İmam Ali (a.s) bir gün, bir Yahudi'ye bir miktar arpa borçlandı ve Yahudi, vermiş olduğu arpaya karşılık olarak İmam Ali'nin bir şeyi rehin bırakmasını istedi. Bunun üzerine İmam Ali (a.s), Fatıma'ya (s.a) ait olan bir yün örtüyü rehin bıraktı. Yahudi adam, kendisine rehin bırakılan örtüyü alıp bir odaya koydu. Akşam vakti adamın karısı, bir işten dolayı o odaya girdi ve odada, ışığıyla odayı aydınlatan bir şey gördü. Kocasının yanına dönüp durumu anlattı. Hz. Fatıma'nın (s.a) örtüsünü o odaya bıraktığını unutmuş olan adam, karısının dedikleri karşısında hayrete düştü.
Hızla yerinden kalkıp odaya yürüdü ve Hz. Fatıma'nın (s.a) örtüsünün, bir ay gibi bütün odayı aydınlattığını hayretler içinde seyre durdu. Adam akrabalarına koşup durumu bildirdi ve karısı da kendi akrabalarına anlattı. Yaklaşık seksen kadar Yahudi bir araya toplanıp bu olayı kendi gözleriyle gördüler ve bunun üzerine de hepsi İslâm dinini seçerek iman ettiler. (Biharu'l-Envar, c.43, s.40. Bu kıssa; Menakıb, Şehraşub, c.3, s. 117–118).
Cemalinin nuru sadece tüm Mekke evlerini değil, âlemin doğusunu da batısını da kaplamıştı; öyle ki melekler gökyüzünde ondan daha çok ışıldayanını asla görmemiştiler... Cennettekiler ve melekût âlemindekiler onun mübarek doğumunu birbirlerine tebrik ettiler. Sonunda cennet kadınları onu tertemiz bir şekilde, tahire ve mutahhara, zekiyye ve mübareke olarak Hz. Hatice'nin (s.a) eline verdiler.
Hz. Fatıma (a.s)'a "Zehra" denilmesinin sebebi şunun içindir: Günün başlangıcında yüzü güneş gibi nur saçardı, öğle vakti dolunay, akşamleyin ise yıldız gibi parlardı...
Hazreti Fatıma (s.a) öyle büyük bir hanımefendidir ki kendisi, babası, kocası ve iki evladı Hasan ve Hüseyin ve diğer masum evlatları nurani yaratılış bakımından başkalarından, hatta geçmiş tüm enbiya ve vasilerden daha öncedirler ve daha yücedirler. Onların nurları tüm âlemleri ihata etmiştir.
Babasının annesi Hz. Fatıma anamız on dördünde ay gibiydi. Ya da bulutların altından çıkan bir güneş gibiydi. İnsanlar içinde Resûlullah'a en çok benzeyen oydu…
Yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de buyurduğu gibi Hz. Fatıma (s.a) Kevser'dir; yani çokça hayır ve berekettir; varlığıyla âleme hayır dağıtmaktadır ve bu hayır kıyamete kadar tüm âlemi kaplamıştır.
Hz. Fatıma (s.a) ışıldayan bir yıldızdır ki, Allah'ın azamet nurundan yaratılmıştır ve onun vücudunun nurunun ışığıyla gökyüzü ve yeryüzü o kadar aydınlanmıştır ki melekler secdeye kapanmışlardır ve o nurun azameti hakkında Hz. Allah'tan sual eylemişlerdir.
Hz. Fatıma (s.a) öyle bir hanımefendidir ki, onun nutfesi Cebrail'in Allah tarafından getirdiği cennet meyvesini Hz. Peygamberin yemesiyle oluşmuştur.
Hz. Fatıma öyle bir insanlık hurisidir ki, annesi rahminde onunla konuşuyordu ve onu sabırlı olmaya davet ediyor ve teskin ediyordu.
Hz. Fatıma (s.a) insan suretinde bir huridir ki, kadınların müptela olduğu kadınlık adetlerinden beridir, tertemizdir...
Hz. Fatıma anamızın manevi azameti o kadar yücedir ki, Allah âlemin tüm kadınlarının içinden onu seçmiştir ve onun sevgisine o kadar mazhar olmuştur ki, meleklerden bir grubu hayatında ve ölümünden sonra onunla birlikte olmakla ve ona, babasına, kocasına ve evlatlarına salavat göndermekle görevlendirmiştir.
Hz. Fatıma (s.a), Allah'ın celal ve cemalinin mazharı ve nurunun cilvesidir ki, onun gazabı Allah'ın gazabıdır ve onun hoşnutluğu Allah'ın hoşnutluğudur. Allah Resulü şöyle buyuruyordu: "Onun nuru bizim nurumuzdandır."
O eşsiz, mübarek, tertemiz Anamız, Resûlullah'ın bedeninin bir parçası, gözlerinin nuru, kalbinin meyvesi, ruhu ve canıdır...
İmandır Hz. Fatıma. Resûlullah'a açılan gönül kapısıdır. Hz. Fatıma'nın varlığı, muhterem babaları Muhammed Mustafa'nın gönlündeki zevk-i manevidir…
Resûlullah Efendimizin cennet kokusudur O… Peygamber Efendimizin sırrının evrene yansıdığı nokta, Fatıma anamızın gönlüdür ki; İki Cihan Serveri; "Allah kendisini bende, ben de kendimi Fatıma'da seyrettim" buyurmaktadır.
Allahümme Salli Alâ Fatımete…
- Kisa hadisi ve Ehl-i Aba / 25.11.2023
- Huzur hakkı ve çoklu maaş / 17.11.2023
- Zilzal Suresi / 26.10.2023
- Bu ülke insanı intihar edemez / 24.10.2023
- Taif ya da zulüm ve merhamet / 06.10.2023
- Boykot / 04.10.2023
- Hz. Fatıma anamızın nuru / 27.09.2023
- Âlemler nura gark oldu Muhammed doğduğu gece / 26.09.2023
- Ebu Leheb (Ateşin Babası) / 04.09.2023