2005 yılında, Bakü Devlet Üniversitesi, Milli Ekonomi Modelinin Azerice çevirisini kendi bünyesinde bastırdı. Böylece eser üniversitenin resmi yayınları arasına girdi.
2006 yılı mart ayında ise Milli Ekonomi Modelinin Uluslararası 2. Kongresi Bakü'de Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesinde gerçekleştirildi.
Meltem ekranlarına kilitlenmiştik. Akademisyenlerin tezle ilgili tebliğleri çok güzel ve güven vericiydi. Milli Ekonomi Modeli, var olan sistemleri temelden reddeden bir sistemdir. Çoğu hem sosyalizmi hem de kapitalizmi yaşayarak görmüş, ilim insanlarının, modeli, ülkeler için tek kurtuluş yolu olarak belirtmesi, son derece önemliydi.
Kongrede "ev hanımı maaşı, vatandaşlık maaşı, çocuk maaşı…" gibi millete inandıramadığımız sosyal devlet projelerinden yine övgüyle bahsediliyordu.
Ve kongrenin finalinde, akademisyenler oy birliği ile karar alıp, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni Nobel'e aday gösterdiler.
Bu olay da Meltem Medya dışındaki bütün basın yayın organları tarafından gizlendi.
Ülke gündeminin ilk sırasında laiklik ilkesi vardı. Bu kavram üzerinden insanlar laik olan ve olmayan diye kutuplaştırılıyordu. Bu kavramla Atatürk düşmanlığı yapılıyordu. Ve bu kavram kullanılarak insanların özgürlükleri kısıtlanıyordu. Prof. Dr. Baş, parti kongrelerindeki konuşmalarında ve her ortamda meseleyi çok basit bir şekilde tekrar tekrar izah etti, herkese laikliği öğretti. Gönüllerdeki kavgaları bitirdi.
"Laiklik din ve devlet işlerinin birbirine karışmamasıdır. Mesela bir öğretmen sınıfta, devlet size başınızı örtün diye emrediyor, derse laikliğe aykırıdır. Yok eğer, Allah Kur'an'da başınızı örtün diye emrediyor, derse, bu laikliğe aykırı değildir. Bu, bu kadar basittir. Din emrettiği için yerine getiririz, bir sorun yok ama dini bir meseleyi devlet emrederse bu laikliğe aykırıdır. Onun için her vatandaşımız laikliği uygulayabilir. Ben laikim ama Müslümanım. Durum bu iken bunu temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp milletin önüne getirmenin bir manası yoktur" diyordu.
Kendisinin de söylediği gibi mesele bu kadar basitti. Çabaları boşa gitmedi, hem siyasiler, hem de millet laiklik ilkesi üzerinden birbirini tehdit olarak görmekten kurtuldu.
Bağımsız Türkiye Partisi tüm kadroları ile sahadaydı. Ve yine bir ilk yaşanıyordu. Prof. Dr. Baş, ev hanımı maaşı, vatandaşlık maaşı, evlenecek gençlere destek, konut desteği, çiftçi desteği gibi projeleri için noter tasdikli taahhütnameler bastırmıştı. Bu model Türk milleti için uygulansın istiyordu. Millet kendisine inanamayınca, kongreler yaptı, modeli başka Profesörlerden dinleyin dedi, yapmam diye korkuyorsanız bakın elinize belge veriyorum bununla beni dava edebilirsiniz, dedi. Millet fakirlik sebebi ile içine sürüklendiği zilletten kurtulsun diye yapılabilecek ne varsa yaptı, yaptırdı.
Tek yapmadığı yabancı herhangi bir güce sırtını dayamak oldu. Teklif almadığından değil, 95'te ilk onun kapısı çalınmıştı, isteseydi çok kısa bir sürede başbakan ya da Cumhurbaşkanı olabilirdi. Ama bütün teklifleri münasip bir lisan ile reddetti. Çünkü destek alan özgür olamazdı. O Hoca Atatürk'tü ve Bağımsızlık Onun karakteriydi.
2007 seçimlerine giderken, BTP kadroları olarak yediden yetmişe sahadaydık. Türk siyasi tarihinde eşi görülmemiş bir çalışma ortaya koyuyorduk. Her hafta Genel başkanımızın riyasetinde toplanıyor, aldığımız oy sözlerinin, yeni temsilcilerimizin raporunu veriyorduk. Ve bu toplantılarda da Hocamızın ülke gündemi ve çözümleriyle ilgili sohbetini dinliyor, Onun enerjisi ve ilmi ile doluyorduk.
Ama bombaların anasız babasız bıraktığı Iraklı çocuklara üzülmemişti millet, tecavüze uğrayan kadınlarla ilgili sorumluluğunu anlamak istemiyordu. Ve o masumların ahları tutmuş olmalı ki, aklı tutuldu, eli tutuldu. Millet Hoca Atatürk'ü hak etmiyordu…
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Haydar Baş üniversitesi / 14.04.2022
- Ata’nın huzurunda / 25.03.2022