(dünden devam…)
Mahmud b. Lebid'den Hz. Fâtıma'nın (a.s.) Resûlullah'tan (s.a.v.) sonraki günleri hakkında şöyle bir nakil vardır: "Hz. Fâtıma (a.s.) Babasının vefatından sonra Hamza'nın kabrinin üzerine gidiyor ve ağlıyordu. Günlerin birinde Uhud şehitlerinin mezarlığından geçerken gördüm ki, Fâtıma (a.s.) Hamza'nın kabrinin üzerinde şiddetle ağlıyor. Susuncaya kadar bekledim. Sonra yanına giderek selam verdim ve, 'Ey Resûlullah (s.a.v.)'in kızı! Bu can yakıcı inlemelerin, insanın yüreğini parça parça ediyor' diye arzettim. 'Ben ağlayıp, sızlamayayım da kim ağlasın? Şefkatli bir Baba ve peygamberlerin en üstününü kaybetmişim.
Resûlullah'ı (s.a.v.) ne kadar özlemişim, biliyor musunuz?' diye buyurdu. 'Ey Peygamberin (s.a.v.) kızı! Resûlullah (s.a.v.) hayatı döneminde Ali (a.s.)'ın imametini açıkça ilan etti mi?' diye sordum. 'Taaccüb ediyorum! Gadir-i Hum kıssasını duymadın mı sen?' diye buyurdu. "Gadir-i Hum'u biliyorum. Bir de Resûlullah (s.a.v.) Size bu konuda ne buyurdu, onu da öğrenmek istiyorum' dedim. Allah'ı şahit tutuyorum ki, Resûlullah (s.a.v.) Bana, 'Benden sonra halife ve imam, Ali'dir. O'ndan sonra da Hasan ve Hüseyin ve Hüseyin'in soyundan olan dokuz kişi imamdırlar. Onlara uysanız, hidayete kavuşursunuz. Onlara muhalefet etseniz, kıyamete kadar dağınıklık ve ayrılığa düçâr olacaksınız' diye buyurdu." (Reyahinü'ş-Şeriat, c. 1, s. 250).
İmam Sâdık (a.s.) buyuruyor ki: "Kunfuz'un, Hz. Zehra (a.s.)'ın nâzenin bedenine indirdiği darbe, O'nun düşük yapmasına, vücudunun günden güne zayıflamasına ve bilahare hasta yatağına düşmesine sebep oldu. Öyle ki, Hz. Ali (a.s.) ve Umeys kızı Esma O'na bakmak zorunda kaldılar." (Bihârü'l-Envâr, c. 1, s. 250).
Hz. Fâtıma'nın (a.s.) vefatına neden olan hastalığının asıl nedeni, Ebu Bekir ve Ömer'in emriyle O'na indirilen darbelerden ziyade yine onların Resûlullah (s.a.v.)'in parçası olan bu insana karşı takındıkları tavırdır. Onların, sanki Ehl-i Beyt'in hiçbir üstünlüğü yokmuşçasına küstah davranışları, Resûlullah'ın (s.a.v.) kendileri hakkındaki tüm hadislerini ve haklarındaki ayetleri inkar demekti. Hz. Fâtıma'nın (a.s.) ise böyle bir düşünceyi kaldırabilmesine imkan yoktur. Bu yanlışların O'na verdiği üzüntü hastalıktan yatağa düşmesine neden olan asıl sebeptir.
(devam edecek…)
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-XI / 30.11.2020
- Millî Mücadele’de din adamları-X / 29.11.2020