Çözüm süreci adı verilen çözümsüzlüğün içinde, ülke büyük bir kaosa sürüklenmişti. En yetkili ağızlar, terör sorununu, Kürt sorunu şeklinde ifade ederek bölünmenin kapılarını açıyorlardı. İktidarın, güneydoğuda yaşayan vatandaşlarımızın asıl problemleri olan yoksulluğa, işsizliğe çözümü yoktu.
Bu süreçte, askerin eli kolu bağlanmış, güvenlik zafiyeti had safhaya ulaşmış ve bölgede devletin hâkimiyeti zayıflatılmıştı.
2013 yılı hızlı başladı. Yeni Mesaj Gazetesi organizatörlüğünde düzenlenen "Milli Kahramanlarımızı Anma Programları" sebebiyle, genel başkanımızla birlikte şehir şehir dolaşıyorduk.
Kocaeli, Bolu, Kahramanmaraş, Eskişehir, Gaziantep derken, 17 Şubatta durağımız Konya'ydı. En az elli konuşmacı sahnedeydik. Prof. Dr. Haydar Baş millete ekibini takdim ediyor, bakın böyle bir kadro başka hiçbir partide yok, diyordu.
Prof. Dr. Baş yaptığı kapanış konuşmasında; önce milletin asıl sorunlarından bahsetti, tarımdan, ekonomik sorunlardan ve bu sorunların çözümünden. Milli Ekonomi Modelini anlattı. "Bakın Rusya beni çağırıyor meclisine, modelimi benden dinlemek için" diyordu. Sonra bize döndü, "davetiyeler geldi, isteyen gelebilir" dedi.
Birkaç ay önce İstanbul'daki evinde Onu ziyaret etmiştim. Rusya'nın kendisini davet ettiğini söyleyince, "eğer uygun olursa ben de sizinle gelmek istiyorum" demiştim. Konya programında hayatımın en güzel cevabını aldım. Tarihi bir olaya şahitlik etmek için kapılar açılmıştı.
Konuşmasının devamında, her zaman olduğu gibi, Atatürk'ü, Onun dindar bir insan, annesinin ağzı dualı mübarek bir kadın olduğunu anlattı.
Ve memleketin kanayan yarasına merhem olarak, milletten kasıt nedir, öğretiyordu. Diğer bütün siyasilerin yaptığı gibi, ayırmak ve bu ayrılıklardan oy devşirmek kolaydı. Ama o siyasetini Allah için yapıyordu, milletin bir bilek bir yürek olması içindi çabası.
"Bizim Türklüğümüz, kafatasçı bir anlayış değildir. Bizim Türklüğümüz, Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, ne mutlu Türküm diyene, bu kabiliyeti kendinde taşıyan her ırkadır, her kavmedir, her insanadır. Türklük bir medeniyettir, siyasettir, örftür, adettir, gelenektir. Mayası maya-yı Muhammediyedir. Hâmisi, Genelkurmay Başkanı, Hacı Bektaş Veli'dir" diyordu.
Bu milletin birliğini beraberliğini korumak için kuruyordu cümlelerini. Ve bu topraklara ait olan her şeye sahip çıkıyordu.
Prof. Dr. Baş'ın, vatandaşlık maaşı, terör sorununu bitirecek bir barış projesiydi aslında. Vatandaşımızın hiç kimseye muhtaç olmadan insanca yaşamasını sağlamak ve sosyal adaleti temin etmek, bu projenin en önemli hedeflerindendi.
Kalabalık bir ekiple, Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Viladimir Jirinovski'nin davetlisi olarak Duma'daydık. Rus yetkililer, Prof. Dr. Haydar Baş'ı devlet başkanlarını karşıladıkları kapıdan meclise kabul ettiler. Duma Meclisinde, ülkemizde alışık olduğumuzdan çok farklı bir tablo vardı. İktidar ve muhalefet partilerinin vekilleri, İktisat fakültesinden öğrenciler, MEM'i modelin sahibinden dinlemeye gelmişlerdi. Haydar Baş Bey, tebliğini yaparken salona sessizlik hakim oluyor, herkes modeli en ince detayına kadar öğrenmeye çalışıyordu.
Prof. Dr. Baş, konuşmasının sonunda "Milli Ekonomi Modeli sessiz bir devrimle Kapitalizmi tarihe gömmüştür" ifadesi ile bir devrin kapandığını haber veriyordu. Prof. Dr. Andey Korotkov'un, Putin adına yaptığı konuşmasında, Milli Ekonomi Modelini uyguladıklarını ve uygulamaya devam edeceklerini, canlı yayınla dünyaya ilan edişi, Baş'ın tespitinin ispatı niteliğindeydi.
Benim güzel ülkemin güzide siyasetçileri, iktisatçıları ve medya mensupları bu olayı yok saydı.
Herhalde medya mensupları için; bir Türk'ün, Çin devlet başkanının selamlama konuşması dışında hiç kimsenin konuşmacı olarak davet edilmediği Duma'da yaptığı çıkış, haber değeri taşımıyordu.
Herhalde siyasilerimizin halka sosyal devlet anlayışı ile hizmet etmek gibi bir ihtiyacı yoktu.
Ve herhalde ve maalesef üniversitelerimizin iktisat fakültelerinin, kapitalist sistemin dışında düşünecek kadar dahi fikri hürriyetleri yoktu.
İlerleyen yıllarda ise, kapitalist dünyanın lideri konumundaki ülkeler bile, çözümü Onun sosyal devlet projelerini uygulamakta bulacak, zaman yine Onu haklı çıkaracaktı.
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022