AKP hükümeti, "hukuk devleti"nin kendine göre dizayn ediyor.
Hükümet, 12 yıllık ortakçısı "The cemaat"e ilişkin Başbakan'ın "paralel devlet" vaveylaları altında, HSYK, MİT, İnternete sansür, ÖYM'lerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeleri alelacele Meclis'ten geçiriyor.
Çankaya ise olan bitenler karşısında bir yandan gazetecilere "isyan daveti yapıyor", diğer yandan da AKP'nin yaptığı düzenlemelerde noterlik vazifesi yapıyor, onaylıyor.
Hükümet, seçim arifesinde Özel Yetkili mahkemeleri (ÖYM) kaldırma manevralarıyla güya millete keyif bağışlıyor... Hak, hukuk getiriyormuş AKP!
17 Aralık'ın Adalet Bakanı Bakir Bozdağ, TBMM Genel Kurulu'nda ÖYM'leri, hukuk devleti ve adalet anlayışına aykırı olarak niteliyor? Bunu söyleyen Bakan, alemi sersem mi sanıyor!
Ya hu, bu ÖYM'leri, sizin hükümetiniz değil de, uzaydan gelmiş UFO'lar mı kurdu?!
ÖYM'leri kuran sizsiniz?
4 Aralık 2004'te 5271 sayılı CMK'nu Meclis'ten geçirirken, "DGM'leri kaldırıyoruz" diye keyif bağışlayan sizsiniz. Aynı kanunun satır arasına 250. madde ile ÖYM'leri yerleştiren ve ihdas eden de sizsiniz!
2004'te ihdas ettiğiniz ÖYM'ler madem ki hukuk devleti ve adalet anlayışına aykırı idi, neden 10 yıl boyunca Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy vs. davalarında yargılanan sivil-asker 5 bin 600 kişi ve yakınlarının analarını ağlattınız?!
Şimdi güya "orduya kumpas" diyerek günah çıkartmaya çalıştığınız şu süreç, sizin ÖYM'lerinizin eliyle gerçekleşmedi mi? İhdas ettiğiniz ÖYM'lerdeki yargılamalarla Türk ordusunu dağıtmadınız mı? İhdas ettiğiniz ÖYM değil mi, Genelkurmay Başkanı'nı kodese tıkan?! İhdas ettiğiniz ÖYM sayesinde Donanma'da amiral, Hava kuvvetlerinde komutan, kaptan kalmadı; yanlış mı?
Yoksa ÖYM'ler, ABD'nin Irak'ı işgalinde Türk topraklarının kullanılmasını reddeden 1 Mart 2003 tezkeresinin hesabının Türk ordusundan sorulması için ihdas edilmiş "özel talimatlı" ÖYM'ler miydi?!
Çünkü 1 Mart 2003'te tezkere reddedildi. 4 Temmuz 2003'te Süleymaniye'de Türk askerinin başına çuval geçirildi. 4 Aralık 2004'te de ÖYM'ler kuruldu; ardından dalga dalga "paralel" operasyonlar, "paralel" kazılar ve karga-tulumba sivil-asker paralel tutuklamalar furyası aldı başını gitti.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr.
Haydar Baş, "devlet, ordu, aile, adalet ve din, bir milleti milet yapan temel unsurlardır, bunları hedef alan bizzat Türk milletini hedef almış olur" diye toplumu ikaz ettiğinde, sivil-asker kimse kendisine kulak asmadı? Bugün ÖYM'leri tu-kaka gösteren geçmişin ÖYM'cileri, Prof. Dr. Baş'ı, askerin adamı, derin devletin adamı iftiralarıyla milletin gözünden saklamadı mı?!
Kaç seçimdir hep bu türden fitnelerle milleti avlayıp oy avcılığı yapmadınız mı?!
AKP ve Bakan Bozdağ, şimdi mi hukuk ve adaleti hatırladı?!
O dönemde ihdas ettiğiniz bu ÖYM'lerle Türk ordusunun defteri dürüldü, kolu kanadı kırıldı? Bugün "hukuk ve adalete aykırı" dediğiniz bu ÖYM'leriniz, yapılması gerekenleri yaptı, iş bitti; şimdi kaldırıyorsunuz, öyle mi?!
Gerçekleri olduğu gibi ortaya koyun; artık devleti ve milleti avlamaya kalkışmayın!
Ava giden avlanır, misali? İhdas ettiğiniz ÖYM'ler ve paralel mahkemelerle hükümetinizi devlet, millet ve asker avına çıkartan küresel şefleriniz, öküp ölüp ortaklık bozulunca şimdi benzer bir "paralel yapı" ile sizi de avlıyor, doğru mu? Öyle feryad ediyorsunuz çünkü? Bari şu son nefeslerinizde, sekerat-ı mevtinizde olan-bitenleri ikrar edin de millet ayıksın, devlet ayıksın, asker ayıksın!
Yoksa, bakanların çocukları ve AKP kabinesi üyelerine yargılanma kapısı aralanınca, Başbakan'ın deyimiyle "paralel yapı" kendisine uzanmaya başlayınca mı, ÖYM'lerin kaldırılması gerekti?!
AKP'nin ne hukuk devleti, ne de adalet derdi var? Hükümetin tek derdi, paçayı kurtarmak, paçalarına dolanmış Amerikan beslemesi ortakçıları "paralel yapı"dan en az zayiatla kurtulmak!
Altı oyulmuş ve eli zayıflatılmış AKP hükümeti, feryad ü figan ettiği ortakçısı "paralel yapı"dan kurtulmak için hukuk devleti"ni işletmiyor. Yerine "paralel AKP yapısı" niteliğinde bir "hükümet devleti" oluşturuyor. Hukuk devletini ve adalet mekanizmasını kendine göre dizayn ediyor.
Bu yeni dizayn sürecini, pazarlık masasına oturduğu ve demokratikleşme namıyla birçok vaatte bulunduğu Apo ve PKK da fırsata çeviriyor elbette? 29 Ocak 2014 günkü makalemde dikkat çekmiştim, terör örgütü başı Apo ve dağdaki başı Cemil Bayık, AKP'ye hukuk dersi veriyor. Apo ve Bayık diyor ki, bugüne kadar PKK ile hükümet arasında yapılan görüşmeler ve toplantılar, kanunsuz ve yasal dayanağı olmadan gerçekleştirildi, bu sıkıntıya yol açıyor, acilen düzeltilsin? AKP, kaş-göz arasında bunu yapıyor.
ÖYM'leri kaldırarak sanki çok büyük bir fazilet sergiliyormuş edasıyla milletin gözünü boyayan hükümet, yeni yasada MİT'e "terör örgütleriyle görüşüp ilişkiye geçme" yetkisi vererek Apo ve PKK ile pazarlıklarına yasal kılıf uyduruyor.
Anlayacağınız, AKP'nin derdi, ne Türk milleti, ne hukuk devlet, ne de adalet? Tek dertleri kendi paçalarını sıyırmak, dolarla dolusu ayakkabı kutularını ve paçalarını hukuk devletine kaptırmamak? Düzenlemelerin özü de, esası da bu!