Ben puanıma bakarım yolumu tutarım dersen bir sıkıntı yok.
Nitekim Galler karşısında alınan üç puan final gurubu kapılarını şimdilik aralayarak bize umut veriyor.
Skor net. On kişi kalmış rakip karşısında üstünlük bariz. Ancak ikinci golü bulana kadar takımda bir sıkıntı bir telaş var.
Milli takım bu problemi bir türlü aşamıyor.
Bunu neden vurguladım biliyor musunuz? Turnuva maçlarında rakibe korkuvermek için telaş yaşamayacaksın.
Sessizlik ve sükunet kuralın olacak. İstediğin dakikada hücuma çıkacaksın istediğin dakikada savunmada top çevireceksin istediğin dakikada topa basıp oyunu uyutacaksın.
Arda'nın muhteşem golünden sonra böyle olmadı mı? Aynen böyle oldu.
Tam on dakika Galler takımına top vermedik. Hakan Çalhanoğlu'nun Letonya maçından sonra anlattığı gibi.
Maça bakarsak takım Letonya maçının eksiklikleri ışığı altında biçimlendirilmiş Galler karşısında.
Bu da benim hoşuma gitmiyor. Kuntz'a muhalif olduğumdan falan söylemiyorum bunu.
Milli Takım aslında bir hoca için oluşturulması zor bir durum değil.
Ülkenin içinde ve dışında yüzlerce futbolcudan bu takımı kuruyorsun yani bir futbolcu sıkıntın yok.
Peki neden bir önceki maç bir sonraki maçın kriteri oluyor. Bunları anlamakta sıkıntı çekiyorum.
Letonya maçında sahada silinen bir Arda birkaç gün sonra sonradan girdiği maçta nasıl yıldızlaşıyor?
Çalhanoğlu'nun rahat maç izleme ve kazanma düşüncesine geri dönersek milli takımın sıkıntısı Galler maçında da aşılabilmiş değil.
İki kez filelere giden topun heyecanlı bekleyişlerle heba olması, kazanılan penaltınının bu fikri savunan Çalhanoğlu tarafından gole çevrilememesi hep bir çelişki deği mi futbolumuzda?
Bakıyorsunuz futbolcularımız güçlü, futbol piyasasının önde gelen takımlarında top koşturuyorlar.
Takımlarında kendilerini zevkle izliyorsunuz ama mili maçlarda bu kaliteyi göremiyorsunuz işte bu sorun beni rahatsız ediyor.
Bunu gidermek sadece Kuntz'a düşmüyor.
Bu futbolculara güven vermek onların moral motivasyonlarını yükseltmek bu sektörde görev alan herkese yüklenen bir vazife olmalı.
İşte o zaman rahat galibiyetlerle istenilen sonuçlara kolay ulaşacağız.
Umut'un attığı kafa golündeki güven gibi. Arda'nın dalga geçer gibi filelere gönderdiği muhteşem şutu gibi.
İşte bunlar çoğalırsa huzur ve güvenle daha büyük zaferlere koşacağız. Bunca badireyi geçmiş Türk futbolunda hedef bu olmalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Fenerbahçe Galatasaray'ı örnek almalı / 01.06.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025
- Ali Koç Galatasaray'ın şampiyon olacağını biliyordu / 26.05.2025
- Kolay elde edilecek bir başarı değil / 19.05.2025
- Kupada da hata yok / 14.05.2025
- Galatasaray istediğini aldı / 11.05.2025
- Kafa karışıklığı ve dağılan ümitler / 05.05.2025
- Şampiyonluk şarkıları / 04.05.2025
- Hepsi iki kişilik oynadı / 28.04.2025
- Bir ihtimal daha var / 27.04.2025
- Bir varmış bir yokmuş / 21.04.2025