Hz. Fatıma'nın Mushaf'ında ne var?
Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Zındıklar yüz yirmi sekiz senesinde ortaya çıkacaklardır. Bunu Fatıma aleyhasselam'ın Mushafı'na bakınca gördüm
06.05.2025 17:26:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hammad bin Osman'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Zındıklar yüz yirmi sekiz senesinde ortaya çıkacaklardır. Bunu Fatıma aleyhasselam'ın Mushafı'na bakınca gördüm."
Ravi der, dedim ki: "Fatıma aleyhasselam'ın mushafı nedir?"
Buyurdular ki: "Allah Teala Nebisinin (sallallahu aleyhi ve alih) ruhunu alınca, onun vefatından dolayı Fatıma aleyhasselam Allah Azze ve Celle'dan başka kimsenin bilemeyeceği bir üzüntüye kapıldı. Bunun üzerine, Allah onun kederini dindirip, teselli etmek ve kendisiyle konuşmak üzere bir melek gönderdi. Fatıma aleyhasselam, bunu Emirü'l Müminin (İmam Ali) aleyhisselam'a anlattı.
(İmam Ali) aleyhisselam buyurdular ki: "Bunu hissedip de ses duymağa başladığında bana haber ver." Fatıma aleyhasselam bunu kendisine (İmam Ali) aleyhisselam'a bildirdi. Böylece Emirü'l-Müminin (İmam Ali) aleyhisselam duyduklarının tamamını yazmağa başladı ve bundan bir mushaf oluşturdu."
Râvi der, sonra da buyurdular ki: "Bil ki, onda helal ve harama ilişkin bir şey yoktur. Onda sadece olacak şeylerin bilgisi vardır."
Hüseyin bin Ebu Âlâ'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Beyaz Cifir benim yanımdadır."
Râvi der, dedim ki: "Onda neler vardır?"
Buyurdular ki: "Onda Davud'un Zaburu, Musa'nın Tevrat'ı, İsa'nın İncili, İbrahim'in Suhufu, helal, haram ve Fatıma'nın mushafı vardır. Onda Kur'an'dan bir şey olduğunu sanmıyorum. Onda insanların bize ihtiyaç duydukları vardır. Ama biz, kimseye ihtiyaç duymayız. Hatta onda bir kırbacın, yarım kırbacın, bir kırbacın dörtte birinin ve tırmalamanın dahi diyeti vardır. Kırmızı Cifir de benim yanımdadır."
Râvi der, dedim ki: "Onda neler vardır?"
Buyurdular ki: "Onda silah vardır. O silah ancak kan dökmek için açılacaktır (çekilecektir). Onu kılıç sahibi (Mehdi) savaş için açacaktır (çekecektir)."
Bu arada Abdullah bin Ebu Yafur kendisine dedi ki: "Allah işinizi doğrultsun, bunu Hasan aleyhisselam'ın çocukları biliyorlar mı?"
Buyurdular ki: "Evet, Allah'a yemin olsun ki, onlar gecenin gece olduğunu, gündüzün de gündüz olduğunu bildikleri gibi bunu biliyorlar ama kıskançlık ve dünya hırsı onları inkâr etmeğe sevk etmektedir. Eğer onlar hakkı hak ile talep etselerdi, bu onlar için daha hayırlı olurdu."
Süleyman bin Halid'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Sözünü ettikleri Cifir'de onların hoşuna gitmeyecek şeyler vardır.
Zira onlar hakka inanmıyorlar; hak ise ondadır. Eğer doğru söyleyenler iseler, Ali'nin hükümlerini ve (mirasa ait) bölmelerini ortaya çıkarsınlar. Onlara teyzeler ve halalara ait hükümleri de sorun. Onlar, Fatıma aleyhasselam'ın mushafını da ortaya çıkarsınlar. Onda Fatıma aleyhasselam'ın vasiyeti vardır. Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'in silahı da onunla beraberdir.
Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: "...Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan önce olan bir kitab yahut bir bilgi kalıntısı getirin."
Ebu Ubeyde'den, dedi ki: Ashabımızın birisi Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a cifri sordu. Buyurdular ki: "O ilim ile dolu bir sığır derisidir."
Dedi ki: "Peki, Camia nedir?" Buyurdular ki: "O, yetmiş zira uzunluğunda ve şişman bir devenin budu genişliğinde olan deriden bir sahifedir. Onda insanların ihtiyaç duyduğu her şey vardır. Her olay, hatta tırmalamanın diyeti bile onda vardır."
Dedi ki: "Peki, Fatıma'nın mushafı nedir?" Râvi der, bu arada İmam aleyhisselam uzunca bir süre sustular, ardından da buyurdular ki: "Siz (anlamak) istediğinizi de, istemediğinizi de araştırıyorsunuz.
Fatıma aleyhasselam, Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'den sonra yetmiş beş gün hayatta kaldı. Babasını yitirdiğinden büyük bir üzüntüye kapılmıştı. Bu yüzden Cebrail aleyhisselam gelip babasından dolayı ona teselli verir, gönlünü hoş ederdi.
Babasının durumunu, yerini ve kendisinden sonra zürriyetinin başına nelerin geleceğini ona bildirir, Ali aleyhisselam da bunları yazardı. Fatıma aleyhasselam'ın Mushafı işte budur."
Bekir bin Kerbi's-Seyrefi'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Bizim katımızda öyle şeyler var ki, onların varlığıyla insanlara ihtiyaç duymayız, ama insanlar bize ihtiyaç duyarlar.
Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'in dikte edip, Ali aleyhisselam'ın yazdığı kitap bizim katımızdadır. O bir sahifedir ki, bütün helal ve haramlar onda yer almıştır. Siz herhangi bir iş için bize geldiğinizde, ona uyup uymadığınızı da biz biliriz."
Ravi der, dedim ki: "Fatıma aleyhasselam'ın mushafı nedir?"
Buyurdular ki: "Allah Teala Nebisinin (sallallahu aleyhi ve alih) ruhunu alınca, onun vefatından dolayı Fatıma aleyhasselam Allah Azze ve Celle'dan başka kimsenin bilemeyeceği bir üzüntüye kapıldı. Bunun üzerine, Allah onun kederini dindirip, teselli etmek ve kendisiyle konuşmak üzere bir melek gönderdi. Fatıma aleyhasselam, bunu Emirü'l Müminin (İmam Ali) aleyhisselam'a anlattı.
(İmam Ali) aleyhisselam buyurdular ki: "Bunu hissedip de ses duymağa başladığında bana haber ver." Fatıma aleyhasselam bunu kendisine (İmam Ali) aleyhisselam'a bildirdi. Böylece Emirü'l-Müminin (İmam Ali) aleyhisselam duyduklarının tamamını yazmağa başladı ve bundan bir mushaf oluşturdu."
Râvi der, sonra da buyurdular ki: "Bil ki, onda helal ve harama ilişkin bir şey yoktur. Onda sadece olacak şeylerin bilgisi vardır."
Hüseyin bin Ebu Âlâ'dan, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Beyaz Cifir benim yanımdadır."
Râvi der, dedim ki: "Onda neler vardır?"
Buyurdular ki: "Onda Davud'un Zaburu, Musa'nın Tevrat'ı, İsa'nın İncili, İbrahim'in Suhufu, helal, haram ve Fatıma'nın mushafı vardır. Onda Kur'an'dan bir şey olduğunu sanmıyorum. Onda insanların bize ihtiyaç duydukları vardır. Ama biz, kimseye ihtiyaç duymayız. Hatta onda bir kırbacın, yarım kırbacın, bir kırbacın dörtte birinin ve tırmalamanın dahi diyeti vardır. Kırmızı Cifir de benim yanımdadır."
Râvi der, dedim ki: "Onda neler vardır?"
Buyurdular ki: "Onda silah vardır. O silah ancak kan dökmek için açılacaktır (çekilecektir). Onu kılıç sahibi (Mehdi) savaş için açacaktır (çekecektir)."
Bu arada Abdullah bin Ebu Yafur kendisine dedi ki: "Allah işinizi doğrultsun, bunu Hasan aleyhisselam'ın çocukları biliyorlar mı?"
Buyurdular ki: "Evet, Allah'a yemin olsun ki, onlar gecenin gece olduğunu, gündüzün de gündüz olduğunu bildikleri gibi bunu biliyorlar ama kıskançlık ve dünya hırsı onları inkâr etmeğe sevk etmektedir. Eğer onlar hakkı hak ile talep etselerdi, bu onlar için daha hayırlı olurdu."
Süleyman bin Halid'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam şöyle buyurdular: "Sözünü ettikleri Cifir'de onların hoşuna gitmeyecek şeyler vardır.
Zira onlar hakka inanmıyorlar; hak ise ondadır. Eğer doğru söyleyenler iseler, Ali'nin hükümlerini ve (mirasa ait) bölmelerini ortaya çıkarsınlar. Onlara teyzeler ve halalara ait hükümleri de sorun. Onlar, Fatıma aleyhasselam'ın mushafını da ortaya çıkarsınlar. Onda Fatıma aleyhasselam'ın vasiyeti vardır. Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'in silahı da onunla beraberdir.
Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: "...Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan önce olan bir kitab yahut bir bilgi kalıntısı getirin."
Ebu Ubeyde'den, dedi ki: Ashabımızın birisi Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'a cifri sordu. Buyurdular ki: "O ilim ile dolu bir sığır derisidir."
Dedi ki: "Peki, Camia nedir?" Buyurdular ki: "O, yetmiş zira uzunluğunda ve şişman bir devenin budu genişliğinde olan deriden bir sahifedir. Onda insanların ihtiyaç duyduğu her şey vardır. Her olay, hatta tırmalamanın diyeti bile onda vardır."
Dedi ki: "Peki, Fatıma'nın mushafı nedir?" Râvi der, bu arada İmam aleyhisselam uzunca bir süre sustular, ardından da buyurdular ki: "Siz (anlamak) istediğinizi de, istemediğinizi de araştırıyorsunuz.
Fatıma aleyhasselam, Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'den sonra yetmiş beş gün hayatta kaldı. Babasını yitirdiğinden büyük bir üzüntüye kapılmıştı. Bu yüzden Cebrail aleyhisselam gelip babasından dolayı ona teselli verir, gönlünü hoş ederdi.
Babasının durumunu, yerini ve kendisinden sonra zürriyetinin başına nelerin geleceğini ona bildirir, Ali aleyhisselam da bunları yazardı. Fatıma aleyhasselam'ın Mushafı işte budur."
Bekir bin Kerbi's-Seyrefi'den, dedi ki: Hz. Ebu Abdullah (İmam Cafer Sadık) aleyhisselam'ın şöyle buyurduklarını duydum: "Bizim katımızda öyle şeyler var ki, onların varlığıyla insanlara ihtiyaç duymayız, ama insanlar bize ihtiyaç duyarlar.
Resulullah sallallahu aleyhi ve alih'in dikte edip, Ali aleyhisselam'ın yazdığı kitap bizim katımızdadır. O bir sahifedir ki, bütün helal ve haramlar onda yer almıştır. Siz herhangi bir iş için bize geldiğinizde, ona uyup uymadığınızı da biz biliriz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.