Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın, "Hz. Fâtıma" eserinde, bir eş olarak Hz. Ali hakkında şu bilgilere yer veriliyor:
"Ehl-i Beyt takipçilerinin önemli kaynağı Bihârü'l-Envâr'dan rivayetle; İmam Sâdık'tan (a.s.) nakledilen bir hadiste şöyle geçer: "Allah-u Teâlâ Resulüne şöyle vahyetti: Fâtıma'ya de ki: Ali'ye itaatsizlik etme çünkü O gazaplanırsa, Ben de O'nun gazabı için gazaplanırım." (Bihârü'l-Envâr, 43/106).
Amr b. Sa'd b. Ebi Vakkas'dan nakletmektedir:
Muaviye, Sa'd'a şöyle dedi: "Niçin sen Ali'ye sövmüyorsun?"
Sa'd şöyle cevap verdi: "Ben Peygamberin (s.a.v.) Ali (a.s.) hakkında buyurduğu üç sözünü unutamadığım sürece Ali (a.s.)'a sövmeyeceğim. Bu sözlerden birinin dahi Benim hakkımda söylenmiş olmasını, dünyanın en iyi nimetlerine sahip olmaktan daha çok isterdim. Ali'ye (a.s.), Kendisiyle birlikte savaşa götürmediği ve de 'Ya Resûlallah! Beni kadın ve çocuklarla mı bırakıyorsun?' dediği bir zamanda Peygamberin (s.a.v.) O'na şöyle buyurduğunu duydum: Sen Harun'un Musa'ya olan konumuna sahip olmak istemez misin? Sadece Benden sonra Peygamber gelmeyecektir.
Hayber gününde de Peygamberin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işittim: 'Yarın sancağı Allah ve Resûlü'nü (s.a.v.) seven, Allah ve Resûlü'nün de Kendisini sevdiği birine vereceğim.' Sonra da Peygamberin (s.a.v.) yanına vardık.
Mübahale ayeti nâzil olunca da Peygamber (s.a.v.) Ali (a.s.), Fâtıma (a.s.), Hasan (a.s.) ve Hüseyin'i (a.s.) çağırdı ve 'Allah'ım! Bunlar Benim Ehl-i Beyt'imdir' diye buyurdular." (Müslim, Sahih, Ali'nin Faziletleri bâbı).
Sünni İbn Esir Cezerî'nin eserinden:
Abdullah bin Abbas'dan, dedi ki: "'Şunlar ki, gece ve gündüz, gizli ve âşikar mallarını tasadduk ve infak ederler, onların ecirleri Rableri indinde hazırdır. Onlar için korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir' (Bakara: 274) ayet-i kerimesi Ali bin Ebi Tâlib hakkında indi. İmam Ali (a.s.)'ın dört dirhemi vardı, birini gece, birini gündüz, birini gizli ve birini âşikâr tasadduk etti, nafaka verdi." (İbn'ul-Esir, Usdü'l-Gabe, c. 4, s. 104).
Resûlullah (s.a.v.) buyurmuştur ki: "Kim Ali'yi severse Beni sevmiştir; kim Ali'ye buğzederse Bana buğzetmiştir." (Hakim, Müstedreku's-Sahihayn, c. 3, s. 130).
Hz. Fâtıma (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Muhammed (s.a.v.) ve Ali (a.s.) şu ümmetin babalarıdır. Eğer onlara itaat ederlerse, onların eğriliklerini doğrultur ve onları sürekli azaptan doğrulturlar. Şayet onların dediklerine uygun hareket ederlerse, onların sürekli nimet içinde olmalarına sebep olurlar." (Bihârü'l-Envâr, c.96, s.225).
Resûlullah (s.a.v.) İmam Ali'nin halkın arasındaki yerini şöyle anlatmıştır: "Ali'yi yanıma çağırın." O'nu gözü ağrıdığı bir halde Peygamberin (s.a.v.) huzuruna getirdiler. Peygamber (s.a.v.) mübarek tükürüğünü O'nun gözüne sürdü ve sancağı da O'na teslim etti. Allah da O'nun eliyle zafer nasip etti. "Ya Ali! Halk arasındaki misalin, Kur'an'daki İhlas Sûresi'ne benzer; kim onu bir defa okursa, âdeta Kur'an'ın üçte birini okumuştur; kim onu iki defa okursa, âdeta Kur'an'ın üçte ikisini okumuştur; kim onu üç defa okursa, âdeta Kur'an'ın hepsini okumuştur. Ya Ali! Sen de böylesin! Kim Seni kalbiyle severse, imanın üçte birini elde etmiştir; kim kalbi ve diliyle Seni severse imanın üçte ikisini elde etmiştir; kim Seni kalbi, dili ve eliyle severse imanın hepsini elde etmiştir. Beni hak olarak peygamber gönderen Allah'a and olsun ki, eğer yeryüzünün ehli, gök ehli gibi Seni sevmiş olsa idi, Allah onlardan bir kişiyi bile ateşle azap etmezdi." (Yenabiu'l-Mevedde, s. 125)."
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020