldım, Haydar Hocanın. Peygamberin hadislerinin reddedildiği, sünnetin yok sayıldığı bir dönemde Peygamberimizi anlatıyordu. Salon tıklım tıklım doluydu. 

Sade, akıcı ve samimi hitabıyla ayet ve hadislerle öğretiyordu, Peygamberimizin dindeki yerini.  Allah'ın Resulünün muhabbetiyle gönüllerimiz dolup taşarken, Peygamberimizin sevgisinin ve rehberliğinin bir Müslüman için ne kadar önemli ve olmazsa olmaz olduğunu kalplerimiz tasdik etmiş, akıl ise kabiliyetince idrak etmişti. Peygamberimizin hayatından anlattığı bazı olayları hiç unutmadım.  Zamanda bir delik açmıştı sanki ne zaman dönüp oradan baksak bizi peygamberimizle buluşturuyordu. Ve bu duyguları kapağını her açtığımızda bize yaşatacak, Peygamberimizin hayatını anlattığı iki ciltlik  "Rahmeten lil Alemin"  isimli bir eser yazdı. Artık bu özel insanı elimden geldiğince takip ediyordum. 

Bu arada kurucusu olduğu Mesaj TV normal yayına başladı ve Haydar Baş Hocanın sohbetleri artık evlerimizdeydi. 

Peygamberi yok sayanlarla bütün imkanlarıyla mücadele ediyordu. Bu iş için kurulmuş kurumların veremediği, İlahiyat Fakültelerinin veremediği mücadeleyi O tek başına veriyordu. Ne acıdır ki, Peygamberi devre dışı bırakmaya çalışanlar, akademik kariyerlerini kullanarak bunu yapıyorlardı.

Bu da Haydar Baş Hocanın bambaşka bir yöne adım atmasına vesile oldu ve Bakü Devlet Üniversitesinde akademik hayata giriş yaptı.

Bir gün sohbetinde şöyle söylediğini hatırlıyorum: "Ben delilleriyle meseleyi ortaya koyuyorum, adam ben profesörüm diyor." 

Profesörlükse bu millete gerçekleri anlatmanın yolu o zaman profesör olmalıydı.

"Milli bütünlüğümüz dini bütünlüğümüzdür, dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzdür" diyordu her mecrada. Ülkenin ne sağcısında ne de solcusunda vardı böyle bir slogan. Birini kabul eden diğerinin inkarı üstüne kurmuştu, fikir binasını. Ama Haydar Baş Hoca bambaşka bir ufuk açıyor, birleştiriyordu.

Şehre geldiğini duyar duymaz evine gidiyor, müsaade alıp Onu bekliyorduk. Randevu yok her şey sadece gönülden istemekle ilgiliydi. Bir iki üç beş derken, O toplantılarını yapıp eve dönene kadar, bir salon dolusu genç insan Onu bekliyorduk, sohbetini dinlemek için. Çoğu zaman bizi kırmıyor, yumuşak bir sesle "çocuklar hoş geldiniz" dedikten sonra bize bazen saatlerce sohbet ediyordu.

Bu sohbetlerde, "Askerlik peygamber ocağıdır, Mehmet Hz. Muhammed (as)'ın adının Türkçesidir, Mehmetçik küçük Muhammed demektir, askerimiz olmasa dinimizi yaşayacağımız bir vatanımız olmaz, namusumuz olmaz" diyordu. Askere sahip çıkıyordu. Devlete sahip çıkıyordu. Laikliği anlatıyordu. Atatürk'ten büyük bir saygıyla bahsediyor ve hiç sıkılmadan bunları anlatmaya devam ediyordu. 

Toplumun alışık olduğu hoca tiplerinden çok farklıydı. Bundan hiç şikâyetçi değildim. Çocukluğumdan beri ettiğim bir duam vardı, hem ahirete hazırlayacak gerçek bir dindar, hem de vatanını bayrağını milletini seven, ülkesini daha güzel yarınlara taşımaya çalışacak bir lider. Duam kabul olmuştu. 

Haydar Hoca kıyısına yanaştığım berrak tertemiz bir deniz gibiydi. Bu denizin bütün kıyılarına varmak onun engin ilminden istifade etmek istiyordum. Fakat daha sonra tek bir insan için, Onun ilminin bütün kıyılarına varmanın mümkün olmadığını anlayacaktım. Çünkü O bir deniz değil ucu bucağı olmayan bir ummandı.

1997'nin sonuna doğru, ilginç bir gelişme yaşandı. Fetullah Gülen, yani dönemin nam-ı diğer hocaefendisi, ABD'de Kardinalle görüşmüş, "Diyalog ve Hoşgörü" söylemleri başlamıştı. Gülen'in bu açılımına, dönemin ünlü gazetecileri, işadamları ve siyasiler destek veriyorlardı. Cemaat liderleri suskundu. Başta konuyla ilgili bir açıklama yapmayıp sessiz kalan Diyanet, ilerleyen yıllarda Gülen cemaati ile birlikte bütün "Diyalog" faaliyetlerinin içinde yer alacaktı. 

Sadece bir kişi elindeki bütün imkanlarla buna karşı çıkıyordu. Haydar Hoca önce Fetullah Gülen'e bir mektup yazıp, yapılanın yanlış olduğunu, hemen bu yanlıştan dönmesi gerektiğini, çok güzel bir üslupla ve ayetlerle delillendirerek anlatmıştı. Gülen ve ekibinden bu nazik uyarıya bir cevap gelmedi. Şubat 1998'de Vatikan'da Papayı ziyarete giden Gülen, Papaya verdiği mektupla, yeni bir din ihdas ediyor gibiydi. 

Gülen, Kuran'ı Kerimin konuyla ilgili pek çok ayetini açıktan yok sayıyordu. Ama bu ayetleri bilen tek kişi Haydar Hocaydı sanki. Siyasiler bu hareketin arkasına aldığı ABD rüzgarından yararlanmak istiyor, cemaat liderleri ise doğruyu söyleyemeyecek kadar korkuyorlardı. Bir tek Haydar Baş, yazılarıyla, televizyon sohbetleriyle ve Onun uyarılarını kapı kapı dolaşıp insanlara anlatan ekibi ile duruyordu, Fetullah Gülen'in karşısında.

Haydar Baş Bey yaptığı sohbetlerinde, hep bir Müslüman Türk kimliği vurgusu yapıyor, Atatürk'ün örnek kişiliğinden bahsediyor ve Gülen hareketinin, bu kimliği ortadan kaldıracak, aidiyet duygusunu yok edecek çok tehlikeli bir faaliyet içinde bulunduğunu anlatıyordu. 

Anlatmakla kalmadı önce "Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı" adlı kitabını ve sonra devamı niteliğinde "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" isimli kitabını yazdı. Bu eserlerde misyonerlik faaliyetleri bütün boyutlarıyla ele alınmış, "Diyalog" çalışmasının Papalığın bir misyonu olduğu delilleriyle anlatılmıştı.

Onun bu söylediklerinde ne kadar haklı olduğunu, Temmuz 2016'da yaşanan kalkışma hareketi gösterecekti…

 
Seçil Mumcuoğlu / diğer yazıları
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.