Hong Kong'daki dev yangının sebebi araştırılıyor
Hong Kong'un gökdelenleri alevler içinde kaldı. Bambu iskeleler 55 can aldı! Yangının sebebi araştırılırken tadilat cinayeti mi yoksa sistem hatası mı sorusu gündeme geldi
27.11.2025 14:38:00
Eyüp Kabil
Eyüp Kabil





Hong Kong'un Tai Po bölgesindeki Wang Fuk Court konut kompleksinde çıkan dev yangın, şehrin son 63 yıldaki en ölümcül felaketi olarak tarihe geçti.
Çarşamba günü öğleden sonra başlayan yangın, apartman bloklarını saran bambu iskelelerden hızla yayıldı ve en az 55 kişinin ölümüne, 279 kişinin kaybolmasına yol açtı.
Üç kişi "ihmal nedeniyle yangın çıkarma" suçlamasıyla tutuklandı. Bu olay, yoğun nüfuslu bir metropolün güvenlik zafiyetlerini gözler önüne sererken, inşaat endüstrisinin risklerini de tartışmaya açtı.
Yangına müdahale süreci
Yangın, çarşamba günü saat 14:52'de Wang Fuk Court'un bir bloğunda başladı. İlk raporlar, apartmanların dış cephe tadilatı sırasında kullanılan bambu iskelelerden kaynaklanan bir kıvılcımı işaret ediyor. Alevler, file ağlarla çevrili bloklar arasında hızla yayıldı; rüzgarın etkisiyle yangın, komşu binalara sıçradı ve saatler içinde kompleksi sardı.
Hong Kong İtfaiye Servisi, 500'den fazla itfaiyeciyi seferber etti; ancak dar sokaklar ve yüksek katlar, müdahaleyi zorlaştırdı. Perşembe sabahı itibarıyla yangın kısmen kontrol altına alındı, fakat arama-kurtarma çalışmaları sürüyor. Kurtulanlar, üst katlarda mahsur kaldıklarını ve duman zehirlenmesinden etkilendiklerini anlatıyor. Polis, üç işçiyi gözaltına aldı; soruşturma, inşaat şirketinin güvenlik protokollerini inceliyor. Bu, 1962'deki Shek Kip Mei yangınından beri görülen en büyük felaket.
İnşaat riskleri ve düzenleme eksiklikleri
Yangının ana tetikleyicisi, Hong Kong'un yaygın kullandığı bambu iskeleler. Bu geleneksel yapı malzemesi, esnek ve ucuz olsa da, yangına karşı son derece hassas. Tadilat sırasında kullanılan yanıcı kimyasallar ve yetersiz yangın söndürme ekipmanları, felaketi büyüttü.
Şehir, yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle eski binaların yenilenmesini teşvik ediyor; ancak denetim mekanizmaları yetersiz. Uzmanlar, iklim değişikliğinin artan sıcaklık ve rüzgarların yangın riskini yükselttiğini belirtiyor. Ayrıca, işçi güvenliği standartlarının gevşekliği, göçmen işçilerin (çoğunlukla Güney Asya kökenli) maruz kaldığı tehlikeleri artırıyor. Bu olay, 2023'teki benzer bir yangından sonra alınan önlemlerin uygulanmadığını gösteriyor.
Toplumsal ve ekonomik yansımalar
Felaket, 2.000'den fazla kişiyi evsiz bıraktı; geçici barınaklarda kalan aileler, sağlık ve psikolojik destek bekliyor. Wang Fuk Court, düşük gelirli ailelerin yaşadığı bir kamu konut kompleksi; kayıpların çoğu yaşlılar ve çocuklar. Ekonomik olarak, hasar milyarlarca Hong Kong dolarını bulabilir; inşaat sektörü duraklama riskiyle karşı karşıya. Hükümet, acil yardım paketi duyurdu, ancak eleştirmenler gecikmeyi kınıyor. Toplumsal olarak, yangın korkusu yayılıyor; sosyal medyada #HongKongFire etiketiyle paylaşılan videolar, kamuoyunu harekete geçirdi. Bu, Hong Kong'un pandemi sonrası toparlanma sürecini sekteye uğratarak, kentsel eşitsizliği derinleştiriyor.
Önlem önerileri
Bu trajediyi önlemek için radikal adımlar şart. Öncelikle, bambu iskelelerde yangın geciktirici kaplamalar zorunlu kılınmalı; dijital izleme sistemleriyle erken uyarılar geliştirilmeli. İnşaat denetimlerini sıkılaştırmak, bağımsız denetçilerle desteklenmeli. Hükümet, yeşil bina standartlarını teşvik ederek, sürdürülebilir tadilatlara geçiş yapmalı. Uluslararası deneyimlerden (örneğin Japonya'nın deprem sonrası yangın protokolleri) ilham alınabilir. Yerel topluluklar, tahliye tatbikatlarıyla güçlendirilmeli. Hong Kong'un Ulusal Güvenlik Yasası sonrası baskı altında olan sivil toplum, bu olayda sesini yükselterek reform taleplerini artırdı.
Sonuç olarak, Wang Fuk Court yangını, Hong Kong'un hızlı kentleşmesinin bedelini ödediği bir uyarı. 55 can kaybı, sadece istatistik değil; önlenebilir bir felaketin simgesi. Eğer düzenlemeler sıkılaştırılmazsa, benzer facialar tekrarlanacak. Bu kriz, şehri daha güvenli ve adil bir geleceğe yönlendirme fırsatı sunuyor; umalım ki kaçırılmasın.
Çarşamba günü öğleden sonra başlayan yangın, apartman bloklarını saran bambu iskelelerden hızla yayıldı ve en az 55 kişinin ölümüne, 279 kişinin kaybolmasına yol açtı.
Üç kişi "ihmal nedeniyle yangın çıkarma" suçlamasıyla tutuklandı. Bu olay, yoğun nüfuslu bir metropolün güvenlik zafiyetlerini gözler önüne sererken, inşaat endüstrisinin risklerini de tartışmaya açtı.
Yangına müdahale süreci
Yangın, çarşamba günü saat 14:52'de Wang Fuk Court'un bir bloğunda başladı. İlk raporlar, apartmanların dış cephe tadilatı sırasında kullanılan bambu iskelelerden kaynaklanan bir kıvılcımı işaret ediyor. Alevler, file ağlarla çevrili bloklar arasında hızla yayıldı; rüzgarın etkisiyle yangın, komşu binalara sıçradı ve saatler içinde kompleksi sardı.
Hong Kong İtfaiye Servisi, 500'den fazla itfaiyeciyi seferber etti; ancak dar sokaklar ve yüksek katlar, müdahaleyi zorlaştırdı. Perşembe sabahı itibarıyla yangın kısmen kontrol altına alındı, fakat arama-kurtarma çalışmaları sürüyor. Kurtulanlar, üst katlarda mahsur kaldıklarını ve duman zehirlenmesinden etkilendiklerini anlatıyor. Polis, üç işçiyi gözaltına aldı; soruşturma, inşaat şirketinin güvenlik protokollerini inceliyor. Bu, 1962'deki Shek Kip Mei yangınından beri görülen en büyük felaket.
İnşaat riskleri ve düzenleme eksiklikleri
Yangının ana tetikleyicisi, Hong Kong'un yaygın kullandığı bambu iskeleler. Bu geleneksel yapı malzemesi, esnek ve ucuz olsa da, yangına karşı son derece hassas. Tadilat sırasında kullanılan yanıcı kimyasallar ve yetersiz yangın söndürme ekipmanları, felaketi büyüttü.
Şehir, yüksek nüfus yoğunluğu nedeniyle eski binaların yenilenmesini teşvik ediyor; ancak denetim mekanizmaları yetersiz. Uzmanlar, iklim değişikliğinin artan sıcaklık ve rüzgarların yangın riskini yükselttiğini belirtiyor. Ayrıca, işçi güvenliği standartlarının gevşekliği, göçmen işçilerin (çoğunlukla Güney Asya kökenli) maruz kaldığı tehlikeleri artırıyor. Bu olay, 2023'teki benzer bir yangından sonra alınan önlemlerin uygulanmadığını gösteriyor.
Toplumsal ve ekonomik yansımalar
Felaket, 2.000'den fazla kişiyi evsiz bıraktı; geçici barınaklarda kalan aileler, sağlık ve psikolojik destek bekliyor. Wang Fuk Court, düşük gelirli ailelerin yaşadığı bir kamu konut kompleksi; kayıpların çoğu yaşlılar ve çocuklar. Ekonomik olarak, hasar milyarlarca Hong Kong dolarını bulabilir; inşaat sektörü duraklama riskiyle karşı karşıya. Hükümet, acil yardım paketi duyurdu, ancak eleştirmenler gecikmeyi kınıyor. Toplumsal olarak, yangın korkusu yayılıyor; sosyal medyada #HongKongFire etiketiyle paylaşılan videolar, kamuoyunu harekete geçirdi. Bu, Hong Kong'un pandemi sonrası toparlanma sürecini sekteye uğratarak, kentsel eşitsizliği derinleştiriyor.
Önlem önerileri
Bu trajediyi önlemek için radikal adımlar şart. Öncelikle, bambu iskelelerde yangın geciktirici kaplamalar zorunlu kılınmalı; dijital izleme sistemleriyle erken uyarılar geliştirilmeli. İnşaat denetimlerini sıkılaştırmak, bağımsız denetçilerle desteklenmeli. Hükümet, yeşil bina standartlarını teşvik ederek, sürdürülebilir tadilatlara geçiş yapmalı. Uluslararası deneyimlerden (örneğin Japonya'nın deprem sonrası yangın protokolleri) ilham alınabilir. Yerel topluluklar, tahliye tatbikatlarıyla güçlendirilmeli. Hong Kong'un Ulusal Güvenlik Yasası sonrası baskı altında olan sivil toplum, bu olayda sesini yükselterek reform taleplerini artırdı.
Sonuç olarak, Wang Fuk Court yangını, Hong Kong'un hızlı kentleşmesinin bedelini ödediği bir uyarı. 55 can kaybı, sadece istatistik değil; önlenebilir bir felaketin simgesi. Eğer düzenlemeler sıkılaştırılmazsa, benzer facialar tekrarlanacak. Bu kriz, şehri daha güvenli ve adil bir geleceğe yönlendirme fırsatı sunuyor; umalım ki kaçırılmasın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.




















































































