Sevgi her şeyi birleştirir. Haberi verilenle, gözle görüleni aynı yapar. Zararlı ile faydalıyı, tek cepheden gösterir. Sevgi taşıyan kalp, daimi bir vecd ve yenilikler içindedir. Orada bir bakarsın, Hakk'ın celâl sıfatı tecelli eder, onun zikri olur. Bir bakarsın cemâl tecelli etmiş ve O'nun zikri başlamış. Onun günleri daima bir dehşet içinde geçer. Her ne kadar yaklaşsa, daha öteye geçmeye devam eder. Aradığını görüp yaklaşmayı arzuladıkça yol uzar, gider. Musa Peygamber'in gördüğü nur ateşi de böyle idi. Musa (a.s) görüp yaklaştıkça, o uzaklaşıyordu. Ve nihayet "Muhakkak ben Allah'ım!" (Tâhâ, 20/14) hitabını duyuncaya kadar o ateşin peşinde gitti.
Kalp de böyledir. O yakınlık nurunu görür ve ona doğru ilerler. Ona her adım attıkça uzağa kaçırır. Bu hâl, kitabın yazısı yerini buluncaya kadar devam eder. Adımlar son haddini bulur. İşler değişmeye başlar. O zaman talip olan matlup olur. Gayecinin kendisi gaye olur. Arzu duyup yürüyen, arzulanan zat olur. Çünkü Hak tarafından cezbe gelmiştir; O'ndan bir cezbe insanların ve cinlerin yapmakta olduğu işlerin tümünden değerlidir.
Hak Teâlâ Hazretleri kuluna baktığı zaman, onu, tabiat yuvasından ayrı, halka veda etmiş, şahsi heveslerini bir yana itmiş bulursa, işte o dem yakınlığını verir. Kul, Hakk'a talip olur, O'nun gayretine düşer ve kalkması, oturması O'nun için olursa lütuf bucağına varır. Hak Teâlâ, kuluna baktığı zaman: Onu namaz, oruç, cihad içinde ve yalnız, kimsesiz, aynı zamanda dikkatli ve her karanlığa ışıkla vardığını görürse onu, geçmişte aldığı karar icabı fazilet sofrasına alır.
Sen yükselmeyi arzularsın, ama henüz tohum hâlindesin. Cennete girmeyi dilersin, fakat ona vardıracak işleri yapmazsın. Bazı büyükler dediler: "Nefsini ülfet edilmiş şeylerden al."
Tabiatın icabı yeme. Hak'tan vaki bir emir olmadıkça, bir lokma dahi ağzına koyma. Hakk'ın emri dışındaki ilâçları da alma. Olur ki, tıp kitapları fetvası ile alınan deva yüzünden mühim bir mizaç değişikliği olur. Sâlih kullarına O sahip olur. Sâlih kulun tabibi O sevgilidir ve her an O'nun hanesindedir. Hak Teâlâ, çeşitli tecellileri ile kulunun gıdasını verir, meşrubatını içirir.
'AŞAĞIDAKİ VİDEOLAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR'