Hazreti Hüseyin Kerbela'da muazzam bir konuşma yaptı, kendini anlattı. Oğlu Ali Ekber sordu: "Ey babam! Sizin sözleriniz bu güruha neden etki etmedi?" Hazreti Hüseyin ibretlik o cevabı verdi: "Çünkü onların karınları Yezid'in verdiği haram lokmalarla dolu!"
İmam Hüseyin (a.s.) başından itibaren planlı bir şekilde çıktığı yolculukta verdiği hutbelerle, aslında kendi çağının insanlarından ziyade, kendisinden sonraki çağların ve bilhassa ahir zaman insanlarını irşad etmeye ve onları uyarmaya çalışmış, her çağda var olabilecek yezidlere karşı uygulanması gereken eylem planını ortaya koymuş ve yezidlerin ve yezidi saltanatlara zemin hazırlayan sistemlerin oyunlarını deşifre etmiştir.
Kapitalizm adıyla felsefi-ekonomik bir görünüm kazanmış olan süfyani sistemler, ayakta kalabilmek içinde faiz yoluyla insanlara haram lokma yedirtip hem maddi hem manevi olarak çökmelerine sebep olmuştur. Görüldüğü gibi var oluşu zulme dayanan sistemler halklara ait ne varsa ele geçirmek derdindedirler. Bu sadece maddiyatla ilgili olmayıp, halkların maneviyatı da süfyani sistemlerin bekası için sömürülmüş ve Allah'ın (c.c.) haramlarını helal sayanlar tarafından, insanların hak batıl ayrımını yapabilmesi engellenmiştir.
Şu anda içinde bulunduğumuz toplumu ele aldığımızda, halkımızın imanı, bulaştırıldığı haramlarla çalınmaya başlanmıştır. Artık her türlü haramın reklamı medya tarafından yapılmakta, ev, araba, ihtiyaç kredilerinin faiz oranları konuşulmakta, zina, içki, rüşvet, hırsızlık günlük sıradan meseleler gibi algılanmaktadır. Namaz kılan, oruç tutan birçok müslümanın "bu devrin şartlarını" bahane ederek dünyalıkları için harama bulaştıklarını görmekteyiz. Bu durumun oluşmasında elbette ki dinlerini ve ilimlerini az bir pahaya satan kişilerin fetvaları da büyük rol oynamış, sürekli dünyanın zevklerinin reklamına tâbi tutulan halkımız bu fetvalara uyarak harama bulaşmıştır.
İmam Hüseyin Efendimiz Yezid'e ve taraftarlarına karşı kıyam alması aslında bize örnek olmuştur. Haksızlığa ve Yezidi sistemlere uymamak onlara karşı savaşmak gerektiğini göstermiştir. Şu anda kapitalist sisteme karşı olan, hem ekonomik hem felsefi hem manevi olarak yazılan Milli Ekonomi Modeli ve yazarı Prof. Dr. Haydar Baş bu yezidi sistemin karşısında Hüseyni duruş ile bu haksız düzene dur demiştir.
Milli Ekonomi Modeli kapitalizmin tam tersi olarak insana emeğinin karşılığını vermiş, faizi kaldırmış ve insanları bu haramdan kurtarmış, adil bir gelir dağılımı sağlayarak kimseyi ezmemiş ve muhtaç etmemiştir.
Prof. Dr. Haydar Baş bu konuda şöyle demiştir: "Milli Ekonomi Modeli Hz. Peygamber'in ve Hz. Ali Efendimizin dönemlerinde uyguladığı adil gelir dağılımını sağlar. Düşünebiliyor musunuz, Papaz Malthus'un 'bundan daha iyisi olamaz' denilerek savunulan kapitalist düzen, bugün bir Müslüman-Türk'ün sistemi ile yıkılıyor."
Mademki her çağın müslüman halkların şerefini haram lokmalarla ele geçirmeye çalışan Yezid'leri var, o zaman her çağın hakkı haykıran Ali'leri ve Hüseyin'leri de vardır. O halde bize düşen midelerimiz haram lokmaya alışmadan, haramın kaynağı olan sistemlere karşı çıkıp Ali'lerin ve Hüseyin'lerin yanında bulunmaktır.
- Almanya'daki seçimler / 26.02.2025
- Olaylar silsilesi / 23.01.2025
- Ne yazmalıyım? / 26.09.2024
- Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / 20.07.2024
- Avrupa'da BTP / 28.02.2024
- Berlin’de Prof. Dr. Haydar Baş’ı andık / 18.04.2022
- Milli Ekonomi Modeli -8- / 26.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -7- / 23.03.2022
- Milli Ekonomi Modeli -6- / 21.03.2022