Ağar, partisinin Kayseri İl Teşkilatı'nda gazetecilerin sorunlarını yanıtlarken, hükümetin Irak'a asker gönderme konusunda kararını verdiğini, bunun için gerekli yasayı TBMM'ye getirerek çıkarması gerektiğini söyledi.
Hükümetin bunun için yeterli çoğunluğa sahip olduğuna işaret eden Ağar, şöyle devam etti:
"Hem başbakanın hem de dışişleri bakanının son 1 aydır verdikleridemeçlerden her şey anlaşılıyor. Hükümet, Irak politikasında, başındanberi yaptığı yanlışlıkları bir doğru yerde toparlayamamak gibi bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Hükümet, krizi iyi okuyamamış, iyi yönetememiştir. Krizin başından beri bütün söylediklerimiz çıkmıştır. Devlet yönetme tekniklerinde, diplomaside aynı anda hem askeri, hem siyasi, hem de mali müzakereler yürütülmez. Siyasi müzakere ayrı bir iştir. Müzakereleri aynı anda yapılması için hükümet ABD'yi zorlamıştır. Mali müzakereler 8.5 milyar dolarlık kredi de olduğu gibisiyasi şarta bağlı olarak sonuçlandırılmıştır. Dolayısıyla hükümetin krizi okuyabilmesi, yönetebilmesi mümkün olmamıştır. Müzakere tekniklerinde Türkiye'ye yakışır bir kabiliyetlerinin olmadığı görülmüştür. Meselenin tek tesellisi, Türkiye sınırları dışında olmasıdır. Buradaki eksiklikler milletimiz tarafından çok yakın takip edilmektedir. Türkiye'nin güvenliğine yönelik endişelerin varolmasınınnedeni, hükümetin varlığıdır."
Ağar, bir gazetecinin seçimlerde sağ partilerin işbirliğine gidebileceği yönündeki haberleri hatırlatması üzerine, "Siyasette bu tür birleşmeler tabanda kendi kendine oluşur. Millet, 1980'den bu yanaortaya çıkan bir takım bölünmelerin zararlarının ne olduğunu gördü ve bu bütünleşmeleri ve birleşmeleri kendi kendine yapıyor. Sağda birlik için millete zaman tanımak, imkan tanımak lazım. Bize düşen görev o bütünleşmeleri teşvik etmektir, hızlandırmaktır" diye konuştu.
Hükümetin bunun için yeterli çoğunluğa sahip olduğuna işaret eden Ağar, şöyle devam etti:
"Hem başbakanın hem de dışişleri bakanının son 1 aydır verdikleridemeçlerden her şey anlaşılıyor. Hükümet, Irak politikasında, başındanberi yaptığı yanlışlıkları bir doğru yerde toparlayamamak gibi bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Hükümet, krizi iyi okuyamamış, iyi yönetememiştir. Krizin başından beri bütün söylediklerimiz çıkmıştır. Devlet yönetme tekniklerinde, diplomaside aynı anda hem askeri, hem siyasi, hem de mali müzakereler yürütülmez. Siyasi müzakere ayrı bir iştir. Müzakereleri aynı anda yapılması için hükümet ABD'yi zorlamıştır. Mali müzakereler 8.5 milyar dolarlık kredi de olduğu gibisiyasi şarta bağlı olarak sonuçlandırılmıştır. Dolayısıyla hükümetin krizi okuyabilmesi, yönetebilmesi mümkün olmamıştır. Müzakere tekniklerinde Türkiye'ye yakışır bir kabiliyetlerinin olmadığı görülmüştür. Meselenin tek tesellisi, Türkiye sınırları dışında olmasıdır. Buradaki eksiklikler milletimiz tarafından çok yakın takip edilmektedir. Türkiye'nin güvenliğine yönelik endişelerin varolmasınınnedeni, hükümetin varlığıdır."
Ağar, bir gazetecinin seçimlerde sağ partilerin işbirliğine gidebileceği yönündeki haberleri hatırlatması üzerine, "Siyasette bu tür birleşmeler tabanda kendi kendine oluşur. Millet, 1980'den bu yanaortaya çıkan bir takım bölünmelerin zararlarının ne olduğunu gördü ve bu bütünleşmeleri ve birleşmeleri kendi kendine yapıyor. Sağda birlik için millete zaman tanımak, imkan tanımak lazım. Bize düşen görev o bütünleşmeleri teşvik etmektir, hızlandırmaktır" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.