(dünden devam…)
Rivayete göre, Peygamberimiz Ali için bir çadır kurulmasını emretti ve Müslümanlara da gruplar halinde yanına girerek Emirü'l-Mü'minin sıfatıyla onu selamlamalarını emretti. Bütün Müslümanlar bunu yaptılar. Hatta o sırada Peygamberin yanında bulunan eşleri ve diğer Müslümanların hanımları da çadıra girip Emirü'l-Mü'minin olarak Ali'yi selamladılar. (el-İrşad, Şeyh Müfid, s.176).
Hz. Ali'yi tebrik edenlerin başında Ebubekir ve Ömer vardı. Hz. Ömer şöyle dedi: "Ne mutlu sana ey Ebu Tâlib'in oğlu! Artık benim ve bütün erkek ve kadının mü'minlerin mevlâsı oldun." (es-Siretü'n-Halebiyye, c.3, s.274; el-Menakıb, İbn-i Megazili, s.16; el-Fusulü'lMühimme, İbn Sebbağ, s.40; Yenabiu'l Mevedde, Kunduzî, s.40).
Gadir-i Hum hadisini 300'den fazla alim müsned olarak 100'den fazla sahabeden rivayet etmişlerdir. (Sadece Taberî, Gadir Hadisi hakkında yazdığı el-Velaye kitabında bu hadisi 75 yoldan rivayet etmiştir).
Taberî, "El-Velayet fi Tarik-i Hadis'il Gadir" adlı kitabında bu hadisi 70'den fazla şekilde Peygamberden nakletmiştir.
İbn-i Ukde-i Kufî, "Velayet" adlı risalesinde bu hadisi 170 kişiden nakletmiştir. Muhammed b. Ömer-i Bağdadî bu hadisi 25 yoldan nakletmiş, bu konuda 26 eser yazmıştır. (Konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek isteyenler İmam Ali adlı eserimize başvurabilirler. Bkz. İmam Ali, İcmal Yay, İst. 2010).
Gadir-i Hum olayı bu kadar açık, net ve inkarı mümkün olmayan bir hadise iken, "Allah Resulü kendisinden sonra kimseyi halife olarak işaret etmedi. Bu işi ümmetin tercihine bıraktı" demek, büyük bir saptırma, hakikatlerin üzerini örtme gayreti ve aynı zamanda ciddi bir ihanettir. Yani Allah Resulü vefatından evvel yerine Hz. Ali'yi halife tayin etmiş ve o şekilde bu dünyadan ayrılmıştır. Dolayısıyla, Hz. Ali de vefat etmeden önce Resulüllah'ın vasiyetini yerine getirmiş, halifeliği ve imameti oğlu Hz. Hasan'a bırakarak bu dünyadan göçmüştür.
Burada önemli bir husus da şudur ki, imamet Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den sonra artık bir kardeşten diğer kardeşe geçmemiştir. Câfer-i Sâdık'tan şöyle rivayet edilmiştir: "Hasan ve Hüseyin'den sonra imamlık ebediyen bir kardeşten diğer bir kardeşe geçmez. Ali b. Hüseyin'in döneminden sonra Allah'ın da işaret ettiği gibi, "Akrabalar Allah'ın Kitabı'na göre birbirlerine önceliklidirler." (Ahzab, 6) Bu yüzden Ali b. Hüseyin'den sonra imamlık ancak babadan oğla, ondan da oğluna geçer."
(Usul-i Kafi, c.2, s.502).
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020