Erdoğan ve hükümeti, Yahudi ve Hıristiyanlarla dost olma, bir ve beraber olma, ittifaklar kurma, aynı hedef etrafında yan yana olma inadını sürdürüyor. Ama bu inat hem kendilerini helak etti, hem de devlet ve milletimizi helak etmek üzere?
Bakın! Erdoğan, ABD'yi her daim "kadim dost" ilan etti. Kızını, oğlunu, torununu vs. ABD kültürüne teslim etti, vatandaşlıklarını onayladı? Deliğe süpürelim, denildi, dostluğa devam etti. Sopa gösterildi, o, o sopanın sahibinin sesini bile özledi?
Şimdi Erdoğan'ın kadim dostu diyor ki, benim paramla Çin füzesi alamazsın o kadar! Kıbrıs yıllarını hatırladınız dimi! Bu millete dost diye yutturulan ABD, o yıllarda da, benim silahlarımı kullanamazsın, demişti.
Erdoğan ve hükümetlerinin Yahudi ve Hıristiyan aşkı ABD ile sınırlı değil. İşte AB örneği? Erdoğan'ın tarifiyle, "Katolik Hıristiyanlar topluluğu" olan bu birliğe girmek için yine Erdoğan'ın emriyle Egemen Bağış kapı, kapı fıldır, fıldır dolaşıyor.
Ama AB, AP peş peşe raporlar yayınlıyor; Bizim demokrasi standartlarımızı beğenmiyorlar, birçok sözde özgürlük, hak, hukuk vs. vurgusu yapıyorlar ama hepsi laf. Sebep tek; Bizim Müslümanlarla işimiz olmaz. Neden? "Sen, onların dinlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler ve nede Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar?" Bakara 120. Ayet. Ayet çok açık? Sakın aksini iddia etmeyin, Allah'a iftira atmış olursunuz?
Kıbrıs'ta, Rumların hedefi belli; Buranın sahibi biziz. Erdoğan hükümeti ne yaptı? Bu iddianın altını doldurmak için her plana evet, dedi. Milletimizi de buna ortak etti. Şimdi Barzaniyle gurur duyan bu anlayış daha 4, 5 yıl önce Kıbrıs gerçeğini anlatmak için "anavatanına" gelen Rauf Denktaş'ı, "git, ülkende konuş" diye adeta kovmuştu. Neden? Çünkü Denktaş, hükümetin çizgisine girmemiş ve girmiyordu da.
Şimdi Rumlar, Maraş'ı istiyor. Vermezseniz, AB vetomuz devam edecek, diye de Türkiye'yi tehdit ediyor. AB'de, KKTC'nin varlığını kabul zaten etmiyor. Demek ki, Rumlara da, AB'ye de yaranamamışsın.
Ermeniler tabiatlarındaki alçaklığı sergilemekten geri durmuyorlar. Geçmişteki hıyanetleri ortada? Azerbaycan'da, Karabağ'daki işgal ve katliamlar çok yakın tarihte yaşandı. Sen gittin, illa da dost olalım, diye el uzattın. Zürih protokolü imzalayarak, kendi elinle tarihine kastettin.
Barzani ile gurur duyup, Kürdistan demekle, ne olacak diyordun. Şimdi bu dostların hava bültenlerinde ülkemizin üçte birini kendilerine ilhak etmişler. Bunun gibi Ermenilerde, "Ağrı Dağını simge ve kendi toprağı gösterdikleri haritaların altında seninle el sıkıştılar.
Türk bayrağını çiğnediler, verdiğiniz sözleri (Zürih) tutun, dediler. Can güvenliği için T.C bakanını arka kapılardan koşturdular. Ama bizim, kudretli iktidarımızdan "şiiiit" sesi bile çıkmadı. Nasıl çıksın ki, Haçlı seferlerini başlatan papa heykeli altında teslimiyet belgesi imzalayanların nasıl sesi çıksın ki! Ancak teşekkür eder, gelir?
Bulgaristan, AKP hükümetinin özgürlük anlayışından etkilenmiş olacak ki! Ülkede ne kadar Türkçe yer ismi varsa değiştiriyor. Yunanistan'ın kini, bizim hükümetin ise gülücükleri hiç bitmedi. Hava sahasında it dalaşmaları hep vardı ve olacakta. 12 mil sorunu çözülmemiş. O bölgedeki camilerimiz başka amaçlarla kullanılıyor. Daha geçenlerde bir camide cinsel vurguların öne çıktığı gösteriler, filmler yayınlandı. T.C bakanı, 10 Kasım'da Selanik'e bile zar zor ulaştı. 16 adamıza Yunan bayrağı dikildi. Kardak kayalıklarına google'den bayrak diktiler. Atina'da bir cami bile yok. Spor müsabakalarında, Yunan halkı en adi söylem ve sözlerle bizlere hakaret ediyor.
T.C hükümeti ise bir azınlık hakları, papaz okulu vs. konuları tutturmuş, milletimize veremediği, vermediği hak ve özgürlükleri bunlara verdim, vereceğim diyor. Bu hükümetin dış işleri bakanı ise Atina sokaklarına hayranlığını ifade ediyor. Demek ki, yunanlılar, Davutoğlu'nun, Türk olduğunu anlamamışlar?
Bakın! Erdoğan, ABD'yi her daim "kadim dost" ilan etti. Kızını, oğlunu, torununu vs. ABD kültürüne teslim etti, vatandaşlıklarını onayladı? Deliğe süpürelim, denildi, dostluğa devam etti. Sopa gösterildi, o, o sopanın sahibinin sesini bile özledi?
Şimdi Erdoğan'ın kadim dostu diyor ki, benim paramla Çin füzesi alamazsın o kadar! Kıbrıs yıllarını hatırladınız dimi! Bu millete dost diye yutturulan ABD, o yıllarda da, benim silahlarımı kullanamazsın, demişti.
Erdoğan ve hükümetlerinin Yahudi ve Hıristiyan aşkı ABD ile sınırlı değil. İşte AB örneği? Erdoğan'ın tarifiyle, "Katolik Hıristiyanlar topluluğu" olan bu birliğe girmek için yine Erdoğan'ın emriyle Egemen Bağış kapı, kapı fıldır, fıldır dolaşıyor.
Ama AB, AP peş peşe raporlar yayınlıyor; Bizim demokrasi standartlarımızı beğenmiyorlar, birçok sözde özgürlük, hak, hukuk vs. vurgusu yapıyorlar ama hepsi laf. Sebep tek; Bizim Müslümanlarla işimiz olmaz. Neden? "Sen, onların dinlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler ve nede Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar?" Bakara 120. Ayet. Ayet çok açık? Sakın aksini iddia etmeyin, Allah'a iftira atmış olursunuz?
Kıbrıs'ta, Rumların hedefi belli; Buranın sahibi biziz. Erdoğan hükümeti ne yaptı? Bu iddianın altını doldurmak için her plana evet, dedi. Milletimizi de buna ortak etti. Şimdi Barzaniyle gurur duyan bu anlayış daha 4, 5 yıl önce Kıbrıs gerçeğini anlatmak için "anavatanına" gelen Rauf Denktaş'ı, "git, ülkende konuş" diye adeta kovmuştu. Neden? Çünkü Denktaş, hükümetin çizgisine girmemiş ve girmiyordu da.
Şimdi Rumlar, Maraş'ı istiyor. Vermezseniz, AB vetomuz devam edecek, diye de Türkiye'yi tehdit ediyor. AB'de, KKTC'nin varlığını kabul zaten etmiyor. Demek ki, Rumlara da, AB'ye de yaranamamışsın.
Ermeniler tabiatlarındaki alçaklığı sergilemekten geri durmuyorlar. Geçmişteki hıyanetleri ortada? Azerbaycan'da, Karabağ'daki işgal ve katliamlar çok yakın tarihte yaşandı. Sen gittin, illa da dost olalım, diye el uzattın. Zürih protokolü imzalayarak, kendi elinle tarihine kastettin.
Barzani ile gurur duyup, Kürdistan demekle, ne olacak diyordun. Şimdi bu dostların hava bültenlerinde ülkemizin üçte birini kendilerine ilhak etmişler. Bunun gibi Ermenilerde, "Ağrı Dağını simge ve kendi toprağı gösterdikleri haritaların altında seninle el sıkıştılar.
Türk bayrağını çiğnediler, verdiğiniz sözleri (Zürih) tutun, dediler. Can güvenliği için T.C bakanını arka kapılardan koşturdular. Ama bizim, kudretli iktidarımızdan "şiiiit" sesi bile çıkmadı. Nasıl çıksın ki, Haçlı seferlerini başlatan papa heykeli altında teslimiyet belgesi imzalayanların nasıl sesi çıksın ki! Ancak teşekkür eder, gelir?
Bulgaristan, AKP hükümetinin özgürlük anlayışından etkilenmiş olacak ki! Ülkede ne kadar Türkçe yer ismi varsa değiştiriyor. Yunanistan'ın kini, bizim hükümetin ise gülücükleri hiç bitmedi. Hava sahasında it dalaşmaları hep vardı ve olacakta. 12 mil sorunu çözülmemiş. O bölgedeki camilerimiz başka amaçlarla kullanılıyor. Daha geçenlerde bir camide cinsel vurguların öne çıktığı gösteriler, filmler yayınlandı. T.C bakanı, 10 Kasım'da Selanik'e bile zar zor ulaştı. 16 adamıza Yunan bayrağı dikildi. Kardak kayalıklarına google'den bayrak diktiler. Atina'da bir cami bile yok. Spor müsabakalarında, Yunan halkı en adi söylem ve sözlerle bizlere hakaret ediyor.
T.C hükümeti ise bir azınlık hakları, papaz okulu vs. konuları tutturmuş, milletimize veremediği, vermediği hak ve özgürlükleri bunlara verdim, vereceğim diyor. Bu hükümetin dış işleri bakanı ise Atina sokaklarına hayranlığını ifade ediyor. Demek ki, yunanlılar, Davutoğlu'nun, Türk olduğunu anlamamışlar?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024